Kurulduğundan bu yana PKK’ya kucak açan Avrupa ve Amerika bugün de FETÖ’cüleri saklıyor. 17 Nisan 2018 tarihli AB Komisyonu raporuyla AB, FETÖ’nün terör örgütü olduğunu kabul etse de FETÖ mensupları Avrupa’nın birçok ülkesinde rahat yaşamlarına devam ediyor. En son vaka ise Adil Öksüz. Kırmızı bültenle aranan Adil Öksüz’ün Almanya’da olduğuna dair çok sayıda duyum olmasına rağmen Alman makamları işbirliğine pek hevesli değil. Hatta iltica ettiği ve Öksüz’ü Alman polisinin sakladığı söyleniyor. Öksüz’ün eşi ve kayınbiraderi ise Amerika’da lüks içinde yaşıyor.
FETÖ’nün yıllarca planlayarak eyleme geçirdiği 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasının ardından gerek darbede bizzat rol alan gerekse destekleyen pek çok FETÖ mensubu soluğu yurt dışında aldı. Her zaman demokrasiyi desteklediğini iddia eden Batı ise halkın iradesine karşı gelerek soğukkanlılıkla cinayet işleyen bu güruhu saklayarak ve göz yumarak destekledi. Başta Amerika’daki FETÖ elebaşı Gülen’i teslim etmeyen Amerika olmak üzere, pek çok Batı ülkesi teröristlere kucak açtı.
Gerçi Batı’nın teröristleri himayesine almasına PKK, PYD, YPG, DHKP-C PKK – PDY terör örgütlerine gösterdikleri müsamaha üzerinden alışmış olmalıydık. Dün bu terör örgütlerine kucak açanlar bugün FETÖ mensuplarını saklıyor. Bunun en son örneği Adil Öksüz. Destek almadan Türkiye’den kaçması, herhangi bir ülkede varlığını sürdürmesi mümkün olmayan Öksüz, Türkiye’nin her yerinde aranırken kaçmayı başardı ve o günden bu yana Almanya’da olduğuna dair duyumlar var. Fakat Alman makamları kendilerine yöneltilen soruları duymazdan gelmeye devam ediyor. Adil Öksüz’ün kayınbiraderi ve yine terör örgütünün mensuplarından olan Abdulhadi Yıldırım ve Adil Öksüz’ün eşi Aynur Öksüz’ün de Amerika’da lüks içinde yaşadığı biliniyor.
KAÇIŞI BİR MUAMMA
16 Temmuz sabahı Akıncı üssüne gelen jandarma ve polis birlikleri, üsse bir kilometre uzaklıktaki Fethiye merasında kaçmaya çalışan 3 kişi yakaladı. Bunlardan biri Anafartalar Koleji’nin sahibi Hakan Çiçek, diğeri ise Adil Öksüz’dü. Tarla bakmaya geldiğini iddia eden Öksüz, üsse getirildi. Burada kimlik tespitinden sonra mahrem imam olduğu anlaşıldı, ancak diğer sivil imamların aksine Ankara Emniyeti’ne değil Sincan Adliyesi’ne götürüldü ve burada adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Tutulduğu karakolda Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca ile görüşen Öksüz’ün dosyası soruşturma makamlarından gizlendiği, el koyulması gereken GPS cihazı ve telefonunun iade edildiği anlaşıldı. Darbe girişimini yönetenlerden biri olduğu sonradan ortaya çıkan Adil Öksüz, serbest bırakılmasını fırsat bilerek kayıplara karıştı. Türkiye’nin her yanında aranan ancak bir türlü ulaşılamayan Öksüz’ün darbeden 6 gün sonra ABD büyükelçiliği ile telefonda konuştuğu tespit edildi. Elçilik bunun vize iptali konusunda rutin bir işlem olduğunu iddia etse de Öksüz’ün resmi yollardan yurt dışına çıktığına ilişkin bir kayıt olmaması, kaçış yolunda yardım aldığı iddialarının dillendirilmesine neden oldu.
İLK YENİ ŞAFAK DUYURDU
Darbeyi planlayan isim olduğu düşünülen Öksüz’ün nerede saklandığına dair bir yıl öncesine kadar hiçbir bilgi yoktu. 09 Ağustos 2017 tarihinde Yeni Şafak gazetesinin manşetten verdiği, Öksüz’ü Almanya Gizliyor başlıklı haberde ise Adil Öksüz’ün Almanya’ya iltica ettiği ve burada saklandığı belirtiliyordu. İki ayrı kişi Öksüz’ü, Frankfurt’ta ve Ulm’da görerek adli makamlara haber vermişti. Öksüz, Baden-Württemberg eyaletinde Almanya’da geçici oturum talebinde bulunmuş ancak talebi kabul edilen Öksüz’ün ismi resmi kayıtlara konmamıştı. Geçici oturum talebinde bulunan yabancıların ismi sisteme girilirken Adil Öksüz için bir istisna yapılmış ve adı gizlenmişti. Yeni Şafak’ın haberinde Öksüz’ün işlemlerini tamamlamasının ardından Hannover’a gittiği bilgisi de veriliyordu.
NOTA VERİLDİ
Yeni Şafak gazetesinin haberinin ardından Türkiye üst düzeyde diplomatik girişimde bulunarak Almanya’ya nota verdi ve haberlerin doğruluğunun araştırılmasını, Öksüz’ün ülkede varlığının tespiti durumunda yakalanarak Türkiye’ye iade edilmesini istedi. Bu konuda Alman makamlarının bilgisi olup olmadığı soruldu. Ancak Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın cevabı beklendiği gibiydi: “Öksüz’ün ülkede bulunduğuna dair herhangi bir bilgi yok.”
