Bıçak kemiğe dayandı

Fatıma Hacici henüz 16 yaşındaydı. Hayalleri olan, ömrünün baharında bir genç kızdı. 7 Mayıs Pazar günü, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Şam kapısında, beş İsrail polisi “bıçaklı saldırıda bulunduğu” iddiasıyla Hacici’nin üzerine ateş açtı. Hacici kanlar içinde yerde yatarken bile ateş etmeye devam eden İsrail polisi, genç kızı oracıkta şehit etti. Vücuduna en az yirmi mermi isabet eden Hacici’nin ambulansa taşınmasına bile izin vermediler. Ancak bu, İsrail devletinin işlediği ilk cinayet değil; elleri tetikte en küçük şüphe gördüğü kişiyi herkesin gözü önünde katleden İsrail güçleri, Eylül 2015’ten bu yana bıçaklı saldırıları bahane ederek 200’den fazla insanı katletti.

Tesettürü yüzünden şehit oldu

Hudeyl Huşlemun da Fatıma Hacici gibi güpegündüz sokak ortasında katledilen isimlerden biri. Huşlemun, 22 Eylül 2015 Salı sabahı, Batı Şeria’nın El Halil kentinde her gün kullandığı yoldan okula gitmek için evinden çıktı. Üniversite öğrencisi Huşlemun, Şüheda Caddesi’nde nöbet tutan İsrail askerleri tarafından durduruldu. Peçeli olduğu için yüzünü göstermeyi reddeden Huşlemun, İsrail güçleri tarafından 15 kurşunla ağır yaralandı. Genç kız saatler boyunca sokak ortasında kanlar içinde bırakıldı, sağlık ekiplerinin müdahale etmesine izin verilmedi. Uzun süre yerde yatan yaralı genç kız, akşam saatlerinde kaldırıldığı Kudüs’teki hastanede hayatını kaybetti. Tanıkların ifadelerine göre Huşlemun, çantasını göstermek istediği sırada vuruldu.

Yasemin Tamimi ise henüz 14 yaşındaydı. İsrail basınına yansıyan haberlere göre yine bir bıçaklı saldırı vakasıydı. Hâlbuki olay İsrail askerlerinin sebepsiz yere silahla vurarak şehit etmesinden başka bir şey değildi. Olay, El Halil kentinde meydana geldi. Yasemin’in vücuduna onlarca mermi isabet etti. Çocuk yaştaki kız, uzun süre acı içinde kıvrandı. Ancak İsrail güçleri olay yerine herhangi bir sağlık ekibinin girişine izin vermediği gibi, çevredeki vatandaşların yardım girişimlerine de müsaade etmedi. Hayatının baharında olan Yasemin, kan kaybından dolayı hayatını kaybetti.

Sokak ortasında kurşuna dizdiler

Filistin halkına karşı cinayetlerine her gün bir yenisini ekleyen İsrail güçlerinin kurbanlarından bir diğeri, 49 yaşındaki Siham Ratip Nemir’di. Filistinli kadın, Kudüs’ün Bab El-Amud bölgesinde, yine “İsrailli askerlere yönelik bıçaklı saldırıda bulunduğu” iddiasıyla sokak ortasında şehit edildi. Nemir şehit olmadan 7 ay önce de oğlu Mustafa da yine İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülmüştü. İsrail güvenlik güçleri, Filistinli kadının cansız bedenini 28 gün boyunca ailesine teslim etmedi. Şehit Siham Ratip Nemir, oğlu Mustafa’nın yanına defnedildi.

Bir diğer cinayet, 2015’in Kasım ayında işlendi. Olay, Nablus’un güneyinde Huvara kontrol noktasında meydana geldi. İsrail güvenlik güçleri, bıçaklı saldırıda bulunduğu iddia edilen 16 yaşındaki Eşragat Ketnani isimli genci kurşuna dizerek katletti. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre, İsrailli bir sivil bir sürücünün genç kıza aracıyla kasıtlı çarptığını, akabinde askerler tarafından vurularak öldürüldüğünü söyledi.

Katil askere sadece 18 ay hapis cezası

51 yaşındaki Fedva Ebu Tayr da “bıçaklama eylemi girişimi” iddiasıyla sokak ortasında katledilen isimlerlen biri. 8 Mart 2016 Salı sabahı Mescid-i Aksa’da ibadet etmek için evinden çıkan yaşlı kadın, İsrailli askerler tarafından yine bıçaklı saldırı bahanesiyle sokak ortasında vuruldu. Tayr’ın elinde bıçak olmadığını söyleyen görgü tanıkları ve kamera kayıtları, bunun apaçık bir cinayet olduğunun kanıtlarıydı.

