Latino İslam doğmadan ölmesin

Latin Amerika’da Müslümanların sayısının en fazla 5 milyon civarında olduğu tahmin edilmesine rağmen kıtada Müslümanların etkisi aslında göründüğünden daha fazla. Nereye giderseniz gidin küçük de olsa bir Müslüman topluluğu görebilir ve küçük bir evi camiye çevirdiklerine şahit olabilirsiniz. Lor Turcos adıyla anılan Suriye ve Lübnan kökenli Araplar arasında Müslümanlar kadar Hristiyanlar da var. Yeni gelen Afganlar kıtaya ayrı bir renklilik katıyor. Fakat uzun yıllardır kıtada olmalarına rağmen Latin Müslüman kimliği hala son derece muğlak, sorunlu ve kendisiyle barışık değil.

Kıtada üç tür Müslüman gruptan bahsedilebilir: Araplar, yerli sonradan İslam’a girmiş Latin Müslümanlar ve Arap olmayan fakat diğer Müslüman ülkelerden gelenler.

Arap Müslümanlar kıtada hemen hemen her şeyi kontrol ediyorlar. Camileri, vakıfları ve dini dernekleri onlar yönetiyor. Hem Arap olmalarının onlara sağladığı ‘dini bilme’ konusundaki göreceli üstünlükleri hem de maddi anlamda diğerlerine göre durumlarının iyi olması onlar adına ciddi bir avantaj. Sonradan İslam’a giren Latinler genelde orta-altı kesimden ve fakir aile geçmişlerine sahipler. Diğer ülkelerden gelen Müslümanlar ise kıtaya ancak yeni uyum sağlama derdindeler.

Tüm dünyada olduğu gibi Latin Amerika’da da Müslümanların çok sorunları var, ama bu sorunlara kapsamlı bir şekilde çözüm üretmekten hala çok uzaklar.

Kıtadaki Müslümanlar arasındaki en temel sorun eğitim eksikliği. Üniversite okuyanların sayısı gerçekten çok az. Dini anlamda eğitim görenlerin sayısı ise çok daha az. Durum böyle olunca ortaya hem beşeri hem de dini bilgiler anlamında dünyadan kopuk, facebook üzerinden dinini öğrenen, internet üzerinden eş arayan ve en sorunlusu da yaşadığı sosyal ortamdan kopuk bir şekilde kendisine bir yaşam alanı kurmaya çalışan bir nesil ortaya çıkıyor.

Kızlar arasında internet üzerinden zengin bir Arap şeyhi ile tanışıp evlenme hayali kuranların sayısı bir hayli fazla. Hatta son dönemde bu durumu kötüye kullanan insanlar çokça ortaya çıkıyor. Pakistan ya da Arap kökenli bu fırsatçılar, internetten tanıştığı Müslüman kızlara evlilik vaat ediyor ve Latin Amerika’ya gelip evlendikten bir süre sonra, eşini bırakıp resmen sırra kadem basıyorlar. Böyle hayal kırıklıkları ile sonuçlanan çok evlilik hikayesi var. Bu yaşananlar sonucunda çok iyi niyetlerle İslam’a giren genç kızlar İslam’dan çok hızlı bir şekilde uzaklaşıyor. En sonuncusu Meksika’da yapılan Latin Amerika Müslüman Kadınlar Kongresi’nin ana konularından bir tanesi tam da bu konuydu. Yapılan tartışmalardan anladığım bu tür kötü olayların hemen hemen her ülkede yaygın şekilde yaşandığı. Ve bu trend hiç de iyiye işaret etmiyor.

Kıtadaki Müslümanlar için bir diğer sorun yukarıda adı geçen gruplar arasındaki ilişkinin son derece zayıf olması. Araplar genelde dini açıdan Latinlere tepeden bakarken, Latinler Araplara hayranlık besliyor. Arap dünyası dışından gelen Müslümanlar ise ne Araplarla ne de Latinlerle ciddi bir ilişki ağına giriyor. Sonuçta kendi dünyasını Latin kontekstinde kuran bir aktöre dönüştürerek hem kendisine yeni bir alan açıyor hem de Latinler ile Araplar arasındaki gerginliklerde taraf olmuyor.

İslam dünyasının Latin Amerika’daki Müslümanlara yönelik olarak acilen bir eğitim hamlesi başlatması gerekiyor. Genellikle kıtadan İslami eğitim için gidenler ya Suudi Arabistan ya da Mısır’a gidiyor. Bunlardan bir kısmı derin İslami bilgi edinmesine rağmen, kıtaya dönünce yabancılık hissediyor. Kendisini adeta Araplaştıran bu tipler artık Arapmış gibi hareket etmeye çalışıyorlar. Eğitim için gidenlerin bir kısmı ise Arap-İslam dünyasını yakından tanıdıktan sonra dinden uzaklaşıyor.

Latin Amerika Müslümanlarının ciddi şekilde kimlik sorunu var. “Latin kültürünün İslam ile çatışmayan öğelerinin de kabul gördüğü bir Latin İslamı mümkün mü” sorusu önümüzdeki dönemde cevaplanması gereken bir soru olarak duruyor. Şu ana kadar bir Latin Müslüman profili hiç oluşmamış. İnsanlar Latin olmak ile Müslüman olmak arasında tercih yapmaya zorlanmışlar. Eğer İslam dünyası ve özellikle de Türkiye kıtadaki bu soruna yönelik bir yaklaşım geliştirebilirse İslam’ın kıtada yayılması çok daha hızlı olacaktır.

Tüm bu negatif durumlara rağmen İslam kıtada en fazla yayılan dinlerden bir tanesi. Asıl sorun İslam’a giren ancak sırf bu sorunlar nedeniyle sonradan uzaklaşan insanların sayısının her geçen gün artması. Dünyada zaten her yerde sorun var, şimdi Latin Amerika da nereden çıktı demeyin. Latin Amerika İslam’ın yayılışı anlamında çok bereketli bir arazi. Küçük çabalarla çok büyük sonuçlar alınabilecek bir kıta. Ama tabi yerel şartlar, dengeler ve gelişmeleri dikkate alan sağlıklı bir politika ile yapılırsa başarılı olur. Bu arada Afrika’da, Balkanlar’da cami yapacak yer arayan hayırseverlerden Latin Amerika’da cami yaptıracak bir cengaver çıkmaz mı? Varsa haberim olsun!

Benzer konular