Amerikalılar en az siyaset kurumuna güveniyor
Gallup kamuoyu şirketinin araştırmasına göre Amerikan toplumu yüzde 74 oranıyla en çok ordusuna güveniyor. İkinci sırada yüzde 54 ile emniyet gücü var. Kiliseye güven oranı yüzde 38 ile 3. sırada. Başkanlık makamına yani Trump’a güven yüzde 37 ile kiliseyi takip ediyor. Anayasa Mmahkemesi ise başkanlık makamı ile aynı rakamı paylaşıyor. Hemen peşinden yüzde 36 ile sağlık sistemi geliyor. Bankacılık sektörü yüzde 30 ile 7. İş dünyasına duyulan güven yüzde 25. Basın sektörü ise kelimenin tam mânâsıyla yerlerde sürünüyor. Gazetelere duyulan güven yüzde 23. Televizyon haberleri halkın ancak beşte birini ikna edebiliyor. En düşük güven orarına sahip kurumun Amerikan Kongresi yani siyaset kurumu olması dikkat çekiyor. Kongre’ye duyulan güven sadece yüzde 11.
Gallup’tan masa başı gece dolaşımı
Yine bir Gallup araştırması. Geceleyin sokakta gezerken herhangi bir güvenlik endişesi duymayan ülke vatandaşları…
Listedeki tek Müslüman ülke yüzde 60 ile Türkiye. Dikkat buyurduysanız listenin üst sıralarında yer alanların hepsi batı ülkesi. Bu dünyayı kendileri için güvenli, diğer insanlar için yaşanmaz kılanlar. Bu sonuçlara İslam dünyasını güvensiz göstermeye yönelik bir masa başı çalışması olarak da bakılabilir. Zira nispeten güvensiz gösterilen Türkiye, suç sıralamasında en güvenli ülkeler kategorisinde yer alıyor.
Borcu boyunu aşan ülkeler
Gayrı safi milli gelirine oranla borçları daha fazla ülkeler sıralaması eminim birçoğunuzu gerçekten şaşırtacak. Özellikle de listenin en başında yer alan ülke…
Evet, listenin en başında yüzde 253 ile Japonya yer alıyor. Teknoloji deyince akla ilk gelen ülkelerden birinin; Toyota’nın, Nissan’ın, Mitsubishi’nin, Sony’nin, Toshiba’nın ülkesinin gelirinin iki buçuk katından fazla borçlu olması oldukça düşündürücü.
İkinci sırada tahmin edileceği gibi Yunanistan yer alıyor. Avrupa’nın batık çocuğu Yunanistan AB tarafından sağlanan kredilerle durumu düzeltmeye çalışsa da yüzde 178 gibi yüksek bir oranda borca sahip.
Üçüncü sırada Ortadoğu’nun en hareketli fay hatlarından birinde bulunan Lübnan yer alıyor. Din ve mezhep çatışmalarının; Marunilerin, Dürzilerin, Şiilerin ve elbette Sünnilerin ülkesinde borç boyu çoktan aşmış durumda. Lübnan’ın borç oranı yüzde 148.
İşte yine bir ters köşe… Dünyanın en borçlu dördüncü ülkesini tahmin edin bakalım. Sizce hangi ülke bu ? ABD olabilir mi? Bazılarınızın “Yok canım” diyecektir. Evet, rakamlar yalan söylemiyor. ABD, dünyanın yüzde 105 ile en borçlu dördüncü ülkesi. O kadar yağmaya, talana rağmen belini bir türlü düzeltemeyen bir ülke var karşımızda. Bu aslında pek de hayra alamet değil. Dünyanın başına belâ olmaya devam edecek bir ABD söz konusu.
Venezuela… Nereden nereye?
Son olarak ABD’nin darbe girişimiyle gündeme oturan Venezuela’yı ele alalım. Şu anda kişibaşına düşen milli gelir bakımından dünya sıralamasının 82. basamağında yer alan ülkenin 1950 yılında dünyanın en zengin dördüncü ülkesi olduğunu biliyor muydunuz? ABD’ye ve küresel sisteme rest çekmenin elbette bir maliyeti var. Ancak ütopik sosyalizmin ve üretim yerine sadece para dağıtmanın çözüm olmadığı da ortada.