Suriyeli direnişçilerin Şam’ı hedefleyerek Suriye Ordusu ile kora kor savaştığı günlerde sessiz sedasız 250 militan Afrin’e yerleşti. Halep kırsalında büyük hezimet yaşayan rejim güçleri Matar Mınnag’ı kaybettikten hemen sonra bölgede kuşatma altına alındı ve Türkiye sınırına sıfır noktadaki 3 bin 900 yüz kilometrekare yüz ölçümüne sahip Afrin’i işte bu birkaç yüz militana terk ederek çekildi. Muhalifler, 2013 yılı içerisinde yalnızca Şam rejimine yoğunlaşarak Suriye’nin en büyük ikinci vilayeti Halep’in yüzde 64’lük kısmında kontrol sağladı. Türkiye ile 125 kilometrelik sınıra sahip Afrin ilçesinde ise PKK-PYD etkinliği de her geçen gün arttı.
DEAŞ İLE MÜCADELEYİ FIRSATA ÇEVİRDİLER
Takvimler 2014 yılını gösterdiğinde DEAŞ ortaya çıktı ve Ocak ayının ilk gününden başlayarak muhaliflere karşı savaş ilan etti. Afrin genelinde 2 bin 500 sayısına ulaşan Suriye PKK’sı, Halep’in en büyük ikinci ilçesi olan Afrin’i örgütün kantonu ilan etti. İdlip-Dane ve Halep Şeyh Süleyman bölgeleri ile birlikte Rakka’da yüzlerce muhalifi öldürerek müstakil devlet ilan eden DEAŞ’ın varlığı ilk günlerden başlayarak PYD’ye büyük fırsatlar sundu. Aynı dönem Azez dahil yüzlerce köy ve kasabayı işgal eden DEAŞ, Afrin başta olmak üzere PKK işgalindeki hiçbir yerleşim birimine saldırmadı. Ta ki ABD ve Batılı ülkelerin şartları hazır hale getirip DEAŞ’a saldır emri verdiği Kobani tiyatrosu dönemine kadar.
3 BİN MİLİTANDAN 100 BİN KİŞİLİK ORDUYA
Suriye iç savaşının 3. yılında 3 bin kişilik bir milis grubundan ibaret olan PKK-PYD, 2015 yılı Haziran ayından başlayarak aldığı olağanüstü destekle 4 kantona, 35 bin savaşçıya sahip, ABD’nin “legal” kara gücüne dönüştürüldü. Binlerce ton cephane ve on binlerce silah, karadan ve havadan terör ordusuna taşındı. ABD’li uzmanların eğittiği teröristler Öcalan posterleri önünde örgüt yemini ederek sahaya sürüldü. Pentagon, 2017 yılı biterken, 2018 yılında sayınız 100 bin olacak asker bulun, biz eğitip donatmaya hazırız’ dedi.
TÜM HAZIRLIKLAR TÜRKİYE’YE KARŞI
ABD’nin tüm çabalarına rağmen 30 kilometre derinliği aşmak istemeyen PKK, sınır boyunda güçlü olma ısrarını sürdürdü. Örgüt güvendiği militanlarına, ‘tüm hazırlıklar sınırda Türkiye ile yapılacak büyük savaş için’ mesajı verirken farklı yöntemler denenerek satın alınan Arap gruplara karşı ise ‘mesafeli durun’ denildi. ABD yönetimi, 2017 yılı biterken bölgeye yaptığı sevkiyatla, PKK depolarına 100 bin kişilik orduya yetecek silah ve cephane yığdı.
TÜRKİYE HAREKETE GEÇTİ
Aynı yıl biten DEAŞ tehlikesine rağmen devam eden silah nakli Türkiye’yi sahaya müdahale konusunda harekete geçirdi. Tehdidin doğrudan kendisine yöneldiğini gören Türkiye öncelikle PKK’ya ait stratejik noktaları, nokta atışları ile vurarak büyüyen tehlikeye karşı taktik müdahalelerde bulundu. Bu dönem, Sincar, Karaçok, Tel Abyat, Aynel Arap, Munbiç bölgeleri ile Tel Rıfat ve Afrin’de bir çok stratejik nokta vurularak imha edildi.
