Narcos’u izlemeyin!

Kolombiya’ya iş icabı taşınalı beri konuştuğum herkes bir şekilde konuyu Narcos dizisine getiriyor. Bu dizi son yıllarla ciddi şekilde Kolombiya ve Pablo Escobar imajını yeniden şekillendiriyor. 1980’lere insanları geri döndüren bu dizi aslında birçok eski algıyı, fanteziyi ve en önemlisi acı gerçeği insanlara tekrar hatırlatıyor. Fakat gerçekten bu dizi ne kadar gerçekçi? Diziye nasıl yaklaşmak gerekir?

Pablo Escobar’ın hayat hikayesini anlatan Narcos aslında 1980’lerde Kolombiya gerçeğini bilenler için çok basit, sıradan ve çok yüzeysel bir dizi. Gerçeğin ancak yüzde 3-5’inin çok üst düzeyden beyaz perdeye aktarıldığını söylemek hiç de yanlış değil. Diziyi bir gece toplu olarak izleyince bu dizinin ne kadar abartıldığının farkına varmış ve Kolombiya gerçeğini az çok bilen birisi olarak abartılmasına çok şaşırmıştım. Kolombiya’nın 1993 yılında Escobar’ın öldürülmesine kadar yaşadığı şiddet dolu yılları binlerce insanın hayatına mal oldu. Medellin şehri başta olmak üzere bütün sokaklar adeta kan gölüne dönmüştü. Öldürülen her polisin başına ödül koyan Escobar, adeta devlete savaş açmıştı. Kendisine karşı bir şekilde mücadele eden siyasilerin suikast ile elimine edilmesi artık çok sıradan bir şeye dönüşmüştü. Escobar için dünyada yaptıramayacağı hiçbir şey yoktu. Onun dünyasında kısaca insanlar “dinero o bala” yani “para ya da kurşun” isteyenler olarak ikiye ayrılmıştı. Para isteyene para, kurşun isteyene ise Escobar çetesinin üyeleri kurşun veriyordu.

Escobar tecrübesini Kolombiyalılar çok ağır ödedi. Yurtdışı seyahatlerinde bir tür kokain taşıyıcısı gibi davranılan Kolombiyalılar için artık Escobar hikayesi dayanılmaz bir hale gelmişti. Onurları kırılan, her türlü aşağılamaya maruz kalan Kolombiyalılar için Pablo Escobar Kolombiya’ya en çok zararı vermiş bir şeytandır. Medellin şehrinde Escobar tecrübesine nasıl yaklaşılması gerektiğine dair yer yer tartışmalar yapılmaktadır. Şehre gelen turistler Escobar turları denilen ve Escobar’ın dağ evi, mezarı, öldürüldüğü ev ve doğduğu mahalleyi içine alan bir günlük geziye çok ilgi göstermektedirler, fakat sıradan Kolombiyalılar için Escobar yok hükmündedir. Yıllar önce Medellin şehrinde İspanyolca öğrenirken yaşadığım ev Escobar’ın öldürüldüğü evin bir kaç sokak uzağındaydı. Hafta sonları zorla yerel arkadaşları o evin yanından geçmek için zor ikna ederdim. Hatta o mahalleye sonradan taşınan birçok insan Escobar’ın öldürüldüğü evin çok yakın olduğunu bile bilmiyordu. O evin yanından her geçişimde o dönemde akşamları izlediğim belgeseller gözümün önüne gelir ve irkilirdim. En son gittiğimde gördüm ki ev artık çok değişmiş, ciddi bir şekilde tadilattan geçirilmiş. Artık yıllar sonra birileri o evin hikayesine anlatsa büyük ihtimalle çoğu kimse inanmayacak.

Elbette Kolombiya’da Escobar’ı neredeyse bir tanrı gibi görenler de var. 1980’lerde fakirler için ev yapıp dağıtan ve halen Escobar adıyla anılan bir mahallede insanların çoğu halen Escobar’ı tapar derecesinde seviyorlar. Ama bu sevgi artık yerini bir mitolojiye bırakıyor. Kolombiya toplumu değişip dönüşüyor ve ister istemez Escobar gerçeği de geride kalıyor.

Yukarıda ifade ettiğim gibi artık Kolombiyalıların çoğu Escobar ile anılmak istemiyor. FARC, ELN, Cali karteli ve diğer bir çok suç ve terör örgütünün artık 50 milyonluk Kolombiya halkının bütün algısını şekillendirmesini istemiyorlar. Shakira, Juanes, Maluma gibi sanatçıların yanında James Rodriguez, Cuadrado, David Ospina ve Teofilo Guitierez gibi birçok yıldız oyuncularıyla anılmak istiyor. Kolombiya artık 52 yıldır süren bir çatışmayı barış süreciyle bitiren ve artık barış isteyen bir ülke olarak anılmak istiyor.

İşte Narcos dizisi işte tam da bu noktada Kolombiyalıları çok rahatsız ediyor. Kolombiyalıların 20 yıldır geride bırakmaya çalıştığı bir algıyı tekrardan dünya gündemine sokan Narcos aslında Kolombiya ve Kolombiyalılara hizmet etmiyor. Amerikalıların gözünden sanki Pablo Escobar’ı iki Amerikan ajanın büyük çabasıyla koskoca bir kartel yıkılmış gibi gösteren dizi tipik bir Amerikan propagandası. Medellin karteliyle mücadeleyi hayatıyla ödeyen binlerce Kolombiyalıya ve en önemlisi yaşanan insani trajedilere dizide hemen hemen hiç yer yok.

İslam dünyasının birer üyesi olarak bizler ile Kolombiyalılar aslında aynı şeyden muzdaribiz. Müslümanlara potansiyel terörist yaftasını ve algısını her türlü medya organıyla verme çabasında olan Batı aynı şeyi bütün Kolombiyalılara narko-trafikçi algısını vermeye çalışıyor. Eğer bizler gerçekten Batı’nın bizlere vurmaya çalıştığı yaftadan rahatsızsak, Narcos gibi diziler üzerinden bir Kolombiya algısını oluşturmaya karşı çıkmamız lazım. Kolombiya dünyanın en güzel ülkelerinden birisi. İnsanıyla, her türlü doğal güzellikleriyle ve en önemlisi cana yakın kültürüyle gerçekten görülmesi gereken bir yer.

Kolombiyalılar Tanrı’nın dünyanın bütün güzelliklerini Kolombiya’ya verdiğini fakat bunun yanında en büyük şeytanlarını da Kolombiya’ya gönderdiğine inanırlar. Belki önceleri şeytanlar kazanmış gözüküyordu ama artık sizlere şunu söyleyebilirim ki şeytanlar Kolombiya’daki etkinliğini kaybediyor, artık ülkenin güzelliklerini keşfetme zamanı.

Benzer konular