Erdoğan’dan New York’ta liderlik dersi

15 Temmuz 2016’da FETÖ maşası eliyle Türkiye’yi işgal etme girişimi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve halkımızın direnişiyle bastırıldıktan sonra, Türkiye tüm kurumları ile yeni bir restorasyon sürecine girdi. 15 Temmuz sonrasındaki süreci “Türkiye’nin zayıflaması” olarak okuyan içerideki ve dışarıdaki kimi güçler, kendi gündemlerini Türkiye’ye dayatmak isteseler de, içerideki ihanet şebekesini temizleyen Türkiye, Suriye derinliklerine düzenlediği Fırat Kalkanı Operasyonu ile dimdik ayakta olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Sert gücün Türkiye tarafından etkin kullanımı esasında yeni çok boyutlu diplomasi hamlesinin de yolunu açan bir gelişmeydi. Rusya ve Çin gibi küresel aktörlerle ilişkiler güçlendirilirken, hem İslam ülkeleri hem de komşularımız ile ilişkilerimizde de kazan kazan ilkesi çerçevesinde kazanımlar elde edildi. ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler ile ilişkiler ise, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine destekleri göz önünde bulundurularak yeni bir denkleme alındı. Türkiye-Batı ilişkilerinin eşitler arasından gerçekleştiği her fırsatta muhataplarına hatırlatılırken, dünyanın değiştiği, Türkiye’nin tek boyutlu bir ilişki ile kendisini tanımlama döneminin geride kaldığı da karşı tarafa hatırlatıldı. Küresel alanda tüm ittifaklar yeniden şekillenirken, Türkiye’nin de çok boyutlu diplomasiyi yeniden harekete geçirmesinden daha doğal bir durum olamazdı. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 72. Genel Kurulu’na katılmak üzere küresel diplomasinin merkezi New York’ta geçirdiği son bir hafta, Türkiye’nin uluslararası arenaya güçlü dönüşünün mesajını verdi. Her ne kadar medya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki görüşmeye odaklansa da, Erdoğan’ın dört gün süresince gerçekleştirdiği konuşmalar, katıldığı toplantılar ve ikili görüşmeleri, belki de söz konusu görüşmeden çok daha önemli çıktılar sağladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan dört günlük temaslarında 20’ye yakın görüşme gerçekleştirdi.

DOĞUDAN BATIYA LİDERLE GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta 13 devlet ve hükümet başkanıyla görüşürken, BM ve NATO Genel Sekreterleri ile de bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan temasları çerçevesinde, ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi.

Yine İngiltere, Japonya, Pakistan, Somali, Hırvatistan, Arnavutluk ve Moldova hükümet başkanlarını kabul eden Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve BM Genel Sekreteri Guterres ile de bir araya geldi. Erdoğan’ın görüşme trafiğine bakıldığında dünyanın farklı kıtalarından liderler ile bir araya geldiği görülüyor. Somali, Arnavutluk, Pakistan ve Japonya gibi bulundukları kıtalarda stratejik öneme haiz ülkelerin liderleri ile bir araya gelen Erdoğan, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa kıtasının iki önemli aktörüyle de görüştü. Bu çerçeve bize Türkiye’nin hem dünyanın herhangi bir noktasındaki gelişmelere karşı duyarlı olduğunu hem de küresel gelişmelere yön veren, görüşüne önem verilen ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.

Tabii bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM 72. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya dikkat çekmek gerekiyor. Konuşmanın ana eksenini Türkiye’nin insani diplomasi boyutundaki gücü oluşturdu. Erdoğan, küresel sorunları dile getirip, bu sorunların çözümü için mevcut sistemin reformdan geçirilmesinin artık bir zorunluluk olduğunu “Dünya beşten büyüktür” sözüyle dile getiren ve ABD Başkanı Trump’ın aksine çatışma dilini değil, uluslararası işbirliği ve diplomasiyi öne çıkaran konuşmasıyla farklılık oluşturdu. Bu çerçeveyle Türkiye’nin küresel sorunlar karşısındaki yapıcı rolü öne çıkartılarak, bölgesel ve küresel ölçekteki önemi bir kez daha vurgulamış oldu.

