Haçlı terörünün fâili Batı

Uzak Asya ülkesi ve İngiliz Milletler Topluluğu üyesi Yeni Zelanda’nın ChristChurch şehrindeki iki camiye, cuma namazı sırasında silahlı terör saldırısı düzenlendi. 49 Müslüman’ın şehid edildiği Haçlı teröründe katiller bildiri yayınladı. Teröristler yayınladıkları açıklamada Türkleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef aldı. İstanbul’un fethini hiçbir zaman içlerine sindiremeyen Hristiyanların iç sesini dile getiren manifestoda “Ayasofya, minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak” ifadelerine yer verildi. İslam’a yönelik nefretin failleri “Hristiyan terörü”ne “Haçlı terörü” diyemedi. Müslümanlara değil, Yeni Zelenda’ya başsağlığı dilediler.

Geçen hafta Yeni Zelanda’nın ChristChurch şehrindeki iki camiye, cuma namazı sırasında silahlı terör saldırısı düzenlendi. El-Nur ve LineWood Mescidlerine düzenlenen saldırıya tüm dünyadan tepki gelirken, tepkilerde bile ırkçılık vardı. Saldırının Müslümanlara yapıldığını göz ardı ettiler. Gerçekleşen her terör saldırısında kolaylıkla “İslamcı terör” ifadelerini kullanan Batı dünyası, Müslümanlara yönelik bir terör saldırısı olduğunda “Hıristiyan terörü” veya “Haçlı terörü” ifadelerini kullanmak yerine basit bir saldırı gibi geçiştirdiler. Katliam öncesinde terörünü sosyal medyadan duyurmasına rağmen Yeni Zelenda polisinin terörü engellemediği de kimse tarafından dile getirilmedi.

Terör saldırısını gerçekleştiren saldırganların silahlarındaki yazılarda ve hazırladıkları sözde manifestoda açık açık niyetlerini belli etmişlerdi oysa. Türkler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef alındığı manifestoda Erdoğan için “İnsanımızın en eski düşmanının ve Avrupa’daki en büyük İslamcı gruplardan birinin lideridir” diyen saldırgan şu sözlerle Türkleri hedefe koydu: “Topraklarınızda barış içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz’ın Doğu yakasında… Ama Boğaz’ın Batı yakasında herhangi bir yerde yaşamayı dener, Avrupa’ya gelirseniz sizi öldüreceğiz ve hamamböceği gibi topraklarımızdan atacağız. Konstantinopolis’e (İstanbul’a) gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya, minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak.”

Yeni Zelanda’nın en karanlık günü

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ilk belirlemelere göre 49 kişinin şehid olduğu ve 20’si ağır olmak üzere 48 kişinin ise yaralandığını duyurdu. Saldırıya ilişkin ilk açıklamasında ise “Yeni Zelanda’nın en karanlık günü” ifadesini kullandı. Hastanelerden gelen bilgilere göre katledilen Müslümanların arasında küçük çocuklar da bulunuyor.

Türkiye’nin Yeni Zelanda Büyükelçisi Ahmet Ergin, son dakika bilgisine göre, gözaltına alınanların sayısının biri kadın 4’e yükseldiğini duyurdu. Ancak şuan için toplam kaç saldırgan olduğu bilinmiyor. Gözaltına alınan saldırganların araçlarında çok sayıda patlayıcı ele geçirildi. Yeni Zelanda polisi, ülkedeki tüm camilere kapılarını kapatmasını istedi.

‘Her yerin bomba olsa ne yazar’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, saldırıyı şiddetle kınadığı açıklamasını yaptı. Erdoğan, “Bu kâtil bildiri yayınlamış, tüm Müslümanlarla birlikte ülkemizi, milletimizi, şahsımı da hedef alıyor. Alçak kâtil bildiri yayınlamış. Neymiş Boğaz’ın Avrupa yakasına geçmeyecekmişiz. Ayasofya’yı minarelerden kurtaracakmış. İmanıyla büyüdüğümüz ecdadımız eğilmemiş. Senin her yerin bomba olsa ne yazar. İbadette olan masum Müslümanları buldun, elinde silahla gittin taradın. Ahlâksız, alçak, sen kolayı seçtin. Müslümanlar olarak asla baş eğmeyeceğiz ama asla bu alçakların seviyesine de düşmeyeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, twitter hesabından terör saldırısını kınarken, “Bu saldırı, İslam karşıtlığının ve Müslüman düşmanlığının geldiği noktayı göstermektedir. İslam ve Müslüman karşıtı İslamofobik söylemlerin sapık ve canice bir ideolojiye dönüştüğünü defalarca gördük. Dünya artık bu söylemlere karşı sesini yükseltmeli ve İslamofobik faşist terörizme dur demelidir” ifadelerini kullandı.

