Alışveriş merkezleri ilk başlarda sadece ticaret ve alışveriş amaçlı kurulmuş yapılardı. AVM yaratıcısı olarak tanınan Victor Gruen ise AVM’lerin ileride toplumların yeni sosyal mekanları olacağını söylemişti. Tıpkı Gruen’ın dediği gibi, zamanla AVM’ler giyim mağazasından lostrasına, sinemasından kuru temizlemesine kadar her türlü ihtiyacımızı karşılayan harikalar diyarı, özellikle büyükşehirlerde çalışan insanın belki de sosyalleşebildiği tek yer haline geldi. İklim şartlarından etkilenmemesi, her şeyi bir paket halinde sunması da AVM’leri cazibe merkezleri haline getiren sebeplerden birkaçı.
Yasak savma mescidi
AVM’ler de bu durumun farkında olmalı ki insanların ziyaret süresini uzatabilmek için çeşitli hizmetler sunuyor. Fakat Türkiye’de AVM’ler ilk açıldığında ibadet bir gereklilik olarak görülmemiş olsa gerek içlerinde mescit yoktu. Namaz kılmak isteyen evinde kılsın deniyordu kibarca. Bu durum bir dönem tartışma konusu haline geldi. Muhafazakar kesimin gittikçe artan talepleri ve 2013’te Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın çıkardığı yasayla birlikte AVM’lerde mescit açmak zorunlu hale geldi. Bazı AVM’ler gerçekten bu konu üzerinde hassasiyetle durarak şık ve fonksiyonel mescitler yaptı. Fakat pek çok AVM’deki mescidin yasak savma kabilinden açıldığını düşünmemek mümkün değil. Çünkü mescitler AVM’nin içinde bile değil otoparkta -2, -3. Katlarda bulunuyor ya da güvenlik noktalarından geçip AVM’nin dışına çıkmanız gerekiyor. Mescitler küçük, hijyen konusu da sıkıntılı. Namaz kılmak için adeta sıraya girmeniz gerekiyor.
‘Otoparktadır kesin’
AVM’lerin içinde artık birer mescit olsa da işletme yönetimlerinin vitrinlerine gösterdikleri özeni mescitlere göstermediği rahatlıkla görülebiliyor. Bu konudaki en büyük sorun mescitlerin hala otopark kenarlarına itilerek bir sığıntı gibi görünmesi. Gerçek hayat ekibi olarak bu sorunu AVM’lerdeki insanlara sorduğumuzda AVM’lere yeterince özen gösterilmediği cevabını alıyoruz. Ankara’da yaşayan avukat Zeynep hanım, bu sorunun artık kemikleştiğini şöyle dile getiriyor: “Önceleri mescit nerededir diye sorsam da artık ‘otoparktadır kesin’ deyip direkt oraya gidiyorum. İçgüdülerim çoğu zaman yanıltmadı”
İstanbul’da Anadolu yakasında oturan, özel bir şirkette çalışan Ezgi hanım ise AVM’de olduğu vakitlerde otoparkın yakınında olduğu için mescite gitmekten çok çekindiğini hatta bazen korktuğunu belirtiyor ve “Otoparkta birçok gasp olayı duyuyoruz, bunun aynısı Allah korusun ama mescite girerken neden olmasın?” diyor.
Bir başka kişi, AVM mescitlerinin otopark yakınında olması sorununa çözüm olarak “bu yerlerin önüne hem oradaki ihtiyaçlarla ilgilenmesi hem de oraya giden kişilerin biraz daha güvende hissetmesi için görevli bulundurmaları iyi olacaktır” önerisini getiriyor.
Bulmak için navigasyon gerekiyor
AVM mescitlerindeki bir diğer sorun ise yeterince yönlendirme levhası bulunmaması. AVM’lere gittiğimizde yönlendirme levhalarının sadece mescit katında hatta sadece mescitin önünde olduğunu görüyoruz. Durum böyle olunca AVM’nin diğer katında bulunan bir kişinin mesciti bulması en az 3 güvenlik görevlisine sormasıyla gerçekleşebiliyor. Capitol, Cevahir, Nautilus levha sorununun olduğu AVM’lerden sadece birkaçı. Zorlu AVM gibi yeni açılan işletmeler de şatafatlı mescitlerine rağmen bu levha sorununu tam manasıyla çözebilmiş değiller. Zorlu’nun kompleks mimarisi sebebiyle halihazırda bir vitrini bulabilmek bile zorken, mescit arayışında bu durum ikiye katlanıyor. Ancak mescitin bulunduğu Köprü katında, mescite gitmeye 75 metre kala levhanın kendisiyle karşılaşabiliyoruz. Oysa ki herhangi bir markayı bulabilmek için AVM haritasına baktığımızda her yeri net bir şekilde görebiliyoruz. Bu netliği mescitler için söylemek zor.
Keşke her katta olsa
AVM’ler hafta içi, hafta dışı ayrımı gözetmeksizin her gün insan akınına uğruyor. Bu akın doğrultusunda her geçen gün genişleyen AVM’lerin mescitleri aynı genişliğe sahip değil. Örneğin Cevahir AVM’nin mescidi, levha sıkıntısının yanında küçük olmasıyla da bir sorun teşkil ediyor. Özellikle Mecidiyeköy gibi işlek bir yerde olması ve metrobüs güzergahında bulunması sebebiyle oldukça kalabalık olan Cevahir AVM’ye bir öğle namazı vakti gidildiğinde mescitte sıraya girilmesi gerekebiliyor. Cevahir AVM’de karşılaştığımız İranlı bir turiste AVM mescitleri hakkında soru yönelttiğimizde “keşke her katta olsa” yanıtını veriyor. Her AVM’ye bu kadar küçük mescit düşerken, her kata mescit konulması olanağı ise zor gibi görünüyor.
Tek kullanımlık terlik gerek
Bu yapılardaki mescitlerin abdesthane sorunu değinilmesi gereken bir başka konu. Zorlu, Akasya gibi yeni açılan AVM’lerde bu sorunla pek karşılaşmasak da Optimum, Nautilus gibi görece daha eski olan AVM’lerin mescitlere hassasiyet göstermediklerini, abdesthanelerin bakımsızlığının sürdüğünü görüyoruz. Natilus’ta karşılaştığımız bir hanım da bu konuda aynı fikirleri paylaşarak “ Yeterince temiz değil bu yerler. Belki de en büyük sorun ıslak ayaklarla halılara basılması. Bu hiç steril değil. Başkasının ıslak ayağıyla bastığı bir yerde ben secdeye varıyorum ve bu hoş değil. Tek kullanımlık terlikler bulundurulsa daha hijyenik olur” diyor. Bu yerlerdeki mescitler hakkında hassasiyeti olan Dilara hanım ise “bakımlarının peşlerine düşmüyorlar” diye ifade ediyor. İsmini vermek istemeyen bir hanım, hijyen konusunda aynı fikirleri paylaşırken “namaz kılmak için ihtiyaç duyulan feraceler ve başörtüler de yeterli değil” diye ekliyor.