Sudan’da ordudan halka karşı da ‘yumuşak’ darbe

19 Aralık’ta ekmek ve benzin fiyatlarının yükselmesine karşı yapılan protestolar askerlerin yönetime el koymasıyla sonuçlandı. Bir süredir devam eden gösterilerin hedefindeki isim Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir’di. Ömer el Beşir’in 2020’de yapılacak olan seçimlere de aday olacağını açıklaması, protestoların daha da yoğunlaşmasını sağladı.

11 Nisan sabahı askerler önce sabah saatlerinde devlet televizyonunu ve radyosunu kuşatarak, canlı yayını kesip kahramanlık şarkıları yayınladılar. Daha sonra Cumhurbaşkanlığına gelerek Beşir yanlısı askerleri tutukladılar. Genelkurmay’a gelen Savunma Bakanı Avad bin Afv, ordunun yönetime el koyduğunu açıklayarak Ömer el Beşir döneminin sona erdiğini ilan etti.
1956’da bağımsızlığını kazandığından beri siyasi tarihine dört darbe sıkıştıran Sudan, Güney Sudan ve Darfur’da da uzun yıllar iç savaşla boğuştu. Güney Sudan’ın 2011’de bağımsızlığını ilan etmesi ile Sudan ikiye ayrılmış oldu.

İlk gösteriler Port Sudan ve Atbara’da

Nüfusun çoğunluğunu Arap kabilelerinin oluşturduğu Port Sudan ve Atbara şehirlerinde ilk gösteriler başladı. Bu bölgelerin Sudan yönetimine daha önce destek veren yerler olduğu biliniyor. Daha sonra gösteriler Darfur, Kassala, Kordofon bölgeleri ile başkent Hartum’a yayıldı. Gösterilerde Ümmet Partisi, Hasan Turabi’nin kurmuş olduğu Sudan Kongre Halk Partisi ve Meslek Birlikleri Örgütü öne çıktı.

Gösteriler genelde barışçıl bir şekilde devam etmesine rağmen, güvenlik güçleri ile göstericiler arasında zaman zaman çatışmalar çıktı. Bir hafta içerisinde çatışmalarda 22 kişi hayatını kaybederken 100’den fazla Sudanlı yaralandı.

Tarih tekerrür etti

Darbeyi Yüksek Askeri Konsey adına yaptıklarını söyleyen Avad bin Afv, darbe yaptıklarını ilan ettiği konuşmasında Ömer el Beşir’in tutuklandığını ve sağlık durumunun da iyi olduğunu söyledi. 30 yıl önce seçim yoluyla hükümete gelmiş olan Sadık el Mehdi için de benzer bir açıklama yapılmıştı. Son gelişme ile tarih âdeta yeniden tekerrür etti.

1944’de Nil Nehri’nde bir kasabada doğan Ömer el Beşir 16 yaşında iken orduya katıldı. Kısa sürede ordu içinde yükselen Beşir, Mısır, Pakistan ve Malezya’da görev yapar. 1973 Arap-İsrail Savaşına Mısır saflarında katılan Ömer el Beşir, hayatı boyunca Filistin davasına gönül verenlerden biri olur.

1989’da üç partinin oluşturduğu Sadık el Mehdi liderliğindeki koalisyon hükümetine karşı darbe gerçekleştiren Ömer el Beşir, bir süre sonra koalisyonu oluşturan Hasan Turabi ile ittifak kurdu. Hasan Turabi meclis başkanı olarak görev yaparken, Beşir, 1993’te kendini cumhurbaşkanı olarak atadı. Bir süre sonra Hasan Turabi ile yollarını ayıran Beşir, 1996, 2001, 2010 ve 2015’te büyük oy çokluğu ile cumhurbaşkanı seçildi.

Darbeye giden süreç

Aralık’ta başlayan gösteriler 6 Nisan’da yeni bir ivme kazandı. Çünkü 6 Nisan 1985’te 1969’dan beri görevde olan Cafer Numeyri devrilmişti. 6 Nisan’da tekrar yoğun bir şekilde başlayan gösterilerde 1 milyona yakın kişi 4 gün boyunca Omdurman şehrinde gösterilerde bulundu. Gösterilerin merkezi Cumhurbaşkanlığı sarayı ve Genelkurmay başkanlığının bulunduğu yerdi.

