14 Mart 2017 tarihinde, Kerkük İl Meclisi Kerkük’te resmi kurumlar için Irak milli bayrağının yanına Irak Kürt Bölgesi bayrağının asılması kararını sadece Kürt üyelerin katılımıyla aldı. Bu tarihten 25 Eylül sözde referandumuna giden süreçte her ne kadar bağımsız Kürt devleti tartışmaları yaşansa da temel kavga Irak kuzeyinde Kerkük petrol havzasının kontrolü ve petrol nakil hatlarının güzergâh kavgası yatıyor. Bu mücadeleye devlet dışı aktörlerin yanı sıra bölgesel ve küresel güçler müdahil olmuş durumda.
‘Küçük Irak’ Kerkük
Iraklıların gözünde Irak’ın küçük bir modelini teşkil eden ve “kardeşlik şehri” olarak adlandırılan Türkmen şehri Kerkük, yaşanan bu krizde birleştirici özelliğini bir kez daha ortaya koydu. 1-2 Nisan 2017’de Irak Parlamentosu’nun tarihinde bir ilk gerçekleşti ve ilk kez Sünni ve Şii Arap milletvekilleri ittifak içinde Kerkük İl Meclisi’nin kararını iptal etti. Böylece Türkmen şehri Kerkük bir kez daha ulusallığın ve kardeşliğin simgesi olduğunu ortaya koydu. Türkmenler ise gerek parlamentoda gerekse Türkmen bölgelerinde düzenledikleri barışçıl tezahüratlarında taşıdıkları bayrak ve pankartlarla Irak’ın birliği ve dirliğini ne denli önemsediklerini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkmen şehri Kerkük Irak’ta, Erbil’in 80 km güneyinde, Süleymaniye’nin 110 km batısında yer alıyor. Saddam döneminde, Arap nüfus “tamim” (millileştirme) siyaseti kapsamında Kerkük kent merkezine yerleştirildi. 2003 yılından sonra ABD işgali ile Kerkük’e hızlı biçimde Kürt nüfus taşındı. Halen de Kerkük vilayeti IKB peşmerge gücünün kontrolü altında bulunuyor.
Nüfus oyunları
Irak, 2003 yılı rakamlarıyla 33,4 milyon nüfusa sahip. Kerkük bölgesinde yaşayan nüfus sayısı 1 milyon civarında. Bu nüfusun 650 bini Türkmen, 200 bini Arap, 150 bini Kürt, 50 bini diğer azınlıklardan oluşuyor. 2003 Nisan’ında tapu ve nüfus idareleri yağmalandıktan sonra yüz binlerce Kürt göçmen bu şehre yerleştirildi. Şehrin merkez nüfusu 700 binden bir anda 1 milyon 300 bine yükseldi. Bu artış başka Kürt bölgelerinden nüfusun Kerkük’e kaydırılmasıyla gerçekleştirildi.
2005’te yeni anayasanın kabul edilmesiyle Irak’ın kuzeyine “federe bölge” statüsü verildi. Bölge, 2003’teki fiili sınırları itibarıyla Dohuk, Erbil ve Süleymaniye vilayetlerini kapsamıyordu. IKB’nin içinde eski Irak vilayet sınırlarıyla tam olarak bulunan tek il Dohuk’tu. Erbil ve Süleymaniye’nin bazı bölümleri dışarıda, Musul, Kerkük ve Diyala’nın ise bazı bölümleri içeride kalmıştı. Gerçekten, ABD askeri harekâtının hemen ardından Musul ve Kerkük kent merkezlerine giren KDP ve KYB peşmerge güçleri, o dönemki gergin ilişkilere rağmen Türkiye’nin hassasiyetini gözetilerek yeniden dışarı çıkartılmıştı.
Tüm kontrol Peşmerge’de
Kerkük’te şu an 5 petrol sahası var. Bu sahalarda toplam 1200 kuyu bulunuyor. Irak petrollerinin rezerv olarak %7’si (10 milyar metreküp) sadece Kerkük bölgesinde. Yine Kerkük, dünya petrollerinin %4’ünü ve Irak petrollerinin %42’sini üretiyor.