Aynı tarihlerde benzer bir cinayet de Batı Şeria’da yaşandı. İki Filistinli genç güvenlik bahanesiyle İsrail askerlerinin kurşunlarına maruz kaldı: 21 yaşındaki Abdulfettah Eş-Şerif ve akranı Remzi El Kasravi. Kasravi olay yerinde hayatını kaybederken Eş-Şerif ağır yaralıydı. Sokak ortasında yerde acı içerisinde kıvranan Eş Şerif için sağlık ekiplerinin gelmesi beklenirken, bir İsrail askeri aniden yaralı genci başından vurarak şehit etti. Görüntülerin internet aracılığıyla yayılması dünya kamuoyunda infiale yol açtı. Bunun ardından İsrailli askere soruşturma açılmış olsa da katil asker “taksirle adam öldürmek” suçundan yalnızca 18 ay hapis cezasına çarpıtıldı.

Cuma namazı sonrası katlettiler

İsrail güçlerinin bıçak saldırılarını bahane ederek öldürdüğü diğer bir isimse 17 yaşındaki lise öğrencisi Suzan Mansur’du. Okulda çok başarılı bir öğrenci olarak bilinen Mansur, Kudüs’ün Bedü köyünde yaşıyordu. 2016’ının Mayıs ayında Mansur, köye yakın askeri noktada askerlerin kurşunlarına maruz kaldı. Yakın mesafeden atılan üç kurşunla yere yığılan Mansur, Ramallah’ta bulunan devlet hastanesine götürülse de kan kaybından hayatını kaybetti. Ailesi, basına verdiği demeçte, “Ahlaklı, zeki ve çalışkan bir kızdı. İsrail askerleri kızımızı soğukkanlı biçimde şehit etti” dedi.

İsrail meclisinden çıkan yasayla sorgusuz sualsiz bir şekilde Filistinli öldürme hakkına sahip olan İsrail güçleri, bir defasında da Cuma namazı çıkışında Filistinli bir genci katletti. Bıçaklı saldırı bahane edilerek katledilen genç, 20 yaşındaki Muhammed Ebu Halif’ti. Mescid-i Aksa’nın önünde gerçekleşen olayda askerler, Filistinli genci yaralı olarak ele geçirmesine rağmen peş peşe tetiğe basarak kurşun yağdırdı ve oracıkta şehit etti.

Filistinliler Yahudi yerleşimcilerin de hedefinde

Filistin halkı yalnızca İsrail güçlerinin değil, kimi zaman Yahudi aşırı sağ grupların da hedefi oluyor. Üniversite öğrencisi 18 yaşındaki Şuruk Deviyyat, İsrailli aşırı sağ grupların kurşunlarıyla şehit olan bir isimdi. Görgü tanıklarına göre Devviyat, Kudüs’ün Eski Belde semtinde bulunan caddede yürürken Yahudi yerleşimciler önünü kesip örtüsünü çıkarmaya çalıştı. Yerleşimcilere direnen genç kız, onlarla boğuşmaya başladı. Ellerinden kurtulamayınca çıkardığı bıçakla saldırıya geçti. Genç kızın örtüsüyle uğraştığı esnada yerleşimcilerden biri yanındaki silahı çıkarıp kendisine birkaç el ateş etti. Saldırı sonucu ağır yaralanan Devviyat, oracıkta şehit oldu.

Yahudi yerleşimcilerinin bir diğer kurbanıysa 18 yaşındaki Fadel Kavatsmi isimli gençti. İsrail’in işgal bölgesinde; Batı Şeria’nın El Halil kentinde gerçekleşen olayda Kavatsmi, İsrail polisinin verdiği bilgilere göre yerleşimciye saldırdığı esnada vurularak öldürüldü. Ancak çok geçmeden olayın söylenildiği gibi gerçekleşmediği anlaşıldı. Hem görgü tanıklarının ifadeleri hem de kamera kayıtları, bir askerin yerde yatan gencin cansız bedeninin yanına bir cisim koyduğunu gösteriyordu. Filistin Ma’an haber ajansı, bu cismin “bıçak” olduğunu belirtti.

İsrail güvenlik güçleri, neredeyse her gün Filistinlilere bıçaklama ve otomobille çarpma eylemi gerçekleştirme niyetinde oldukları iddiasıyla ateş açıyor. Ambulans ve ilk yardım ekiplerinin olay yerine gidip yaralılara müdahale etmesine izin vermeyen güvenlik güçleri, yaralıların kan kaybından ölmeleri için bekliyor. İsrail’in buna benzer yüzlerce katliamı var. İşledikleri onlarca cinayete rağmen hiçbir güvenlik görevlisi cezalandırılmıyor. İntikam amacıyla veya yaşadıkları korkunun etkisiyle herhangi bir tehlike oluşturmasalar dahi silahlarına sarılıp Filistinlilere saldırmaya devam ediyorlar. Filistin halkına zulmeden, insan haklarını hiçe sayan İsrail yönetiminin bu tutumu kamuoyu nezdinde büyük tepkiyle karşılansa da İsrail, yine bildiğini okuyor.

Benzer konular