Yanında bulunduğum on beş yıla yakın bir müddette genç, yaşlı hiç kimseyi kapısından geri çevirmemiş ve her gelene hakikat namına bir şeyler anlatmayı borç olarak görmüştü. Birçok yazarın yanına dahi sokulmak imkânını bulamadığımız zamanlarda Üstadın kapısını ardına kadar açık bulduk. Daha lise talebesi seviyesindeki gençlere yetişkin adam muamelesi yaptığına ve onları dinleyerek bir şeyler anlatmaya çalıştığına binlerce kez şahit oldum.
Devamı Gerçek Hayat 968. sayısında.