Çar Vlad’la nereye kadar?

TürkAkım, S-400’ler ve Akkuyu Nükleer Santrali… Putin Rusya’sı ile girdiğimiz çok boyutlu dehşet dengesi, Libya-Suriye hattındaki bilek güreşi devam ederken Doğu Akdeniz sularında her an berhava olabilir! Kuklaların efendisi, Batı vesayetinden sıyrıldığımız her dönemeçte karşımıza çıkıyor.

“Hiç de kolay olmayan şartlarda, zor bir dünyada yaşıyoruz.”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesine yılda 12 milyar dolar gelir sağlayacak TürkAkım Doğalgaz Boru Hattı projesinin açılışı için geldiği Haliç’te konuşmasını bu sözlerle bitirdi. Poker suratı bilindiği üzere yine renk vermedi ama tören günü iki kez görüştüğü Erdoğan’la toplantıların çetin geçtiğini anlamak kimse için zor olmadı. Öyle ya; silah ve nükleer enerji sattığı, sayesinde Avrupa’ya gaz hattı döşediği ülkeyi kullanarak kadim düşmanı NATO’da çatlaklar oluştururken bir yandan da ‘düşman kardeşi’ ABD ile eşgüdüm halinde Suriye sınır hattına yerleşiyor, bunu yaparken yüzbinlerce Müslüman’ın katiline kol kanat geriyor, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki enerji pastasından pay istiyordu.

Berlin’in KGB ajanı açısından zor bir dünyaydı, evet. Rusya’yı sıcak denizlere indirmiş modern çağın Deli Petro’su bununla yetinmeyip Afrika kuzeyine ulaşmaya çalışınca dünya herkes için daha da zorlaşıyordu. Osmanlı nüfuz bölgesi olan Libya’da Türk çıkarlarına meydan okumaktan çekinmeyen Vladimir, aylardır radar ve teçhizat yığdığı Bingazi’de CIA devşirmesi Hafter’e ‘abilik’ yapıyor, 15 Temmuz finansörü Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen paralarla Afrika kuzeyine binlerce militan sevk ediyordu. Karşıda tabii ki bir Mehmetçik, bir de büyük dedesi Manisa’dan gelip Trablus’a yerleşerek orada kalmış bulunan Fayiz es-Sarrac’ın meşrû güçleri vardı. Bu şartlarda dünya evet, hiç kolay değildi.

Yeni sayımızda!

Benzer konular