İHBAR MEKTUBU GELDİ
O günden bugüne geçen yaklaşık bir yıl boyunca herhangi bir gelişme yaşanmazken, 13 Haziran 2018’de Anadolu Ajansı Adil Öksüz’ün Almanya’ya kaçtıktan sonra, örgütün Berlin’deki hücre evlerinde kaldığı iddia eden bir haber yayınladı. Ajansa ulaşan bir ihbar mektubunda Adil Öksüz’ün Berlin’in Neukölln ilçesinde Friedelstr 48. 12047 adresinde, S. Yaşar adına kayıtlı bir evde saklandığı belirtiliyordu. Adrese giden Anadolu Ajansı muhabirleri çoğunlukla göçmenlerin yaşadığı bölgede, kapı zilinde ihbar mektubundaki gibi “Yaşar” isminin yazılı olduğunu gördü. Çevrede yaşayanlara sorulduğunda ise kimse bu isimde birini tanımıyordu. Öksüz’ü saklayan kilit ismin Berlin’deki FETÖ yapılanmasının etkili unsurlarından firari Ali A. olduğu düşünülüyor. Berlin’de çok sayıda gayrimenkulü olan Ali A., 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir çok FETÖ mensubunun Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine kaçışını ve barınmasını organize etmesi ile tanınıyor. Öksüz’ün de bu evlerden birinde saklandığı düşünülüyor. Kaldığı yer deşifre olan Öksüz’ün Alman polisi tarafından apar topar başka bir yere nakledildiği söyleniyor.
DAYANIŞMA BEKLİYORUZ
Bu gelişmeler üzerine bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Adil Öksüz’ün yurt dışında olduğuna dair çok ciddi duyumlar bulunduğunu söyledi. Öksüz’ün aranan bir suçlu olduğunu ifade eden Bozdağ, Alman hükümetinden beklentilerinin Adil Öksüz’ün Almanya’da olup olmadığını, Almanya’da ise nerede olduğunu Alman hükümetinin detaylı şekilde araştırmasını ve buna göre bir açıklama yapması olduğunu belirtti. Bozdağ, Türkiye ile Alman hükümetinin bir dayanışma içinde olması gerektiğini, 15 Temmuz’daki cinayetlerin, işlenen suçların en önemli faillerinden birinin bulunduğunda, Almanya tarafından Türkiye’ye iade edilmesinin beklendiğini de kaydetti. Ancak çağrılara henüz bir cevap gelmedi.
ALMAN BASINI DOĞRULUYOR
Alman basını bile olayın vehametinin farkında. Frankfurter Rundschau gazetesi, Alman makamlarının bu konuyla ilgili resmi açıklama yapmadığını vurgulayarak “Ancak Frankfurter Rundschau gazetesinin bilgilerine göre Adil Öksüz gerçekten o evde kaldı” ifadesini kullandı. Haberde Öksüz’ün Berlin’deki devlet güvenliği dairesinin memurları tarafından güvenli bir yere götürüldüğü de iddia edildi. Berlin merkezli yayım yapan Der Tagesspiegel gazetesi de Eyalet Kriminal Dairesinin devlet güvenlik biriminin “bu kişinin korumasına ilişkin tedbirler aldığı” bilgisini paylaştı. Der Tagesspiegel, Adil Öksüz’ün Berlin’de kaldığının bilgisini Yeni Şafak gazetesinin ısrarla gündeme getirdiğini ancak Alman istihbaratı yetkililerinin bu bilgiye kayıtsız kaldığını belirtti.
ABD’DE LÜKS HAYAT
Adil Öksüz’ün kayınbiraderi ve örgütün mensuplarından Abdulhadi Yıldırım ise ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşıyor. Abdulhadi Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişiminin önemli isimlerinden Kemal Batmaz ile Adil Öksüz arasındaki ilişkide de güçlü bir rol oynayan kişi. Kemal Batmaz’la iş ilişkisi olan Yıldırım’ın FETÖ’nün finans kaynağı olan Kaynak Holding’te de yüzde 4’e tekabül eden 40 bin liralık hissesi bulunuyordu. Ayrıca Yıldırım, FETÖ’cü iki imamın Amerika’daki faaliyetlerinde önemli lojistik destekler sağlamıştı.
Şu an Edgewater semtindeki, Edgewater Motors isimli iş yerinde lüks oto satışı ve tamiri yapan Abdulhadi Yıldırım Amerika’da lüks içinde bir hayat yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde işyerinin önünde görüntülenen Abdulhadi Yıldırım işyerinin dışına ABD bayrağı asmaya çalışıyordu. ABD bayrağını önce kendisi öpen, ardından çalışanına öptüren Yıldırım’ın Amerikan bayrağına olan bu coşkulu yaklaşımı FETÖ mensuplarının zihin yapılarını göstermesi açısından mükemmel bir örnek.
Adil Öksüz’ün eşi Aynur Öksüz ise FETÖ darbe girişiminden bir ay önce üç çocuğu ile kardeşi Abdulhadi Yıldırım’ın yanına yerleşmişti. New Jersey eyaletinin lüks ve güvenli bölgelerinden biri olan Ridgefield semtindeki 3 katlı evde kalan Aynur Öksüz, Chevrolet Cruze marka araba kullanıyor.
