Kolombiya’da şimdi ne olacak?

27 Haziran 2017 tarihi itibariyle Kolombiya’da FARC ile başlatılan barış sürecinin temel taşlarından birisi olan, FARC’ın silahlarını teslim etme şartı yerine getirildi. Bu durum ister istemez ülkede yepyeni bir süreci başlattı.  Bu yazıda özet bir şekilde Kolombiya’daki barış sürecini Türkiye ile karşılaştırmalı bir şekilde 4 soru üzerinden özetlemek istiyorum.

 1- Kolombiya’da FARC ile yapılan barış anlaşmasında silahlar BM’ye teslim edildi. Bu anlaşma sonrası Kolombiya’yı kısaca neler bekliyor, ne anlama geliyor?

 2012 Kasım ayından beri FARC ile Kolombiya hükûmeti arasında barış görüşmeleri sürüyordu. Bu anlaşmayla beraber 52 yıllık çatışma bitmiş oldu. Kesin ateşkes daha önce ilan edilmiş ve yapılan anlaşma halk oylamasına sunulmuştu. Halk tarafından çok küçük bir farkla ret edilen anlaşma daha sonra revize edilerek meclis oylamasından geçti. Şimdi ise FARC silahlarını BM gözlemciler heyetine teslim etti. Bu anlaşma sonrası Kolombiya bir nevi yeniden kurulacak. Devlet yıllardır gitmediği ve gerillanın kontrol ettiği dağlık bölgelerde varlığını göstermeye başlamıştı, bu trend daha da artacak. Kokain ticareti yapanlara yönelik yeni bir strateji gerekecek. Artık silahların sustuğu ama ideolojik/siyasi mücadelenin başladığı bir döneme girilecek. FARC önümüzdeki aylarda siyasi bir parti kuracak ve siyasete katılacak. Gelecek on yıl boyunca Senato’da otomatik olarak temsil edilecek. Eski FARC militanlarının bir kısmı FARC liderlerini korumak için devletin resmi koruma görevlisi sıfatıyla devlette çalışmaya başlayacak. Diğer bir grup olan ELN ile de görüşmeler Ekvador’un başkenti Kito’da bu yıl başladı, fakat şu ana kadar ciddi bir ilerleme kaydedilmiş değil. ELN ideolojik olarak FARC’tan daha sert ve kati, dolayısıyla ELN ile barış sağlanmadan bir nevi yarım barış sağlanmış havası var Kolombiya’da.  Ama her şeye rağmen, bu anlaşmayla beraber Latin Amerika’daki son sol örgüt de silahlı mücadele anlamında tarihe karışmış olacak.

 2- Bu süreç başlamadan önce, Kolombiya devletinin FARC’la agresif bir mücadele yürüttüğü ve sahada kesin sonuçlar aldığı biliniyor. Günümüzde durum nedir? Süreç nasıl başarıya ulaştı?

 Barış sürecini başarılı kılan bir kaç etken var. Öncelikle FARC’in sosyal desteği eskisi kadar yok ve her geçen gün azalıyor. Devlet özellikle Alvaro Uribe’nin cumhurbaşkanlığı döneminde 2002-2010 arasında FARC’ı çok zayıflattı, bir çok liderini öldürdü. Dolayısıyla bu iki etken FARC’ı barış surecinde ciddi olmaya itti. Şu an halen FARC’ın kontrol ettiği bölgeler var fakat anlaşma gereği devletle beraber mayınlardan temizleniyor. Devlet o bölgelere eğitim, sağlık ve yol gibi hizmetleri götürmeye çalışıyor. Yıllardır gerilla altında yasayan halk da devletin desteğini ve ciddiyetini ilk defa görüyor ve şimdilik bir zaman tanıyor. Kolombiya’daki FARC sorununun temeli ideolojik oryantasyonlu bir kırsal kalkınma sorunu fakat sonradan örgüt narkotrafik işlerine de bulaştı. Şu an için devlet hem ideolojik temelini hem de kırsal kalkınma sorununu çözmek için çabalıyor. Uluslararası anlamda da bu konuda destek istiyor.

 3- Kolombiya ve FARC arasındaki süreçle Türkiye ve PKK arasındaki sürecin karşılaştırılması mümkün müdür?

 Karşılaştırma belki bazı alanlarda olabilir ama genel olarak çok kolay değil. Türkiye’de PKK hem yasal hem de silahlı kanada sahip ve ikili oynuyor, yani HDP mecliste PKK dağda. Kolombiya’da FARC’ın mecliste bir temsili yok. Eskiden bölgenin geri kalmışlığı anlamında benzerlikler vardı ama Türkiye son 15 yıldaki atılımlarıyla Güneydoğu’yu kalkındırmış durumda. Kolombiya’da ise kırsal bölgelerde halen elektrik, su gibi temel ihtiyaçlar bile eksik. Bir diğer nokta FARC’ın halen ‘kırsal kalkınma’ merkezli siyaseten önerdiği, söylediği ve savunduğu bir siyasi söylemi var. PKK/HDP kanalının siyasi söylemin ne olduğu belli değil. Hatta çoğu zaman neyi savunduğunu bile anlamak kolay değil.

 4- Türkiye’nin, Kolombiya’daki süreçten öğrenmesi gereken şeyler var mıdır, varsa nelerdir?

 Bence çıkarılacak üç tane net ders var. Birincisi, herhangi bir devlet terör örgütünü iyice zayıflatmadan masaya oturursa, terör örgütü süreci sulandırıyor, ciddi olmuyor. Kolombiya’da bundan önce ciddi şekilde üç tane barış görüşmesi yürütüldü, onların başarısız olmasının temel sebebi buydu. Hatta 1998-2000 yılları arasındaki barış görüşmelerinde FARC o kadar güçlüydü ki, Kolombiya devletinden toprak talep etmişlerdi.  İkinci önemli ders ise herhangi bir barış sürecinin başarılı olması için bölgede teröre destek veren devletlerin süreç içerisine çekilmesi. 2012 yılında Kolombiya’nın ilk yaptığı Ekvator, Venezuela ve Küba gibi FARC’a destek veren devletlerle görüşmeler yapıp, barış süreci için desteklerini almaktı. Türkiye tecrübesinde bölgesel denklem maalesef değişken olduğu için sürece katkı yapmadı.  Son olarak başarılı bir süreç için ortak bir görüşme ve müzakere ajandasının olması şart. Kolombiya’daki süreç altı ana başlık üzerinden yürüdü ve sonradan hiçbir taraf ajandaya ekleme ve çıkarma yapamadı. Kolombiya’daki sürecin toptan başarılı olmasının başka bir sebebi ise barış süreci yürürken aynı anda savaşın sürmesiydi. Çünkü ilk anlaştıkları şeyler a) ‘bütün konular üzerinde anlaşılmadan hiç bir şey üzerinde uzlaşılmamış sayılır’; ve b)‘barış görüşmelerin yapılması savaşın bittiği anlamına gelmez’ kaideleriydi.

Benzer konular