Latin Amerika’da 2017 yılı neler getirecek?

2016 Latin Amerika açısından değişim dönüşüm sancılarının yaşandığı bir yıl oldu. Kolombiya’daki barış süreci referandumda reddedildikten sonra revize edildi ve mecliste onaylandı. Şimdi sırada anlaşmanın uygulanması var ve bu işin en zor kısmı.

Brezilya’da Dilma Rousseff’in görevden alınmasından sonra iktidara gelen Michel Temer hala meşruiyetini sağlamlaştırabilmiş değil. 2018 yılında yapılacak seçimlerde sandıktan çıkacak olan sonuç, son 15 yıldır kabuğunu kırmaya çalışan Brezilya’nın kaderini belirleyecek.

Peru’da Kemal Derviş modeline benzer bir model benimseyen Pedro Pablo Kuczynski 2016 baharındaki seçimlerde cumhurbaşkanı seçildi. Ülkede meclisi eski Cumhurbaşkanı Alberto Fujimori’nin kızının liderlik yaptığı, farklı bir siyasi parti kontrol ediyor. Yer yer sorunlar yaşansa da şu ana kadar ülkede ciddi bir sorun çıkmadı. Bunun sebebi en nihayetinde her iki grubun da benzer siyasi/ekonomik politikalar izlemek istemesi. Şu an kıtanın en hızlı büyüyen ekonomisine sahip olan Peru’nun bu trendi 2017’de de devam ettirmesi bekleniyor.

Arjantin son bir yıldır sol siyasetin hem mirasını hem de enkazını geride bırakmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Mauricio Macri ilk göreve geldiği zamanki gibi popüler değil, çünkü yapısal reformlar yapması gerekiyordu. Bu reformları yaptıkça halkın tepkisini çeken bir lidere dönüştü. Belki de bu yüzden Batı bile ilk başlardaki gibi Macri’ye çok yakın bir pozisyonda durmaktan imtina ediyor. Ama yine de kıtada Batı’nın yatırım yaptığı bir lider olarak da konumunu kaybetmiş değil Macri.

Venezuela’da 2015 sonunda neyi tartışmışsak, 2016 sonunda da aynı şeyleri tartışıyoruz. İktidarın paylaşılamaması ve meclis ile cumhurbaşkanlığı arasındaki derin görüş ayrılıkları her geçen gün artarak devam ediyor. Papa’nın inisiyatifiyle bir diyalog masası kurulmuş olsa da şu ana kadar bu başarılı olmadı. Ülkedeki ekonomik kriz derinleşiyor, bu krizden yararlanmak isteyen sınır ticaretçilerinin önüne geçmek için Kolombiya ile sınırını kapatan Venezuela sıradan halkın daha fazla zarar görmesine yol açıyor.

Ekvador’da şubat ayında seçim var. Artık Rafael Correa tekrar aday olmayacak ve bu seçimi kimin kazanacağı ülkenin gidişatı açısından önemli. Eğer Correa’nın devamı niteliğinde bir aday kazanırsa sol eğilim devam edecek, yok eğer muhalifler kazanırsa kıtada bir sol siyasetin daha mirası her açıdan tartışmaya açılacak.

Bolivya’da uzun yıllardır iktidarda olan Evo Morales tekrar seçilmenin yollarını arıyor. Daha önce referandumda tekrar seçilmesi reddedilmesine rağmen yasal anlamda bunu çözmek için yeni yollar arıyor. Ekonomik anlamda küçük de olsa bir büyüme trendini yakalayan Bolivya’da temel mesele bu trendin devam ettirilmesi. Eğer siyasi anlamda istikrarsız bir hava oluşmazsa 2017 yılında bu trendin devam etmesi bekleniyor.

Siyasal anlamda bu gelişmeler yaşanırken, kıta bu yıl çeşitli trajedilere de sahne oldu. Brezilya futbol takımı Chapecoence’in, Güney Amerika Kupası finalini oynamak için Kolombiya’nın Medellin şehrine giderken uçağın düşmesi sonucu takımın tamamını kaybetmesi uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir iz olarak kalacak. Rio’da yapılan bu yılki olimpiyatlar özellikle Brezilya’daki siyasi olaylar yüzünden kıtada beklenenin altında bir ilgi gördü. Ayrıca Rio olimpiyatları ileride gereksiz yere çok para harcandığı çerçevesinde yapılan tartışmalarla hatırlanacak. Elbette kıtadaki tarihi figür Fidel Castro’nun ölümü 2016 yılına siyasal anlamda damga vuran ve unutulmayacak bir olay olarak hafızalardaki yerini aldı.

Sinema anlamında kıtadan bu yıl Amazon bölgesinde yaşayan insanların hayatını hikaye edinen bir film Oscar ödülünü kazanmaya çok yakınlaşmıştı, fakat olmadı. Bu durum ister istemez yerel halkın hayatıyla alakalı yeni bir ilgi uyandırdı.

Müzik anlamında Reggaeton türü artık kıtanın ana müziği olma yolunda ciddi şekilde ilerliyor. Yakın zamanda Salsa’yı sollaması sürpriz olmayacak. Hatta bu trendin ne kadar etkili olduğunu belirten bir öğe artık büyük sanatçıların bile bu tür müzik yapmaya başlamaları. Meksika’dan Thalia, Kolombiya’dan Shakira ve Carlos Vives bile artık Reggaeton müziğinin yeni kralları olan Maluma, Nicky Jam gibi genç nesil ile ortak parçalar seslendirerek yeni nesle hitap etme peşinde. Diğer tarafta ise Myriam Hernandez ve Marco Antonio Solis gibi slow-aşk müziğinin önde gelen isimleri ise aynı tonda devam ediyor.

2017 yılı kıtada artık sol tandanslı eğilimin yerine sağın kendisini ciddi bir aktör ve model olarak sunmaya başladığı bir yıl olacak. Arjantin, Brezilya ve Kolombiya’daki gelişmeler kıtadaki modellik için analiz imkanları sunacak iken, Venezuela’daki süreç ister istemez gerilim alanlarındaki değişim dönüşüme işaret edecek. Ama Latin Amerika 2017’de renkliliğini her anlamda koruyacak ve dolayısıyla Türkiye’nin daha fazla ilgi göstermesi gereken bir olmaya da devam edecek.

Benzer konular