Rus bombaları Aya’nın ailesini, Hatice’nin bilincini çaldı

Suriye Esed rejiminin ardından, 139 gündür Rusya’nın bombardımanı altında. Suriye’ye 2 bin 500 kilometre uzaklıktan gelen uçakların izi hemen her şehir, kasaba ve köyde mevcut. Sahip olduğu öldürücü teknolojiyi Suriyeli mazlum halk üzerinde pervasızca kullanmayı sürdüren Vladimir Putin, Esed’ten sonra hamiliğini üstlendiği terör örgütü PYD’nin ilerlemesi için Halep’in kuzeyinde yeni katliamlara devam ediyor. Rusya’nın havadan oluşturduğu koruma kalkanı sayesinde şu ana kadar altı köy ve bir kasabayı ele geçiren PYD-YPG terör örgütünün işgal ettiği beldelerde 5 yıllık sivil dramlara yenileri eklenmeye devam ediyor.

Bombalar bisküvi almaya giderken yakaladı

Aya 6 yaşında ve Halep’in kuzeyinde Türkiye sınırına 20 kilometre uzaklıktaki Tel Rıfat kasabasında yaşıyor. Evin en küçük çocuğu ve ‘babamdan aldığım harçlıkla bakkala gitmek için evden çıkmıştım, bir anlık bir patlama sesi duydum gerisini hatırlamıyorum’ diyor. Evlerine isabet eden bombadan sıçrayan parçalarla çene ve sol bacağında kırıklar oluşan 6 yaşındaki çocuk, hemen sınıra getirilip Türkiye’ye geçirilerek tedavi altına alınmış. Tedavisi süren Aya’nın ailesinden net haber alınamıyor. 9 çocuklu Şirgani ailesinin üyesi Aya, kardeşleri ve anne babasına mutlaka kavuşacağına inanıyor. Bombardıman sonrası yaşanan kaos ortamında yaralandığı için acilen sınırdaki bir hastaneye getirilmiş ve ona daha önce Türkiye’ye geçen bir yakını bakıyor.

Suriyeli Aya Şirgavi ‘Esed uçakları haftada birkaç kez gelip yaşadığımız kasabaya varil bombası atıp giderdi. Ancak şimdi uçaklar hep üzerimizde ve evlerimizi vuruyor, Rus uçakları bize neden bomba atıyor hiç anlamıyorum’ diyor.

En masum haliyle yakarış ve isyan arası sözcükler dökülüyor Aya’nın dudaklarından; “Ailemi istiyorum, eğer kardeşlerim ve babam gelemiyorsa lütfen annem gelsin.” Bomba parçaları ile kırılan çenesi ve 4 dişinden dolayı konuşma zorluğu yaşayan, savaşın boynu bükük bıraktığı küçük çocuk, büyük elemler yüklendiği omzunu silkerek yineliyor isteğini; “Ben annemi istiyorum, onu çok özledim.”

“Öğretmen olup kimseyi öldürmeyecek öğrenciler yetiştireceğim”

Geçen yaz okula başlayan Aya, Rus bombardımanlarının yoğunlaşması ile okula ara vermek zorunda kaldığını ancak mutlaka okuyarak öğretmen olacağını söylüyor. Savaş mağduru küçük çocuğun öğretmenliği seçme sebebi ise insanları öldürmeyecek öğrenciler yetiştirmek. Röportaj esnasında Azez bölgesinden gelen her bomba sesinden sonra yüz ifadesi değişiyor Aya’nın. “Köyümüz çok uzak değil, acaba bizim evi de vuruyor mu bu bombalar” diye soruyor ve yine aynı çocuksu eda ile ekliyor; “Acaba burayı da vururlar mı?”

Kırık olan ayağı ve çenesinden çok yüreğine sinen acının izlerini görmek mümkün Aya Şirgavi’nin masum yüzünde. Ayrılırken sarılıp öpüyor en sevimli hali ile ve “Yine gelin lütfen” diyor, savaş ülkesinde bombaların bu seferlik teğet geçtiği Şam diyarının 6 yaşındaki masum yüzlü kızı.

Sadece ağlıyor ve uyuyor

İstikbaline ipotek konulan çocuklardan biri de Hatice Osman. O da Aya gibi altı yaşında. Şimdi Türkiye’de güvende, ancak şuurunu ve konuşabilme yetisini o da Rus bombaları sebebi ile kaybetti.

hatice2

Oyun oynarken vuruldu

Sürekli ağlayan hali ile odada hemen dikkat çeken Hatice’nin yaşadıkları Suriye’de yaşanan felaketi yeterince anlatıyor. Bir hafta önce olacaklardan habersiz sokakta oyun oynarken başına isabet eden şarapnel sebebi ile şuuru tamamen kaybolan Hatice, o günden bu yana hiç konuşamıyor ve hiçbir şey hatırlamıyor. Annesinin “Aslında konuşmayı çok sever ve oldukça sosyal bir çocuktu” dediği Hatice yatağa bağlı ve uyumadığı zamanlar sürekli ağlıyor. Anne Safiyye Osman, çoğu zaman uykusunda gördüğü kâbuslarla çığlık atarak uyanan Hatice’yi yeniden uyutmaktan başka ellerinden bir şey gelmediğini söylüyor.

Safiyye Ailesi’nin yaşadığı Al Bab İlçesi halen İşid’in kontrolünde ve Işid’i vurma bahanesi ile Suriye’de bulunan ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Rejimin havadan yaptığı bombardımanlarda en büyük bedel siviller tarafından ödenmeye devam ediyor.

Benzer konular