Ekvador seçimleri neden sıradan bir seçim değil?

Ekvador’da ilk turu 19 Şubat tarihinde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hiç kimse galip çıkmadı ve ikinci tur seçimleri 2 Nisan tarihinde yapılacak. 16 milyon nüfusa sahip bu küçük ülkedeki seçimleri konuşmanın ne anlamı var diye düşünebilirsiniz, fakat durum göründüğü kadar basit değil.

Bu küçük ülkedeki seçim sonuçları kıtadaki iki trendi derin bir şekilde etkileyecek. Öncelikle çok kısa bahsetmek gerekirse seçimler aslında neo-liberal ve sağ siyaset ile on yıldır ülkeyi yönetmiş olan sol siyaset arasında geçiyor. Sol siyasetçi özürlü Lenin Moreno ve sağ adına yarışan ise işadamı Guillermo Lasso. İlk turda seçimleri kazanmak için bir adayın en az %40 oy alması ve ikinci gelen adaydan en az %10 daha fazla oy alması gerekiyor. 19 Şubat’taki seçimlerde sol aday seçimleri kıl payı kaybetti. Moreno oyların %39.36’sini alırken, Lasso oyların ancak %28.09’unu alabildi. Moreno ilk turu açık ara önce bitirmiş olsa da bu durum ikinci turda seçimleri kesin kazanacağı anlamına gelmiyor, aksine kıtadaki yeni trende göre diğer bütün muhalefet birleşip sol siyasetin adayına seçimi kaybettirebilir.  Bu trendin bir benzerini sağ-sol siyaset anlamında olmasa da, bütün muhalefetin birleşmesi anlamında geçen yıl Peru seçimlerinde görmüştük. Favori olan aday Keiko Fujimori ikinci turda bütün muhalefetin birleşmesi sonucu seçimleri kaybetmişti.

Ekvador’daki seçimlerin iki açıdan çok önemli olduğunu vurgulamıştık. Bunlardan birincisi bu ülkedeki seçimlerin sonucu son iki yıldır kıtada yaşanan sol siyasetten sağa kayışın devam mı  yoksa tamam mı olduğunu gösteren bir tür turnusol kağıdı rolü oynayacak. Arjantin ve Brezilya’daki siyasi yelpazedeki değişim, Venezuela’daki parlamento seçimlerini sağ siyasetin kazanması kıtada sol siyasete ciddi alan kaybettirdi, fakat solu ne yendi ne de bitirdi. Kıtadaki en başarılı sol model olan Ekvator’daki seçimlerde eğer sol siyaset iktidarda kalmayı sürdürebilirse kıtadaki solun gerileyişini kıtasal bir trend değil, ülke bazlı sorunlar üzerinden okumak gerekir. Yok eğer Ekvador’da sağ siyaset kazanırsa bunda kıtadaki genel değişim rüzgarının etkisini görmek gerekir.  İşte bu açıdan Ekvador’daki seçimler sıradan bir ve normal bir seçimin ötesinde farklı anlamlara sahip.

Seçimlerin etkileyeceği diğer bir nokta Çin meselesi. Çin’in Latin Amerika’daki kalesi tartışmasız bir şekilde Ekvador’dur. Hem ülkenin borçlanması hem de Çin yatırımlarını düşününce Çin’in temel strateji olan küçük bir bölgeyi bir kıtada üs seçme stratejisinin Latin Amerika’daki uygulamasının Ekvador üzerinden yaptığını görmek mümkündür. Eğer Ekvador seçimlerini sağ siyasetin adayı kazanırsa Çin ile ilişkilerinde ister istemez sorunlar çıkacaktır. Özellikle Amerika ve batının ülkedeki baskı ve etkisinin artacağı düşünülünce ister işte kıtadaki Çin’in merkez ülkesi için yeni bir süreç başlamış olacaktır. Her ne kadar sağ siyasetçilerin Çin ile ilişkileri tamamen kesmek gibi bir politikayı takip etmesini kimse beklemese de, en azından Çin’in etki alanının daraltılması için  bazı hamlelerin gelmesini normal karşılamak gerekir.

Yok eğer sol siyaset seçimleri kazanırsa Çin’in önümüzdeki beş yıl boyunca Ekvador kalesinin son derece güçlendireceğini öngörmek gerekir. Çin’in Amerika’nın etkisinde olan Kolombiya’nın hemen dibinde kendisine bir kale inşa etmesinin kıtadaki siyasi dengeler açısından nasıl bir sonuca ulaşacağını şimdiden öngörmek zor. Ama eğer Trump, Latin Amerika’ya yönelik olarak politikalarında Çin’in kıtada güçlenmesini bir tehdit olarak yorumlarsa bu durum çeşitli karşı hamle politikalarına yol açabilir. Hatta Amerika’nın Çin’in doğal hinterland olarak gördüğü Asya’ya müdahale ettiği ölçüde Çin bu  müdahaleyi Amerika’nın hinterlandı olan Latin Amerika’da hayata geçirmek isteyebilir.

İşte sırf bu nedenlerden dolayı İstanbul kadar nüfusu olan bu ülkedeki seçimleri basit bir şey olarak görmemek gerekir. Bazen büyük oyunlarda küçük domino taşları doğru yerde olduğu zaman birçok dengeyi ciddi şekilde değiştirebilir.

Önümüzdeki dönemde Latin Amerika siyasetindeki dönüşümleri yakından takip etmek isteyenler, bu dönüşümlere yol açabilecek bir etken olarak Ekvador’a bakabilirler.

 

Benzer konular