Şehirde Bağdat’a bağlı polis teşkilatı var. Bu teşkilat Bağdat otogarı yanında, havaalanı üssünde bulunuyor. Peşmerge güçleri kent merkezine girmiş durumdalar. Kerkük’te bulunan Peşmerge gücünde Talabani’nin KYP’si ağırlığında. Kerkük merkezde İmam Kasım, Rahimeva ve Feilakta bulunuyor. Yine Peşmerge’ye bağlı asayiş olarak adlandırılan Kürt polis yapısı da kentte bulunuyor.
Kerkük’e bağlı nahiye olan Tazehurmatu’da Haşdi Şabi Türkmen Gücü bulunuyor. Yine Kerkük’e bağlı Dibis nahiyesinde Barzani’ye bağlı Peşmerge gücü var. Kerkük merkezde petrol şirketinin olduğu Arafa semtinde KDP’ye bağlı Peşmerge asayiş karakolu bulunuyor. Kerkük havaalanındaki ABD özel birimlerinin varlığı da 2003’ten beri biliniyor.
PKK şehre yerleşti
Kerkük’te son aylarda PKK varlığı artış gösteriyor, İmam Kasım ve Rahimava semtlerinde PKK militanları kalıyor. Kerkük’ün ilçesi olan Dakuk’ta da KYP’nin izniyle PKK’lı militanlar bulunuyor. Bu militanların kesin sayısı tespit edilememesine rağmen 150’nin üstünde oldukları tahmin ediliyor. Kerkük’e bağlı Tazehurmatu Beşir kısalı ile ilçesi olan Havice’de DEAŞ varlığı mevcut. Yine Kerkük ilçesi olan Dakuk ve Yayçı’da Peşmerge güçleri bulunuyor. Peşmerge, Kerkük’teki tüm varlığını DEAŞ’la mücadele adı altında artırdı.
Erbil’den, Süleymaniye’den, İran’dan, Türkiye’den ve son zamanlarda Suriye’den Kürt aileler, ev ve toprak verilerek IKBY tarafından Kerkük’e yerleştiriliyor. 500 binin üzerinde Kerküklü olmayan nüfus bugün kentte bulunmaktadır. Bu da siyasi yapıyı değiştirdi. Saddam zamanında Araplaştırma politikasıyla gelen aileler, 2006 sonrası iç kesimlere dönmeye başladı. Bugün Kerkük için net bir nüfus sayısı vermek verilere dayanarak mümkün değil. Genelde partilerin adlığı oy oranlarına göre bir sayı atılıyor ortaya. Kerkük İl Meclisinde 41 üye var. Bunun 26’sı Kürt, 9’u Türkmen, 6‘sı Arap üyeden oluşuyor. Bu sonuç, kentte ait olmayan insanların kullandığı oyların bir sonucudur.
Kerkük Valisi Kürt, yardımcısı ise Arap. Irak Parlamentosunda Kerkük 12 milletvekiliyle temsil ediliyor. Bunların 8’i Kürt, Türkmenler 2, Araplar 2, Hıristiyanlar 1 isim ile temsil ediliyor. Kerkük’te seçim kurulu başkanı da Kürt.
Asıl pazarlık Kerkük’te yapıldı
24 Eylül 2017 tarihinde Kerkük’te KDP ve KYP’nin en etkin isimleri toplantı halinde iken Bağdat’tan Erbil’den giden Kürt heyet gayrimeşru referandumun ertelenmesi için pazarlık yapıyordu. Asıl pazarlık ise Kerkük’teydi. Talabani’nin partisi olan KYP kurmayları, Barzani heyetine Kerkük’te referandumun yapılmayacağını bildirdi. 4 saat süren pazarlıklar sonrası sözde Kürt devletinin merkezinin Kerkük olacağı sözünün ardından KYP Kerkük’te sandıkların kurulmasına izin verdi.
