Tweet silme kraliçesi

Son dönemlerde CHP tarafında bir kadın öne çıkıyor. Ekrem İmamoğlu’nun yanından ayırmadığı, adeta ‘eş başkan’ edasıyla poz veren, dinî değerlere hakaret eden ve terör örgütleriyle yakın temasıyla bilinen Canan Kaftancıoğlu… Gezi Parkı şiddet eylemleri döneminden 31 Mart yerel seçimlerine kadar gerek attığı ve sildiği tweetleri, gerekse de halkın değerlerine yönelttiği hakaretlerle tanınan pek de iyi bir imaja sahip olmayan il başkanı…

Canan Kaftancıoğlu’ndan bahsederken Twitter’ı atlamak olmaz. Düşüncelerinin yansıması olan tweetler bize geniş bir portre sunuyor. Tabi eski tweetlerinin gündeme gelmesiyle sürekli tweet silmesiyse cabası. Öncelikle eşi Ali Naci Kaftancıoğlu’nun attığı “7 dakika önce bu tabakta 1/4 domuz vardı” tweetiyle tepkileri toplamaya başladı. Terör eylemlerinde önde olan Kaftancıoğlu ailesi, 15 Temmuz’da darbe girişimini durduran sivillere “DEAŞ teröristi” muamelesi yapmaktan geri durmadı.

Ordu doğumlu Canan Kaftancıoğlu, liseye kadar aynı şehirde okudu. İstanbul Tıp Fakültesi’nden 1995 yılında mezun olan Kaftancıoğlu, Sivas Suşehri Devlet Hastanesinde doktor olarak çalıştı. 2001 yılında eşi Ali Naci Kaftancıoğluyla evlendi. CHP İstanbul İl yönetiminde çeşitli görevler yapan Kaftancıoğlu 30 Mart 2014 mahallî seçimlerinde İstanbul’un Maltepe ilçesinden belediye başkan aday adayı oldu. 13 Ocak 2018 tarihinde yapılan CHP İstanbul 36. Olağan İl Kongresi’nde ise CHP İstanbul İl Başkanlığı’na seçildi.

Başkan seçildikten iki hafta sonra gece saatlerinde yaptığı açıklamayla görevinden istifa ettiğini duyurmuş, 7 saat sonra yeni bir tweet atarak görevine devam ettiğini bildirmişti. (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, bu istifayı ‘şımarıklık’ olarak nitelemişti.

HAZİRAN HAREKETİ’NDE DE VAR

Kaftancıoğlu ismi, Gezi Parkı kalkışması ve Birleşik Haziran Hareketi’nde de karşımıza çıkıyor. Gezi Parkı şiddet eylemlerinde temeli atılan “Haziran Hareketi” 13 Şubat 2015’teki sözde “Laik ve Bilimsel Eğitim” boykotuyla adını duyurmuştu. Hareket, “8 Haziran’da daha güçlü bir haziran” sloganıyla AK Parti’yi ve 7 Haziran seçimlerini hedef aldığını belli etmişti. CHP ve diğer sol örgütlerin desteklediği harekette bir dönem CHP’li İlhan Cihaner de yer almıştı.

Eşinin Gezi Parkı kalkışması döneminde paylaştığı taş atan kadın fotoğrafının kendisine ait olmadığını ve o kişiyi tanımadığını savunmuş, “teşhir edilerek haklarım gasp ediliyor” demişti. Ama kendisinin her fırsatta Gezi’ye selam gönderdiği ve eylemlerin yıldönümlerinde ön saflarda bulunduğunu atlamamak gerek. Mesela Kaftancıoğlu, İmamoğlu’nun mazbata aldığı gün “Gezi Parkına da bahar gelmeye başlamış. Gezi’nin güzel gözlü çocuklarına selam olsun” diye bir tweet atmıştı.

HER FIRSATTA HDP’YE SELAM ÇAKIYOR

PKK’nin siyasî uzantısı olan HDP’lilerle yakın temas içinde olan Kaftancıoğlu, terörden tutuklu Selahattin Demirtaş’la fotoğraflarına ilişkin şu sözleri kullanmıştı: “Hiçbir rahatsızlık duymuyorum. Halkın iradesiyle seçilmiş Selahattin Demirtaş’a selam söylüyorum.” PKK terör örgütü ve uzantısı HDP ile arasına değil mesafe koymak, açıktan destek veren Kaftancıoğlu, “Kürdistan’da kazanıp Batı’da AKP’ye kaybettireceğiz” diyen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’ye “Bu bence gayet anlaşılır, gayet makul ki, bana sorarsanız da olması gereken bir şey” sözleriyle destek vermişti.

NE ÖRGÜTÜ CANAN HANIM?

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na şehid cenazesinde saldırıdan birkaç gün sonra Ekrem İmamoğlu ile Şişhane’de toplanan bir gruba seslenen Kaftancıoğlu, “Devletin yetkili kurumları koruyamıyorsa, bu saatten itibaren, İstanbul örgütü halkımız ile birlikte genel başkanımızı koruyacaktır. Siyasi rant bekleyen zehirli dil ve zehirli dilin sahipleri bu hain saldırıda pay sahibidir” dedi.

PKK’nın uzantıları ile işbirliği yaparak toplumu kışkırtan, ‘gelmeyin’ denildiği halde halkı provoke etmek için cenazeye katılan CHP’nin, il başkanının devleti ve güvenlik güçlerini küçümsemesi, elleri armut toplayan CHP genel başkanının korumlarına tek kelime etmemesi ise dikkatlerden kaçmadı. Marjinal sol örgütler ve hatta terörle iltisaklarını bir kenara koyup, kendi koruma ordularından söz etmelerinin nasıl bir izahı olabilir? Daha geçtiğimiz yıl AK Parti’ye yönelik “Erdoğan’ın gizli ve özel ordusu SADAT” diye uydurma haber yapanların bir belediyeyi şâibeli bir biçimde ele geçirince ordu kurmaktan söz etmesi, tehlikenin boyutunu göstermesi bakımında üzerinde durulması gereken bir çıkış.

Benzer konular