E-TİCARET DEVİ İLE GÖRÜŞME

Türkiye yalnızca uluslararası diplomasideki gücü ile değil, ekonomik anlamda bir çekim merkezi olmasıyla da New York’ta öne çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel iş dünyasının önemli merkezlerinden olan New York’ta dünyaca ünlü şirketlerin CEO’ları ile bir araya geldi. Erdoğan, New York Plaza Otel’de, BM Kentler ve İklim Değişikliği Özel Temsilcisi ve eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg tarafından düzenlenen ve dünyanın en prestijli iş forumu olarak bilinen “Bloomberg Küresel İş Forumu”nda soruları yanıtladı. İş dünyasının önde gelen isimlerine Türkiye’nin vizyonunu ve Türkiye’deki fırsatları anlatan Erdoğan, ülkemizin sahip olduğu dinamizmi direkt muhataplarına aktararak, Türkiye aleyhine FETÖ vb. terör örgütleri tarafından yürütülen kara propagandaya da bir set çekmiş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belki de en dikkat çekici görüşmelerinden biri, Çinli e-ticaret devi Alibaba’nın kurucusu ve sahibi Jack Ma ile gerçekleşen buluşmaydı. E-ticarette trendi belirleyen ve bir fenomen olan Jack Ma’nın Erdoğan’dan randevu talep etmesi, Türkiye’nin yükselen küresel profilini göstermesi açısından önemliydi.

DONALD TRUMP İLE SICAK GÖRÜŞME

Yaklaşık 4 güne yayılan ve içinde irili ufaklı başka toplantıları da barındıran trafikte, merakla beklenen görüşme ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştireceği görüşme idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’den New York’a ayrılmadan önce görüşmeye özel önem atfettiğini açıklamıştı. Türkiye’nin ajandasında başta terörle mücadele olmak üzere (FETÖ, PKK/YPG) Kuzey Irak’ta yapılacak “bağımsızlık referandumu” Suriye, Arakanlı Müslümanların durumu, S400 meselesi ve küresel gelişmeler bulunuyordu. Türkiye’nin görüşmeye atfettiği önem heyetteki isimlerle de öne çıkıyordu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın görüşmeye katılmıştı. Perşembe gecesi gerçekleşen görüşmenin basına açık bölümünde iki liderin birbirilerine yönelik övgü dolu sözleri dikkat çekti. Özellikle Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlik özelliklerine vurgusu öne çıkan unsurların başında geldi. Trump, “O, dünyanın zor bir bölgesinde çalışıyor. Çok, çok ilgili ve açık olmak gerekirse çok puan topluyor ve ABD ile de birlikte çalışıyor.” ifadelerini kullanırken, iki lider arasında gelişen kişisel dostluğun altını da, “Ülkelerimiz arasında harika bir dostluk var. Bence biz şu anda hiç olmadığımız kadar yakınız ve bunun büyük bir bölümü kişisel ilişkilerle alakalı” sözleri ile çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Trump’a “değerli dostum” şeklinde hitap ederken, “Amerika-Türkiye ilişkileri gerekse bölgesel gelişmeler, dünyadaki diğer konuları ele alma fırsatını bulacağız. Ben de bu fırsatı yakaladığımız için kendilerine özellikle çok çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullanarak mevkidaşına sıcak bir mukabele de bulundu.

TÜRKİYE’YE ÜST DÜZEY ÖNEM

45 dakika süren görüşmeyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağırlıklı olarak Irak ve Suriye konularının masada olduğunu, bu meseleler dışında Rıza Zarrab, İzmir’de tutuklu olan papaz gibi konuların da görüşüldüğünü belirtti. S400 meselesinin görüşmede değinilmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunda Türkiye’nin kararlı duruşu ile birlikte ABD’nin bir alternatif öne sürememesinin rolü olduğunu vurguladı. İki liderin Kuzey Irak’taki referanduma karşı olduğu ve bu tür bir adımın ciddi sonuçları olacağı hususunda mutabık kaldıkları da toplantının çıktıları arasında yer aldı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın New York’ta görüştüğü 14 lider arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunması, hem Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin önemini gösterirken hem de Trump’ın Erdoğan’ın düşüncelerine ilişkin merakını göstermesinden açısından önemli bir veri.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dört günü kapsayan ziyareti, içinde gerçekleştiği küresel ve bölgesel konjonktür değerlendirildiğinde başarılı olarak değerlendirilmelidir. Ziyaret sırasında verilen mesajlar ve gerçekleşen temaslar Türkiye’nin 15 Temmuz işgal girişiminin ardından yeniden küresel diplomasi sahnesine etkin geri dönüşünü vurgulamıştır. New York’ta başta ABD Başkanı Donald Trump ile olmak üzere 20’ye yakın ikili temas ise her türlü kara propagandaya karşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küresel lider konumunu yeniden teyit etmiştir.

Benzer konular