Kerkük seçim komisyonunun referandumla ilgili hiçbir çalışması olmamasına rağmen Erbil’den gelen kişiler tarafından kurulan komisyon okullara sandıkları yerleştirdi. Akşam saatlerinden itibaren Peşmerge ve asayiş güçleri sandıkları beklemeye başladı. Kerkük için en uzun gecelerden biri olan 24 Eylül’ü 25’ine bağlayan gece silah sesleri hiç susmadı. Başta kentte bulunan PKK’lılar, uzun araç konvoylarıyla Türkmen mahallelerinde havaya ateş açarak sürekli provokasyon eylemleri gerçekleştirdi.
Mültecilere ‘oy ver’ baskısı
Kerkük, 25 Eylül’e derin bir sessizlikle uyandı. IKB yetkilileri saat 07.00’de sandıkların oldukları noktalara giderek kendi listeleriyle gayrimeşru referandumu başlattılar. Türkmenler ve Araplar günü evlerinde geçirdi. Kentte özellikle 2003 sonrası yerleştirilen Kürt ailelerin katılımıyla oylama başladı. Kerkük idaresi kentin tüm giriş ve çıkışlarını öğlen saat 14’e kadar kapalı tuttu. Katılımın düşük olması üzerine kapılar açılarak Erbil ve Süleymaniye’den araçlarla insanlar kentte sokularak önceden tespit edilen sandıklarda oylar kullandırıldı. Yine DEAŞ tehdidi nedeniyle Kerkük’e yerleşen mültecilere oy kullanma baskısı yapıldı. Gün içinde Tazehurmatu’da Haşdi Şabi ve Peşmerge arasında çatışma yaşandı. Saat 18.00’de sandıklar Kerkük’te kapandı. Basına ve tarafsız kaynaklara kapalı şekilde pusulalar açıldı. IBKY yetkilileri oy pusulalarını Kerkük’ten Erbil’e taşıyarak kentten ayrıldılar.
25 Eylül günü saat 18.00’den itibaren resmi araçlar hariç kentte araç trafiği yasaklandı. Kentte susmayan silah sesleri üzerine yetkililer sokağa çıkma yasağı ilan etti. Silahlı gruplar başta Türkmen mahalleleri olmak üzere havaya ateş açarak gayrimeşru referandum kutlamalarını gece boyu devam ettirdi. 26 Eylül günü kentteki işyerlerinin yüzde 80’i kapalıyken Türkmen ve Araplar günü evlerinde geçirdiler.
Haşdi Şabi’nin rolü artıyor
Türkmen ve Arapların boykot ettiği bu gayrimeşru referandum, yeni fay hatları üzerinde devlet dışı aktörlerin (Haşdi Şabi, DEAŞ, PKK, Peşmerge) katılımıyla başta petrol bölgeleri olmak üzere bir çatışma alanı oluşturdu. Merkezi yönetim, Havice operasyonu sonrası tartışmalı bölgelere yönelik operasyon hazırlıklarına başladı. Irak Federal güçleri bölgedeki varlığını Haşdi Şabi unsurlarıyla artıracaktır. Peşmerge unsurları da PKK ile Kerkük merkezli bir hattı tutmaya çalışacaktır. DEAŞ ise Irak’ta serseri mayın durumundaki 7 bin militanını sıcak bölgelere kaydıracaktır. İstem dışı durumların merkezi olan Türkmen şehri Kerkük, şimdi de tüm bu çatışma çemberinin odağında duruyor.
Masada Türkmenler var
Peki, bundan sonra ne olacak? Irak’ın kuzeyinde fay hatları kırıldı. Türkmenlerin yaşamsal alanlarındaki petrol savaşları, devlet dışı aktörlerle ulusal güçler arasında yaşanmaya başlandı. Kuzeydeki Kürt siyasi yapısı Bağdat’la ABD destekli 2 yıllık müzakere kapısı açmak istiyor. Kendi içlerinde Kerkük’ün kontrolü için rekabet devam ederken Bağdat’ın Türkiye ve İran ile atacağı adımlar fay hatlarının kırılganlıklarını şekillendirecek. Elbette Irak’ı kısmi işgal altında tutan ABD’nin alandaki eylemleri sürecin kısa ve uzun vadede gelişmelerini şekillendirecektir. Burası Irak; masada Kerkük, Türkmenler ve petrol var.