‘Bu saldırıdan batı sorumludur’

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu kınama mesajında, “Bu hâin saldırıda sadece faillerin değil, Batı’da çığ gibi büyüyen İslam karşıtlığını ve nefreti körükleyen siyasilerin ve medyanın da aynı derecede sorumluluğu vardır” dedi.

Binali Yıldırım ise “Terör olduğu zaman dikkat ederseniz hemen ‘İslamcı terör örgütü’ diye damgayı vuruyorlar. Anlamadan, dinlemeden. Bu işi gayrimüslimler, Hristiyanlar yaptığı zaman ‘Cinnet getirdi, çıldırdı’ gibi masumlaştırmaya çalışıyorlar. Terörün dini olmaz. Terörün etnik kimliği olmaz. Terörün milleti de olmaz” diyerek terörün her türlüsünü lanetlemeye çağırdı.

Kılıçdaroğlu Müslümanları suçladı

Bahçeli de Twitter’dan yaptığı açıklamayla cami saldırısına büyük tepki gösterdi. Bahçeli mesajında “Camilerimize kast eden, Müslümanlara acımasızca ölüm yağdıran teröristin tam bir Türk ve Türkiye düşmanı olduğu, özellikle sosyal medyasından kudurmuş gibi ülkemize yönelik tehditler savurduğu bellidir, belgelidir, deşifre edilmiş hali bilinmektedir. Katil(ler) ile yardım ve yataklık yapan mihrakların dökülen kanların bedelini ödemeleri adalet ve insanlık adına derhal sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Meral Akşener saldırıyı “kısaca” lanetlerken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise her zaman yaptığı gibi yine skandal ifadelere imza attı ve suçu Müslümanların üzerine attı. Kılıçdaroğlu, “Tabii dönüp İslam coğrafyasına da bakmamız gerekiyor. İslamiyet üzerinden insanların birbirlerini nasıl katlettiğini görüyoruz. IŞİD, El-Kaide dediğimiz terör örgütleri kendi Müslümanlık anlayışlarını zorla dayatmaya çalışıyorlar. Eğer onların dediklerini yapmazsanız; katliniz vacip oluyor. İslam dünyasında yaşanan dram, İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara yol açtı. İslam dünyasının da ‘neden benim ülkemde terör var’ diye düşünmesi gerekiyor” dedi.

***
Suç ortaklarından seseler

Müslüman göçmenlere “işgalci” damgası vurup Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiyi silahla basarak katliam gerçekleştiren Haçlı zihniyeti dünyanın dört bir yanında lanetle anıldı. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, “Bu şiddeti gerçekleştirenin aramızda yeri yok. Bu sadece bir terörist saldırı olarak tanımlanabilir” dedi. Saldırı sonrası bir “ulusa sesleniş” konuşması yapan Ardern: “Biz bu değiliz. Irkçılığa müsamaha göstermiyoruz. Kendimizi aşırılığa karşı bir set olarak görüyoruz. Farklılığı, nezaketi ve merhameti temsil ediyoruz” şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump:
“Camilerde işlenen korkunç katliam sonrası en sıcak duygularımı ve en iyi dileklerimi Yeni Zelanda toplumuna gönderiyorum. 49 masum insan anlamsız bir şekilde can verdi. Pek çoğu da ciddi şekilde yaralandı. Elimizden ne gelirse ABD olarak Yeni Zelanda’nın yanındayız. Tanrı herkesi kutsasın.”
İngiltere Başbakanı Theresa May:
“İngiltere adına Christchurch’te meydana gelen korkunç terörist saldırının ardından Yeni Zelanda toplumuna en derin taziyelerimi sunuyorum. Duygularım, bu iğrenç saldırıdan etkilenen herkesle birlikte.”
Saldırgan tarafından hedef alınan Londra Belediye Başkanı Sadık Han:

“Kin alevi tutuştuğunda, insanlar inançları nedeniyle şeytan olarak görülmeye başlandığında, insanların kendilerine değil korkularına hitap edildiğinde sonuç ölümcül olur. Tıpkı bugün üzücü bir şekilde gördüğümüz gibi” açıklamasında bulundu.

Saldırgan tarafından hedef alınan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Yeni Zelanda Başbakanı Ardern’e yazdığı mektup:
Merkel mektubunda, “Camilere yapılan saldırılar demokrasi ve hoşgörüye yapılmıştır. Christchurch’deki iki camiye yapılan korkunç terör saldırısını duydum. Bu zor zamanlarda sizin ve Yeni Zelanda halkının yanında olduğumu bildiriyor, acılarınızı paylaşıyorum. Bu saldırı ibadethanelere ve ibadet edenlere yapılan kalleş bir saldırıdır. Müslümanlara yapılan bu saldırı aynı zamanda Yeni Zelanda demokrasisine, açık ve hoşgörülü topluma yapılan bir saldırıdır. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve yaralıların sağlıklarına tekrar kavuşmalarını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Benzer konular