Bazı hususlar vardır ki, eğmeye, bükmeye, sündürmeye gelmez. Bunun başında itikadî hususlar gelir. Sonra da helâl ve haramlar.
Allah-ü Teâlâ veya Rasülullah (a.s.v.) bir hususu kesin bir şekilde haram kılmışsa aksi yöndeki çabalar boştur. Faiz meselesi gibi…
Zamanımızın sıkıntılarına yönelik fetva veren şahıs veya kurullar ne yazık ki, öyle fetvalar veriyorlar ki, dert çözülmek yerine daha da büyüyor.
Peki, bunun sebebi ne?
Şüphesiz birincisi, samimiyet ve liyakat… Bilginin her şeyi çözdüğünü zanneden yanlış anlayışı da eklemek gerekir. Bilmek şart ancak sadece bilgi meseleleri çözmeye yetmez. Güçlü muhakeme yeteneğine sahip olmak da gerekir. İyi niyetinizden de emin olmamız şart.
Kendini fetva verme makamında gören kişi veya kurulların verdikleri fetvaları tartışmalı kılan hususlardan biri de, bu kişilerin önemli bir bölümünün şahsiyetleri. Fikrî tutarsızlıkları, toplum önündeki davranışları, bagajları, aynı konuda farklı zamanlarda farklı beyanlarda bulunmuş olmaları, saplantılı aidiyetleri, kimlik krizleri ve rüzgâra göre şekil almaları, vb.
Örnek mi? Buyurun…
Dün ‘Fıkıh Dersleri’ adlı kitabında “Faiz şüphesi faizin hakikati gibidir. Müslüman ‘faiz var mı, yok mu’ diye şüphelendiği bir muameleyi bizzat faiz işliyormuş gibi telakki edecek ve ondan uzak duracaktır” diyen bir fıkıhçı, bugün TOKİ de Ziraat Bankası da devlete ait olduğu için işlemin faiz olmadığını söylüyor.
Hiç kimse devletin TOKİ üzerinden sosyal konut üretmesini eleştirmiyor aksine takdir ediyor. Mesele faiz gibi son derece necis bir işlem uygulanarak mütedeyyin insanların bu imkândan uzak kılınmasıdır. Tepkiler yükselince, devreye Din İşleri Yüksek Kurulu ve bazı ilahiyatçılar girdi. Buna bazı cemaatlerin aklama girişimlerinin eklenmesi dertli insanları kızdırdı. İş döndü dolaştı iktidar eleştirisine geldi. Bazılarının beceriksizlik veya kötü niyeti, hayırlı bir girişimin iktidarı yıpratmasına kadar uzandı.
TOKİ, sitesine “aylık 0,49 oran ve 240 ay vade ile sabit taksit ile T.C. Ziraat Bankasından konut alıcılarına kredi kullandırılacağını” yazdı. Ziraat şubesine gidip bizzat sorduk. “Müracaat ederseniz ve çıkarsa, şubelerimizden birinde kredi sözleşmesi imzalayacaksınız, size kredi tahsis edeceğiz” dediler.
Tepkiler üzerine listeye Halkbank ve Ziraat Katılım da eklendi. Cuma günü ise bu bilgileri sitesinden kaldıran TOKİ, Diyanet’in fetvasına link vererek meseleyi halletme yoluna gitti. Bu bile Diyanet ile TOKİ arasında bir irtibat için delil sayılabilir.
Meselenin faizli işlem olduğunun en büyük delili, Ziraatın sitesinde. Kredi Hesaplama bölümüne girip, Konut Kredisini, ardından TOKİ Sosyal Konut Kredisini seçtiğinizde size nasıl bir faiz işlemi uygulanacağını hesaplayıp önünüze koyuyor. Yani biri hem bizi aldatıyor, hem de muhtemelen Cumhurbaşkanı ve diğer suâl sahiplerine de yanlış bilgi veriyor.
İslam söz konusu olduğunda hatırlar, gönüller, menfaatler, hesaplar bir kenara itilir ve Allah (c.c.)’ın hükmü masaya konulur.
Bakınız Diyanet’in İslam Ansiklopedisinin “Kıyamet alametleri” maddesinde faiz ile ilgili İbn-i Kesir kaynak gösterilerek neler yazılmış: “Hadis şerhleriyle ‘fiten’ ve ‘melâhim’ türü kitaplarda kıyamet alâmetleri hakkında çeşitli rivayetler Hz. Peygamber’e atfedilir. Bu rivayetlerde ahlâkî bozuluşa, dinî-içtimaî hadiselere ve tabiat olaylarına ilişkin oldukça ayrıntılı bilgilere yer verilir. Nakledilen metinlere göre kıyamet alâmetleri şöyle gelişecektir:
Kur’an’ın önemi insanlar tarafından unutulacak, namaz kılınmayacak, emanete riayet edilmeyecek, faiz helâl sayılacak, …”
‘Faiz helâl sayılacak!’
‘Faiz helâl sayılacak!’
‘Faiz helâl sayılacak!’
Vessselam!