11 Nisan sabah saatlerinde uzun bir süre askeri hareketlilik olmasına rağmen, Savunma Bakanı Avad bin Avf ancak öğleden sonra açıklama yaptı. Ajanslar daha önce Savunma Bakanının tutuklandığı bilgisini geçmişlerdi. Sudan’daki yerel kaynaklar gün içerisinde üç askeri darbenin yapıldığını iddia ettiler. Darbe yanlısı olmayan Savunma Bakanının ikna edildiği iddia edildi.

Avad bin Avf’ın açıklaması:

– Yerel, bölgesel uluslararası anlaşmalar yürürlükte kalacak,
– Elçilikler ve diğer diplomatik temsilcilikler faaliyetlerine devam edecek,
– İbadet alanları, sosyal ve kültürel alanlarda güvenlik sağlanacak,
– Askeri Geçiş Hükümeti kurulacak ve 2 yıl görevde kalacak,
– 3 ay Olağanüstü Hal sürecek, Sokağa çıkma yasağı saat gece 10’dan sabah 4’e kadar sürecek,
– Başbakanlık, bakanlıklar meclis ve eyalet yönetimleri feshedilecek,
– Yargı organları ve mahkemeler faaliyetlerine devam edilecek.

Darbe sürecinde öne çıkan isimler

İstihbarat Başkanı Salah Guş; Beşir’den sonra ikinci adam olduğu yönünde bilgiler var. İsrail’le görüşmeler yaptığı iddia edilmesine rağmen Salah Guş bu iddiaları yalanladı.

Muhammed Hamdan Himeyti; Cancavidlerin dağıtılması ile oluşturulan milis gücü Hızlı Kuvvetler Komutanı. Hızlı Kuvvetler grubu ordudan sonraki en büyük askerî güç olup çoğunlukla Darfur bölgesinde konuşlanmakta.

Avad bin Avf; Bir süre önce Cumhurbaşkanlığı birinci yardımcılığına da getirilen Avf, ordu içerisinde etkin olduğu bilinmekte. 1954’de doğan Avf’ın, Beşir’in en yakın adamlarından biri olduğuna inanılıyordu. Bir süre Cancavidlerin komutanlığını da yapan Avf, sivillere karşı işlenen suçlardan sorumlu tutuluyordu.

Sudan’ı nasıl bir gelecek bekliyor?

Sudan’da askerlerin yönetime el koymasına başta siyasi partiler olmak üzere, meslek örgütleri ve aktivistler karşı çıktı. Sokağa çıkma yasağına rağmen halk sokağa çıktı ve orduya karşı gösteri yapmaya devam ediyor.

Gösterilerin devam etmesi durumunda ordu halka karşı silah kullanmada kararlı. İç savaşın başlama ihtimalinin olabileceği de konuşulanlar arasında. Ordu içinde hâlâ Beşir yanlıları ile darbe karşıtı halkın yanında olanların var olduğu iddia ediliyor.

Diğer bir senaryo da ordunun daha sonra yönetimi aşama aşama sivillere bırakabileceği. Bu seçenek halkın gösterileri devam edip ettirmemesine bağlı gözüküyor.

Darbenin arkasında kimler var?

Darbenin arkasında BAE, Suudi yönetiminin olabileceğinin göstergeleri varsa da, şimdilik bunu söylemek zor görünüyor. Darbeye karşı, Türkiye ve İran’ın da aralarında bulunduğu birçok ülke karşı çıkarak ulusal uzlaşma beklentisini dile getirdi.

ABD, Rusya, Avrupa Birliği ve Afrika Birliği de askeri darbeye karşı olduklarını belirtiler.

Sudan’ın Afrika Birliği’nden çıkarılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bazı uzmanlar, Sudan’da 1964 ve 1985’de yaşananların tekrarlandığını söylerken, bir Mısır örneğinin de gerçekleşebileceğini söyleyenlerin sayısı az değil.

Benzer konular