ETKİN DİPLOMASİDEN FİİLİ MÜDAHALEYE
Hain kalkışma girişimi olan 15 Temmuz’un şokunu üzerinden atan Türkiye ilk olarak Rusya, sonrasında ise İran’la etkin diplomasi trafiği başlatarak Suriye konusunda hayati adımlar attı. Darbe teşebbüsünden 2 ay sonra başlayan Fırat Kalkanı ve 2017 yılında gelen İdlip hamlesi Türkiye’yi sahada yeniden belirleyici unsur kılarken her geçen gün büyüyen kuşatma halkasını kırma yönünde de hayati kazanımlar sağladı.
KONTRA KUŞATMA DÖNEMİ
Fırat Kalkanı ile Munbiç’e 20 kilometreye kadar ilerleyen ve PKK’nın kabusu olan Türk Ordusu, İdlip intikali ile de Suriye PKK’sının ana merkez üssü Afrin’i kuşatarak 2015 yılından itibaren devam eden güneyden izole projesini de tersine çevirdi. İdlip’te Kala Saman, Seve ve Şeyh Berekat bölgelerinde üslenen Türk Ordusu batı yönünden Afrin’i kuşatan bir strateji izledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın net mesajları Türk kamuoyu kadar Arap sokağı ve Suriye halkında da yeni bir umut ve heyecan dalgası oluşturdu.
KAOS PLANINI BİTİREN HAMLE
Ankara’dan verilen siyasi mesajlara paralel olarak sınır hattı da hareketlendi ve Türkiye terör adasına dönüştürülmek istenen Afrin konusunda kararlılığını askeri alanda da ortaya koydu. İdlip ve Fırat Kalkanı dahil 35 bin asker PKK’ya karşı sınır boyunda harekat amaçlı konuşlandırıldı. Aynı kapsamda 15 bin ÖSO savaşçısına da 170 kilometre uzunluğa 4 bin 500 kilometrekare yüz ölçümüne sahip alanın özgürleştirilmesi için hazır olun talimatı verildi.
PKK’NIN İLK SAVAŞI OLACAK
Haftalar boyu Azez bölgesinde Afrin savaşına hazırlanan ÖSO savaşçılarından 4 bini, 19 Ocak Cuma günü sınırın Türkiye tarafına geçerek Mehmetçiğin yanında savaşmak üzere belirlenen mevzilere yerleşti. Suriye’nin önemli askeri gruplarından Liva el Fetih Komutanı Ebu Yahya Kalendel, ABD’nin bombalarla yakıp yıktığı beldelere şov yaparak giren PKK için Afrin ilk savaş olacak değerlendirmesinde bulundu. Ebu Yahya, on binlerce Suriyelinin PKK ile savaşmak için sabırsızlandığını ve moral motivasyon olarak tüm ÖSO askerlerinin savaşa tam manası ile hazır durumda olduğunu söyledi. Ayn Dakne’de 85 şehidimizi günlerce tırların üzerinde gezdirerek şölen yapan PKK ile hesaplaşmak için saatleri saydıklarını ifade eden Kalendel, Türk askeri ile yan yana yeni bir Çanakkale destanı yazacaklarını da sözlerine ekledi.
Türkiye ile birlikte ÖSO’nun müdahale edeceği Afrin harekatının başarıya ulaşması ve Afrin’in terörden arındırılması ile Kerkük’ten Akdeniz’e terör koridoru planı tamamen devre dışı kalacak. ABD ve illegal müttefiklerine Irak’ın kuzeyinde 2017 yılı Kasım ayında verilen derse ek olarak Afrin’de vurulacak darbe, Kaos Planını bitirecek en etkin hamle olarak değerlendiriliyor. Afrin’de PKK’nın 8 ila 9 bin civarında olan militan sayısının da ilk kurşunla birlikte çözüleceği, Halep’in en büyük ikinci ilçesinin birkaç gün içerisinde büyük oranda TSK-ÖSO ittifakının kontrolüne gireceği öngörülüyor.