Basravi Süleyman 28 yaşında ve Afrin bülbül cephesinde TSK ile omuz omuza PKK’ya karşı amansız bir savaş veriyor. Aslen Halepli olan ve 2012 yılından başlayarak önce Esed Ordusuna sonra da DEAŞ ve PKK’ya karşı savaştı. Basravi Süleyman, PKK’dan ele geçirilen, Ballıköy, Zahran ve Korani köylerine yönelik operasyona bilfiil iştirak ederek 20’den fazla PKK’lıyı etkisiz hale getiren grupta yer aldı.
Halep’e bağlı Rail köyünde doğan Basravi Süleyman, Bülbül nahiyesi çevresinde savaşmaya devam ediyor. Süleyman, Afrin savaşına dair hazırlık ve 8 günlük mücadele sürecini Gerçek Hayat’a anlattı. Cephede konuştuğumuz Basravi Süleyman bu operasyon için 3 ay boyunca hazırlandıklarını söyleyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:
Kürtler hem komşu hem kardeşlerimiz
Biz Bostanpaşa mahallesinde oturuyorduk. Mahallemiz, Arap, Türkmen ve Kürt karışık bir semt idi. Çocukluk ve gençlik dönemlerimiz birlikte geçti. Kürtlerle hem komşu hem de kardeş ilişkimiz vardı. PKK aramıza ırk temelli ayrımcılık ekmek için büyük sarf etti ve bazı gençlerin aklını çeldi. Biz Esed ile savaşırken onlar fırsatçı davranarak Eşrefiyye ve Şeyh Maksut’ta özerk bölge ilan etme yoluna gittiler. Kardeşlik hukukumuzu zedelemek için var güçleri ile mücadele eden bu terörist yapıya inat binlerce Kürt kardeşimiz bizimle saf tutarak direniş cephesinde kaldı.
PKK, Haseke, Deir ez Zor, Rakka ve Halep kırsalında binlerce masum sivili öldürerek Suriye’yi bölmeye çalıştı. Zor dönemler yaşadık ama Türkiye imdadımıza yetişerek önce DEAŞ sonrada PKK’ya karşı birlik ve beraberliğimizin yeniden tesisi için bize destek verdi. Afrin sadece kuzey için değil tüm Suriye için yeni bir başlangıç olma özelliği taşıyor. Afrin nihai hedefimiz değil, Allah’ın izniyle PKK’yı işgalci olduğu tüm topraklardan süreceğiz.
Sivillere yalan söylüyorlar
Ben ve askerlerim girdiğimiz her köyde sivillerin yüzünde ki korkuyu gördük. Onlarla konuştuğumuzda PKK’nın kendilerine, “ÖSO ve TSK hiçbirinizi sağ bırakmaz, mallarınıza el koyacaklar, bizimle gelin” şeklinde yalanlar söylediğini öğrendik. Bazı köylerde yaşayanları zorla götürdüler. Ancak ısrarla gitmek istemeyen çevrede canı pahasına saklanarak evini köyünü terketmeyenler oldu. Sivillerin canları, malları konusunda hepimiz hassasız, kimse bu konuda keyfi, olumsuz bir tavır içerisinde olamaz. Girdiğimiz köylerde ki sivillere, “hepiniz artık emniyettesiniz, ne sizden PKK gibi çocuklarınızı nede haraç olarak para ya da mallarınızı istiyoruz, buraya sizin 6 yıllık esaret hayatınızı bitirmek için geldik” diyoruz. Bazı siviller boynumuza sarılıp ağladı ve PKK’dan gördükleri eziyetleri anlattılar.
Sadece keskin nişancılara güveniyorlar
Birkaç sıcak çatışma dışında PKK bizimle yüz yüze savaşmaktan ısrarla kaçınıyor. Çoğu kadın keskin nişancılara Türk askeri ve ÖSO’yu oyalayın talimatı vermişler. 15-20’şer kişilik gruplar halinde yüksek noktalara yerleştirilip vur kaç taktiği ile ilerleyişimizi durdurmaya çalışıyorlar. Dağların zirvelerine kadar hendekler kazdıklarını gördük. Birde hemen her bölgede kazılı tünelleri var.
Her köyden mücahit arkadaşımız var
Zeytin Dalı Operasyonu için muhalif Suriye Milli Ordusuna bağlı iki kolordu bölgeye geldi. Gerek Raco’dan gerekse, Şeyh Hadid, Cinderes, Şaran bölgelerinde PKK’ya karşı savaş verdiğimiz hemen her köyden bir mücahit savaşçı arkadaşımız var. Bunlar Suriye’nin bir ve bütün kalması için umudumuzu ve heyecanımızı daha fazla artırıyor.
