BBC’nin Güney Asya muhabiri Jonathan Head, Myanmar hükümeti tarafından davet edilen bir grup gazetecinin içindeydi. Arakan’daki durum hakkında dünyaya kendi mesajını vermek isteyen Myanmar hükümeti Arakan’a yapılacak seyahat konusunda gazetecileri uyarmayı ihmal etmemişti. Gazeteciler grup halinde hareket edecekti, kimse gruptan ayrılmaya kalkmayacaktı. Ayrıca hükümetin seçtiği bölge dışında başka bir bölgeye ziyaret yapılmayacak, bu konudaki öneriler “güvenlik gerekçesi” ile dikkate alınmayacaktı. Hükümetin seçtiği bölge ise Bangladeş sınırına yakın Maungdaw kenti civarıydı.
Budist çeteler kol geziyor
Grup yola koyuldu. Maungdaw kentinin güneyinde yer alan Al Le Than Kyaw kasabasına yaklaşıldığında henüz yanmakta olan evler göze çarpıyordu. Bölge polisi Müslüman yerleşimcilerin kendi evlerini ateşe verip kaçtıklarını söylüyordu. 25 Ağustos 2017’de Rohingya Kurtuluş Ordusu militanları kasabadaki polis karakolunu baskın yapmış, Müslüman yerleşimciler onlara yardım ve yataklık yapmak suretiyle bu suça iştirak etmişlerdi. Hükümet işin peşine düşünce de kaçmak zorunda kalmışlardı. Polis tam bunları dile getirdiği sırada kasabanın kuzeyinden yeni alev sütunları yükselmeye başladı. Peşinden silah sesleri duyuldu. Kasabadan ayrılan grup, ağaçların ve çeltik tarlalarının arasından geçerek dumanların yükseldiği bir köye doğru yöneldi. Köyde herhangi bir hayat emaresi görünmüyordu. Az sonra elinde palalar, kılıçlar ve sapanlar bulunan bir grup öfkeli kalabalık belirdi. BBC muhabiri Jonathan Head onlarla röportaj yapmaya çalıştı ancak kimse görüntü vermek istemiyordu. Myanmarlı muhabirler bu konuda tecrübeliydi, kalabalıkla iletişime geçerken kamera kullanmıyorlardı. Head, bilgi almak için yerel muhabirlere yöneldi. Palalı, kılıçlı, sapanlı grup Rakhine Budistleri idi. Anlattıkları, az evvel bölge polisinden duyduklarına hiç benzemiyordu. Gururlu bir şekilde evleri ateşe verenlerin kendileri olduklarını, üstelik bölge polisinden destek gördüklerini söylüyorlardı.
Devamı Gerçek Hayat’ın 881.sayısında…