Her yıl birçok yolsuzluk, tecavüz ve cinsel taciz şikâyetlerinin geldiği ve dava edildiği İsrail’de bunların sadece küçük bir kısmı medyaya yansıyor. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve bakanlık gibi makamlarda görev yapmış ve bu suçlamalardan bir kısmı ile itham edilen ya da hüküm giyen İsrailli üst düzey isimlerse şaşırtıcı bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Bunların kısa bir tarihine baktık.
Adını tarihe yazdı
Önceki günlerde yolsuzluk davasından aldığı 19 aylık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine giren İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, ülkesinde ilk defa cezaevine giren Başbakan olarak tarihe geçti.
İsrail’in Ramle şehrindeki Maasiyahu cezaevine girmeden önce video mesajı yayınlayan Olmert, rüşvet aldığını belirten mahkeme kararını kabul etmeyerek, “Rüşvet aldığım yönündeki hüküm karşısında suçsuz olduğumu söylemek benim için önemli. Bana yönelik verilen hükümlerin hiçbirinin başbakanlık yaptığım sürede yaşananlarla ilgili olmadığını da belirtmek isterim.” ifadelerini kullandı.
Olmert geçen yıl mayıs ayında, Tel Aviv Merkez Mahkemesi tarafından, Kudüs Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde Holyland Park emlak projesinde “rüşvet almaktan” suçlu bulunarak 6 yıl hapis cezasının yanı sıra yaklaşık 290 bin dolar para cezası almıştı. Kendisine yönelik ‘acımasız bir cadı avı’ yürütüldüğünü belirten eski başbakan, kararı temyize götürmüş, İsrail Yüksek Mahkemesi ise temyiz süreci sonuçlanana kadar Olmert’in serbest kalmasına ve cezasının 19 aya indirilmesine karar vermişti.
Putin’in kıskandığı suçlu
İsrail eski Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ise 2011 yılında tecavüz suçundan aldığı 7 senelik hapis cezası nedeniyle cezaevine gönderilen bir başka isimdi.
65 yaşındaki Katsav, 1998 yılında Turizm Bakanı olduğu dönemde bakanlıkta çalışan bir kadına iki kere ‘tecavüz’ ve 2000 yılında Cumhurbaşkanı koltuğuna oturduktan sonra ise iki ayrı kadına ‘cinsel taciz’ nedeniyle suçlandı. Eski Cumhurbaşkanı Katsav’ın hüküm kararını okuyan hâkim George Karra’nın “Katsav’ın savunması yalanlarla dolu. Bir kadın hayır dediğinde, hayır demek istiyordur” ifadesi ise dikkat çekmişti. Hâkim, “Sanığın ifadeleri güvenilmez bulunmuş, buna karşılık şikayet sahibinin ofiste ve otel odasında uğradığı tecavüzle ilgili ifadeleri inandırıcı bulunmuştur. İlişkinin kendi rızasıyla olduğu yolundaki iddianın da temelsiz olduğu anlaşılmıştır” açıklamalarıyla Katsav’a cezaevi yolunu açmıştı. 2000 ile 2007 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan ve kendisine yönelik suçlamaları reddeden Katsav, suçlamaların basına yansıması nedeniyle görevinden istifa etmişti.
Yolsuzluk suçlamasıyla cezaevine giren İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert’in, 2006 yılında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Moskova’daki görüşmesinde gündeme oturan konu ise Katsav’ın işlediği suçlar olmuştu. Putin, tecavüzle suçlanan İsrail eski Cumhurbaşkanı Moşe Katsav’ı gündeme getirerek, “Sizin başkanın 10 kadına birden tecavüz etmesine imreniyoruz” şeklinde konuşmuştu. “Sizin Başkana selamlarımı iletin. Ne güçlü erkekmiş” diyen Putin, Tel Aviv heyetini şaşırtarak, “Bir değil, on kadına tecavüz etmiş. Ondan bunu beklemiyorduk. Hepimizi şaşırttı.
Onu kıskanıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Putin’e Katsav’ı kastederek “Sizin yerinizde olsam, hiç imrenmezdim. İmrenilecek bir durumda değil” cevabını veren Olmert, görüşme sonrası Rus devlet başkanının şaşırtıcı sözlerine ilişkin bir soru üzerine gazetecilere, “İsrail’deki tecavüz davasının öyle şakaya gelir tarafı yok. Rusya ile iki ülkeyi yakından ilgilendiren devlet işlerini konuştuk” demişti. İsrail hükümet sözcüsü ise “Putin’in esprisi bizim heyeti pek güldüremedi” açıklamasını yapmıştı.
Tesadüfün böylesi
Geçtiğimiz Aralık ayında ise İsrail eski İçişleri Bakanı Silvan Şalom, hakkındaki ‘cinsel istismar’ iddiaları nedeniyle bakanlık ve milletvekilliği görevlerinden istifa etti. İsrail basınında yer alan haberlere göre, Şalom’un ofisinde çalışmış bir kadın, eski bakanın kendisine “zorla fiziksel temasta bulunmaya çalıştığını” iddia etmiş; ardından ise Şalom ile geçmişte birlikte çalışan altı kadın daha benzeri iddialarda bulunmuştu.
Tel Aviv Yönetimi’nin Şalom’dan sonra yerine atadığı yeni İçişleri Bakanı ise Arye Deri oldu. 1988 ile 1993 yılları arasında İsrail İçişleri Bakanı olan Deri, 2000 yılında 155 bin dolar rüşvet almaktan suçlanarak üç yıl hapis cezası almış ve cezasının üçte ikisini yattıktan sonra iyi hal nedeniyle 2002 yılında serbest bırakılmıştı.
Liste uzun!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun eşi Sara Netanyahu da, Ocak ayında ‘devlet ödeneğini özel işlerde kullanmak ve yabancı devlet adamlarının verdiği hediyeleri özel mülkiyetine geçirmek’ iddiasıyla 5 günlük sürede iki kez sorgulanmıştı.
2015 yılında İsrail Emniyeti Dolandırıcılıkla Mücadele Birimi Başkanı için de ‘cinsel istismar’ suçuyla soruşturma yürütüldüğü ve koalisyon hükümetinde milletvekili olan Yinon Magal’in hakkındaki ‘cinsel taciz’ iddiaları sebebiyle görevinden istifa ettiği de basına yansımıştı. 2007 yılına döndüğümüzde ise hakkındaki yolsuzluk ve zimmete para geçirme iddiaları nedeniyle soruşturma açılan İsrail eski Maliye Bakanı Avraham Hirchson’un bakanlık görevinden istifa ettiğini hatırlıyoruz.
2000 yılında ise İsrail eski Cumhurbaşkanı Ezer Weizman için, milletvekili ve bakanlık görevlerini yürüttüğü 1988 ve 1993 yılları arasında Fransız işadamı arkadaşından aldığı parayla ilgili soruşturma açılmış; ‘rüşvet suçlaması konusunda zaman aşımı olduğu ve polisin yeterli kanıt bulamadığı’ gerekçesiyle soruşturma kapatılmıştı. Aynı yıl, İsrail eski Ulaştırma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yitzak Mordehay da görevinden istifa etmişti. Mordehay, o dönem bakanlıkta çalışan sekreterine, Savunma Bakanlığı yaptığı 1996’da bir başka sekreterine ve 1992’de orduda general rütbesiyle görev yaparken bir kadın askere ‘cinsel taciz’ iddialarından hakkında soruşturma açılmıştı.