Geçtiğimiz günlerde Dünya Belediyeler Birliğinin beşinci olağan toplantısı Kolombiya’nın başkenti Bogota’da yapıldı. Türkiye’den Fatma Şahin, Kadir Topbaş ve daha birçok belediye başkanının da katıldığı bu toplantı aslında hemen devamında Kito’da yapılan HABİTAT zirvesine bir nevi hazırlıktı. Dünyada yerel belediyelerin önemi ve bu çerçevede farklı tecrübelerin paylaşımı her geçen gün daha da önem kazanıyor. Belki Türkiye olarak bizler belediyecilikte bayağı ilerlediğimiz için farkında değiliz ama dünyanın birçok yerinde belediyecilik konusunda geri kalmışlık mevcut.
Latin Amerika kaynak kıtlığı, hızla artan şehirleşme ve en önemlisi kaliteli yöneticilik eksikliği yüzünden belediyeciliğin geri kaldığı bir yer. Ana şehirleri saymazsak durum hiç de iç açısı değil. Küçük ölçekli belediyelerin hali ise çok daha vahim. Bunda temel sebeplerden birisi ciddi şekilde bir merkezileşme sonucu siyasal sistem çevreye gereken önemi veremiyor. Çok küçük belediyelerin hem imkanı yok hem de merkezden destek çok gelmiyor. Örneğin Kolombiya’da başkent Bogota’ya her hafta en az 350 belediye başkanı merkezden bir şeyler elde etmek için geliyor. Ve işin acı tarafı bunların çoğu boş olarak geri dönüyor.
Diğer ülkelerde durum çok farklı değil. Ekvator’da siyasetin de verdiği farklılıkla belediyelerin durumu Kolombiya ile aynı. Paraguay, Peru, Bolivya gibi ülkelerde ise merkezin çevreye ne kadar nüfuz edip destek verebildiği ayrı bir tartışma konusu. Arazi şartlarının zorluğu kıtada yerel ve merkez işbirliğinin önündeki bir başka engel. Yüksek dağların varlığı, yolların eksikliği ve yağan yağmurlar sonrasında çok fazla hasara uğrayan yollar, özellikle çevrenin merkezle iletişime geçmesinin önündeki en büyük engel.
Türkiye son dönemde birçok alanda tecrübesini dünyanın birçok yeriyle paylaşıyor. Latin Amerika açılımının arttığı son dönemde belki özellikle bu kıtaya yönelik olarak belediyeleri daha aktif bir şekilde devreye sokmak gerekir. Balkanlarda ve Afrika’da belediyecilik tecrübesinin paylaşımı artık neredeyse sıradan bir şey haline geldi. Eğer bu tecrübeyi Latin Amerika’ya götürebilirsek kıtada özellikle sosyal anlamda ilişkilerin gelişmesinde çok kilit bir rol oynayabilir.
Kıtadaki belediyeciliğin temel sorunları nedir? Birincisi teknik kapasite eksiliği. Sokak temizliğinden tutun da diğer birçok alanda belediyenin ana fonksiyonlarından olan alanlarda ciddi bir kapasite eksikliği var. Teknik kapasite sadece bir sorunu görmek değil, onu hızlı, pratik ve en ucuz yöntemle halka sunabilmektir. Kıtanın bu konuda Türkiye örneğinden çok şey öğrenebileceği kanaatindeyim.
Bir diğer sorun organizasyon yeteneği. Latin Amerika’da belediyeler Türkiye’deki kadar hızlı ve doğru bir şekilde organize olma konusunda başarılı değiller. Özellikle belediyenin farklı birimleri ve kurumlar arası işbirliği bu konuda çok zayıf. Türkiye tecrübesini yerinde görmeleri aslında bu konuda ciddi katkılar sağlayabilir.
Özellikle kardeş belde ve belediyelikler kurarak Türkiye’deki belediyelerin Latin Amerika’ya açılmaları yapılabilecek en iyi ilk adım olabilir. Sonrasında karşılıklı tecrübe ve ekip değişimi hem ilişkileri hem de ilişkilerin derinliğini şekillendirecektir.
Bu yıl bahar ayında Ekvator’da yaşanan deprem sonrası İstanbul Büyükşehir Belediyesinden teknik bir heyet TİKA’nın da desteğiyle deprem bölgesinde incelemelerde bulunmuştu. Aslında buradaki asıl amaç tam da yukarıda bahsedilen türlü bir ilişkinin geliştirilmesiydi. İBB-TİKA ortaklığında bir okul ya da hastane yapımı dahil farklı projeler gündeme gelmiş ve özellikle teknik tecrübe paylaşımı çok fazla öne çıkmıştı. Fakat sonrasında Türkiye’de yaşanan FETÖ darbe girişimi ister istemez bu süreci erteledi. İleride ne olur bilinmez ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan o inisiyatif belki zamanla diğer belediyelerimize de sıçrayabilir.
Bu ilişkiyi tek yanlı olarak da görmemek lazım. Örneğin İstanbul’daki metrobüsün hikayesi belediye başkanı Kadir Topbaş’ın 2012 Mart’ında Kolombiya’nın başkenti Bogota’ya yaptığı bir ziyaretle yakından ilişkilidir. Yıllardır metrobüs türü bir ulaşımı kullanan Bogotalıları gören Kadir Topbaş, transmilenio denilen bu sistemi İstanbul’a taşımıştır. Dünya Belediyeler Birliği’nin açılış töreninde Bogota Belediye Başkanı Kadir Bey’in önünde bunu özellikle vurgulamış ve şehirler ne kadar gelişmiş olursa olsun, her şehrin diğerlerinden öğreneceği şeylerin olduğu vurgusunu yapmıştır.
Artık diplomasi ve dış politikayı sadece devletin bu konulara bakan kurumlarının işi olarak görmemek gerekir. Aksine belediyeler dahil her türlü tecrübe paylaşımını işin içine sokmak gerekir.