Türk Silahlı Kuvvetleri öncülüğünde başlayan Zeytin Dalı Harekatı sürüyor. İlk olarak 7 ayrı noktadan terör işgalindeki Afrin’e giren TSK ve ÖSO birlikleri kuzeyde 30’dan fazla yerleşim birimini terörden arındırdı. İdlip ve Azez’le birlikte 120 kilometrelik Türkiye sınır hattından Afrin’de işgalci unsur olarak bulunan PKK militanlarına eş zamanlı operasyon başlatan TSK-ÖSO birleşik ordu güçleri 15 günde bin teröristi etkisiz hale getirdi. ABD himayesinde 2014 yılından bu yana Suriye’nin kuzeyinde toprak gasp ederek terör kantonları inşa eden PKK, ilk kez doğrudan ve gerçek bir savaşın tarafı oldu. Türk savaş uçaklarının ilk sortileri ile birlikte başlayan PKK bozgunu Afrin genelinde büyüyerek devam ediyor.
Humuslu Ahmet Yusuf Afrin’de savaşıyor
Savaşın ilk günlerinden başlayarak Suriyeli muhalifler aleyhine kurulan tüm ittifaklarda yer alan Suriye PKK’sı ülke genelinde büyük bir nefret ve öfke sebebi oldu. DEAŞ’la birlikte Esed rejimine karşı verilen mücadeleyi baltalayan iki temel unsur olarak gösterilen PKK’ya karşı Türkiye tarafından başlatılan Zeytin Dalı Harekatı’na da Suriye’nin her bölgesinden binlerce genç katılıyor. Humus-Telbise nüfusuna kayıtlı Ahmet Yusuf da Suriye için en büyük tehdit gördüğü PKK’ya karşı Türk Askeri ile birlikte saf tutan gençler arasında yer alıyor.
Afrin cephesine terddüt etmeden dahil oldum
“PKK’yı insanlık için en büyük tehdit unsuru olarak gördüğüm için onlarla savaşmaya karar verdim” diyerek söze başlayan Ahmet Yusuf Halep, “Haseke, Rakka ve Deir ez Zor’da PKK’nın döktüğü kan hepimizi öfkelendirdi ve tereddüt etmeden Afrin cephesine dahil oldum” diye konuştu. Gerçek Hayat okuyucuları için sıcak hatta gerçekleşen söyleşide Ahmet Yusuf (Ebu Faysal) şunları anlattı:
Kuzeyde açılan cephe tüm Suriye için bir şans
“Suriye PKK’sı farklı kisveler altında bir soykırım projesi başlattı. Binlerce sivilin kanını önce Esed ve Rusya sonrada ABD ile işbirliği yaparak döktüler. Humus’u Esed ve İran destekli milisler yaktı yıktı. Rakka, Haseke ve Deir ez Zor’la birlikte Halep kırsalını da DEAŞ ve PKK harabeye çevirdi. Şimdi Afrin’de açılan cephe de dünyanın en güçlü ordularından biri ile birlikte ortak düşmana karşı savaşıyoruz. PKK’ya ilk hayat veren ve onlara Kamışlı ve Afrin gibi merkezleri ikram eden Esed rejimi oldu. Dolayısı ile PKK’ya vurulan her darbe aslında ABD ile birlikte Beşşar Esed ve destekçilerine de vurulmuş oluyor. İşte bu sebeple Suriye’de özgürce yaşamak isteyen herkes bu harekatı kendileri için bir şans olarak görüp TSK’nın zaferi için Allah’a dua ediyorlar.
Son iki yılda yaptıkları PKK’ya olan nefreti artırdı
Suriye Halkı PKK’nın din düşmanı yapısını biliyordu ancak son 2 yılda yaptıkları onları nefret sıralamasının zirvesine yerleştirdi. PKK’ya yüklenen bir diğer misyon da Kürtleri topyekun hedef haline getirmek. Biz bu oyunu görüyoruz ve Şam’dan, Haseke’den, Lazkiye’den gelerek bizimle birlikte Afrin’de bu örgüte karşı savaşan yüzlerce Kürdün varlığı yakılan fitne ateşini söndürmek için yeterli sebep teşkil ediyor.