Bazı yaşlı sivil teyze ve amcalar sarılıp ağlıyorlar. Bazıları da zaferimiz için dua ediyorlar. Bu bizim moral ve motivasyonumuzu daha fazla artırıyor. Diğer yandan üstlendiğimiz sorumluluğunda daha fazla farkına varıyoruz.
Kilis ve Reyhanlı’yı vuran bölgeler önceliğimiz
Dağ şartları çetin ve yer yer görüş mesafemiz sıfıra kadar düşüyor. Ancak Kilis ve Reyhanlı’ya yönelik terör saldırılarına dönük haberler bizi çok üzüyor. DEAŞ doğudan vuruyordu PKK’da Kilis’i batıdan vuruyor. Merkez akıl ve yönlendirenler aynı ve bu son yaşananlar bize bunu net olarak gösterdi. Bir an önce tehdit unsuru olan köy ve dağları ele geçirmek ve PKK’yı menzil dışına çıkarmak istiyoruz. Bu konuda Türk askeriyle aynı hassasiyeti taşıyoruz.
Şeref duyuyoruz
Türk askeri ile aynı siperde olmak bizim için büyük bir şeref ve tecrübe vesilesi oldu. Savaş ve disiplin konusunda çok şey öğreniyoruz. Fırat Kalkanı da büyük bir tecrübeydi ama Afrin’de coğrafi koşullar ve PKK’nın kullandığı argümanlar itibarı ile ciddi birçok farklılık var. Geleceğin Suriye’sini inşa etmekte bu tecrübelerden çok fazla yararlanacağımızı düşünüyorum.
Operasyon planlandığı gibi ilerliyor
Afrin Harekatı dönüşü olmayan ve sonuna kadar vazgeçmeden yürüyeceğimiz bir yol. Gerek temel strateji gerekse ilerleme biçimi itibarı ile her şey planlandığı gibi devam ediyor. Çok yakın günlerde örgütte büyük çaplı çözülmeler başlayacak ve biz Türk Askeri ile birlikte destan yazacağız. Şu ana kadar toplam 11 şehit verdik. Bu şehitlerden üçü benim birliğimdendi. Zafer kazanacağımıza imanımız tam. PKK’nın 400’den fazla kaybı var ve birkaç güne kadar onlara daha ciddi sürprizlerimizin olduğunu herkes görecek.
6 yıllık işgal bitiyor
Afrin’de en zorlu evre bitiyor. Dünyanın en azılı terör örgütünü 4 bin kilometrekarenin her karışından kazıyarak ilerliyoruz. Türkiye sınırı boyunca sıralanan dağların temizlenmesi ile düşmanımızın tutunacak herhangi bölgesi kalmayacak. Cinderes, Bülbül, Der Ballut, Şeyh Hadid, Raco hattının temizlenmesi ile PKK’nın siviller üzerinden yürüteceği kirli stratejiye tüm dünya şahit olacak. Hiç acımadan binlerce sivilin hayatını yok sayarak işgal ve ihlallerine devam etmek isteyecekler.
On binlerce sivil evine dönecek
Halen operasyonun sürdüğü bölgeler başta olmak üzere geride kalan 6 yıl boyunca Afrin’i terk etmeye mecbur bırakılan tüm siviller yeniden evlerine dönecekler. Türkiye, Avrupa ve Suriye içi kamplarda yaşayan Afrinli sayısı 70 binden fazla. Zeytin Dalı Harekâtı bir yönü ile de bu insanların yeniden normal hayata dönmelerini sağlamak için yapılıyor. Terör örgütü camilere kilit vurdu. Okullar da Arapça, eğitim dili olmaktan çıkarıldı. Namaz kılan herkesi güvenilmez, DEAŞ ya da El Kaide yanlısı ilan ederek eziyet ediyorlar. Şu an cepheye sürdükleri militanlardan yüzde 30’u ailelerinden tehdit ve şantajla koparılan 13-17 yaş arası çocuklar. İnşallah tüm bunlar çok yakında bitecek. Sonrasında Tel Abyat, Münbiç, Aynel Arap, Haseke, Rakka ve Deir ez Zor’da aynı zulüm dönemi sona erecek.
Kandil ekibi başrolde
Suriye genelinde Kandil eğitimli teröristler siyasi ve askeri olarak temel belirleyici durumda. Aynı şey Afrin içinde geçerli. Şu an keskin nişancı ve tanksavar füzelerini kullanan militanların tamamı Kandil ekibi. Yakaladığımız bazı teröristler sıcak hattan kaçanlardan bazılarının kıdemli ekip tarafından infaz edildiğini ve bunu herkesin içerisinde yaşadıkları bozgunu önlemek için yaptıklarını söylüyorlar.
