FETÖ, 17-25 Aralık darbe girişimleriyle yargı ve emniyetteki unsurlarını kullanarak meşru hükümeti devirmek istedi ancak başarılı olamadı. “Rüşvet ve yolsuzluk” adı altında başlatılan 17 Aralık kumpas soruşturmasıyla ilgili “Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.
ASIL HEDEF TÜRKİYE
FETÖ’nün istediğini elde edemediği 17-25 Aralık kumpasının bir örneği ABD’de yaşanıyor. ABD kumpas senaryosunu ise 17 Aralık operasyonuyla cezaevine atılan ancak daha sonra serbest bırakılan İranlı iş adamı Reza Zerrab üzerinden devreye soktu. 19 Mart 2016 tarihinde Miami’de yakalanarak tutuklanan Zerrab hakkında Savcı Joon H. Kim tarafından hazırlanan ek iddianame ise asıl hedefin Türkiye olduğunu ortaya koyuyor.
KUMPAS FEZLEKESİNİ KOPYALADILAR
17-25 Aralık kumpasını kuran yargı mensuplarının bir kısmı FETÖ’den tutuklu. Zekeriya Öz, Celal Kara’nın da aralarında bulunduğu bazı FETÖ’cüler ise hala firari. Söz konusu örgüt üyelerinin hiçbir hukuk gözetmeden yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırladığı fezleke, “kopyala yapıştır” yapılarak ABD’deki Reza Zerrab iddianamesine konuldu.
ABD FEZLEKEYİ NERDEN BULDU?
Türkiye ile ABD arasında adli yardımlaşma anlaşması var. ABD’nin bu anlaşma kapsamında Zerrab hakkında Türkiye’den bilgi, belge talep etme hakkı bulunuyor. Ancak ABD Adalet Bakanlığı, bugüne kadar Türkiye ile hiçbir resmi temasta bulunmadı. Ancak buna rağmen hiçbir hukuki niteliği olmayan fezlekenin iddianameye virgülü, yazı karakterleri bile değiştirmeden girmesi ABD-FETÖ bağını da gözler önüne serdi.
ABD-FETÖ ORTAKLIĞI İFŞA OLDU
İddianameye, 17 Aralık kumpası öncesinde Halk Bankası’nın eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Zerrab arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesinin sözde içerikleri de konuldu. Ayrıca 17 Aralık darbe girişimi sonrası da Zerrab’ın dinlendiği belirtiliyor. İddianameye görüşme içeriklerinin girmesi, telefon tapelerinin ABD’ye götürüldüğünü ortaya koyarken, FETÖ’cü emniyet ve yargı mensuplarının tasfiyesinin ardından bile dinlemelerin yapılmış olması ABD-FETÖ ortak casusluğunu ifşa eden başka bir ayrıntı oluyor.
KUMPASTA BAE PARMAĞI ÇIKTI
İddianame, Türkiye’yi hedef alan kumpasta Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) parmağının olduğunu gün yüzüne çıkardı. Zarrab’ın para transferleri yaptığı şirketlerle ilgili bilgilerin yer aldığı iddianamede, ‘Al Nafees Exchange’ isimli şirkete geniş yer ayrılmış. BAE menşeili şirket ile ilgili işlemlerin ayrıntılı olarak yer alması dikkat çekerken, BAE’nin tüm bu işlemlere ilişkin bilgi ve belgeleri ABD’ye servis ettiği açığa çıktı. Ayrıca bu işlemlerin büyük çoğunluğunun 2015 ve 2016 yıllarına ait olması da FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimlerine kadar takibini yaptığı Zarrab’ın bu tarihten sonra BAE eliyle takibe alındığını ortaya koydu. ABD’nin son dönemlerde BAE eliyle bölgede yaptığı dizayn hareketi de kumpastaki işbirliğini itiraf eder nitelikte.
KUMPAS BELGELERİ FETÖ’DEN
Türkiye’deki birçok kumpas soruşturmada görev alan hakim ve savcı ile polisler 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasında yurtdışına kaçtı. Bunların önemli bir kısmının da ABD ve Almanya’da olduğu belirtiliyor. Bulundukları ülkelerde Türkiye aleyhine kara propaganda yapan kaçak FETÖ’cülerin bir yandan da 17-25 Aralık’ta yapamadıklarını ABD’deki Zerrab davası üzerinden yapmaya çalışıyor. Adeta Türkiye’den intikam alma duygusuyla hareket eden hainlerin, Zerrab dosyasına uydurma belge hazırladığı kaydediliyor.
İSTEDİKLERİNİ ALAMAYINCA ERTELEDİLER
Söz konusu belgelerin kuryeler aracılığıyla dava dosyasına gönderildiği ifade ediliyor. Öte yandan, Zerrab’ın 27 Kasım’da görülmesi beklenen duruşması, jüri seçiminin ertelenmesi dolayısıyla 4 Aralık’a kaldı. Bu dönemde Zerrab’ın itirafçı olduğuna yönelik iddialar ortaya atılırken, duruşmanın Zerrab’ın istenileni vermediği ve FETÖ’cülerin hazırladığı belgelerin davaya yetişmediği için ertelendiği belirtiliyor.
TRUMP MECBUR BIRAKILDI
Barack Obama’nın ardından ABD Başkanı seçilen Donald Trump, göreve geldikten sonra FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin olumlu mesajlar vermişti. Trump ayrıca Zerrab davasını açan Preet Bharara’yı da New York Güney Bölgesi Başsavcılığı görevinden almıştı. Trump’un söz konusu Zerrab davasına muhalif kaldığı belirtilirken, hakkında açılan soruşturmalarla mecbur bırakıldığı ifade ediliyor.
HAKİM VE SAVCILARIN FETÖ BAĞI
Zerrab davasında görev alan hakim ve savcıların bağlantıları da davanın arkasındaki FETÖ parmağını ortaya koymaya yetiyor. Davayı açan savcı Bharara, FETÖ’cülerin Twitter’da yaptıkları Erdoğan karşıtı paylaşımları destekleyen paylaşımlarda bulunmuştu. Zerrab dosyasına eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Halkbank yöneticilerinin de girmesi üzerine Bharara, “Eski ofisim büyük ve önemli işler yapmayı sürdürüyor” mesajı paylaşmıştı. Hakim Richard Berman ise 8-9 Mayıs 2014 tarihinde FETÖ tarafından İstanbul’da düzenlenen ve FETÖ’nün tezlerinin savunularak Türkiye hukukunun eleştirildiği uluslararası sempozyuma katıldığı ortaya çıkmıştı. Berman, görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından ise “Evet bu sempozyuma katıldım ama bu benim adil karar vermemi etkilemez” şeklinde bir savunma yapmıştı.