Yüzbaşı olan abimde aynı cephede
Afrin savaşına benimle birlikte yüzbaşı rütbesinde rejimden ayrılan 29 yaşındaki abim Muhammed de katılıyor. Her ikimiz de Safvel İslam Tümeni askeriyiz. Şimdi Türkiye öncülüğünde kurulan ordunun birer neferi olduk. Abimin de 2 kızı var ve biz kendimizi değil işte bu gelecek nesilleri düşünerek feda etmeye hazırız. Bizim gibi binlerce Suriyeli genç aynı inançla ülkenin her yanından koşarak saflarımıza katılıyor.
Ailemden 5 şehit verdim
Esed babasından devraldığı dikta yönetimi devam ettirmek için her şeyi feda etmeye hazır bir katil. Onun iktidar hırsı ülkeyi kan gölüne çevirdi. Şu an Suriye’de olan biten her şeyin tek sorumlusu bu aile ve onların halka rağmen iktidarda kalma hevesidir. Ben ailemden 5 şehit verdim. En son 1.5 ay önce Humus-Telbise’de rejim savaş uçaklarının bombardımanında 22 yaşında Mustafa isimli amca oğlum şehit oldu. Bizim geleceğimizi ipotek eden ve her harici güçle kendi halkı aleyhine işbirliği yapan bir kanlı diktatör gerçeğimiz var. Bu savaş onur, haysiyet ve var olma savaşıdır ve inşallah Suriye Halkı kazanan taraf olacak.
PKK’nın yegane stratejisi kalleş pusular
Halep kırsalından başlayarak büyük savaşçı pozları eşliğinde DEAŞ’la anlaşmalı cephelerde ilerleyen PKK, Afrin’de yok oldu. Vallahi birkaç Türk askeri ve ÖSO savaşçısı 70-80 PKK’lının karargah kurduğu köyleri dakikalar içerisinden ele geçiriyor. Teröristlerin yegane savaş stratejisi kalleş pusulardan ibaret. Yakalanan hiçbir PKK’lıda vakar, inanç, dava ve hedef göremedik. Hepsi korkak ve ilk işleri örgüte küfretmek oluyor. Şu ana kadar hemen hiç cephe savaşımız olmadı. 10 bin nüfuslu Bülbül’ü sadece 1.5 saatte komple teslim aldık. Bursaya dağı onlar için geçilmez kale idi ancak sadece 3 saat durabildiler. Burada Türkiye’nin siviller konusundaki hassasiyetini teröristler aleyhte kullanamaya çalışıyorlar. Fakat yeniliyorlar ve Afrin cephesinin kırsal hattı bitmek üzere şehir savaşında ise hiçbir şansları yok bunu çok yakında tüm dünya görecek.”
Şehit olursam ailem Türk kardeşlerime emanet
Savaş başladığında Humus’ta elektrik mühendisliği okuyan ve 3 sınıfta okulu terk etmek zorunda kalan Ahmet Yusuf geçtiğimiz yıl evlendi ve 5 ay sonra baba oluyor. Anne ve babası halen Humus’a bağlı Telbise İlçesinde kuşatma altında yaşayan Ahmet Yusuf’un eşi Halep’in Mera ilçesinde kalıyor. Bülbül bölgesinde özgürleştirilen 5 köye yönelik operasyonlarda ilk saflarda savaşan 26 yaşındaki Ahmed Yusuf, eğer burada şehit olursam ailem önce Allah’a sonra da Türk kardeşlerime emanet, bu vasiyetimi de sizin aracılığınız ile iletmiş olayım’ diyor.
