Filistinli çocuklara yeni işkence yolu: Hapishane

Filistin Enformasyon Merkezi tarafından açıklanan Filistin Esirler Cemiyeti Raporu, İsrail’in gözlerden uzakta işlediği hak ihlallerini ortaya koyuyor. Batı Şeria’da, Gazze’de ve Doğu Kudüs’te yıllardır Filistinlileri sürgüne tabi tutan, infaz eden, ambargo uygulayan İsrail devletinin şiddetinin en çok açığa çıktığı yerlerden biri de hapishaneler.

Rapora giren ifade tutanaklarında işlemedikleri suçların altına imza atmak zorunda bırakılan, sağlıksız ve bakımsız koşullara mahkum edilen, adil olmayan yargılamalardan geçen, insanlık dışı muamelelere maruz kalan insanların durumu özetleniyor. Hangi suçla yattığını bile bilmeyen bu insanları kamuoyuna duyuran raporun en çarpıcı bölümü hapishanelerdeki çocukların yaşadıkları.

Tacizden tehdide her türlü işkence

Filistin Enformasyon Merkezi’nin yayınladığı habere göre İsrail hiçbir gerekçe göstermeden Müslümanları gözaltına alıyor. Gözaltılar kimi zaman haftalarca sürüyor. Mahkemeye çıkış süreleri kasıtlı olarak uzatılıyor.

Bu keyfi gözaltı ve tutuklamalardan çocuklar da nasibini aldı. Rapora göre yaşları 11 ila 17 arasında olan 450 çocuk, İsrail hapishanelerinde hiçbir gerekçe göstermeden tutuluyor.

Özgürlüklerinden mahrum olan Filistinli çocuklar, acımasız ve aşağılayıcı muamelelere maruz kalıyor. İşkence yöntemleri arasında uykusuz bırakma, aileleriyle tehdit etme, demir ve ağaç sopalarla şiddet uygulama, saatlerce hareketsiz bekletme, cinsel taciz var. Aç ve susuz günler geçiren bu çocuklar neden tutulduklarını dahi bilmiyor. Çocukların itiraz etme ve avukat talep etme hakkı olsa da, bunu kullanmalarına izin verilmiyor.

110315-israil-8500-filistinli-cocuu-gozaltna-ald-1

2 bin 500 çocuk gözaltında

Kasım 2015’te, yaşları 14’ten küçük Filistinli çocukların yargılanması ve hapsedilmesini öngören yasa tasarısını onaylayan İsrail, o tarihten bu yana yaklaşık 2 bin 500 çocuğu gözaltına aldı. Uluslararası standartların hiçe sayıldığı hapishanelerde tutulan çocuklar, böcek ve farelerin cirit attığı, temizlik kurallarının dikkate alınmadığı, salgın hastalıkların baş gösterdiği ortamlarda yaşıyor. İşgal yönetimi, çocukları tek kişilik hücrelere koyuyor ve hiç kimseyle görüşmelerine izin vermiyor. Filistin Enformasyon Merkezi’nin haberine göre İsrail, bu çocukların dış dünyayla olan ilişkisini kesiyor, durumları hakkında ailelerini bilgilendirmiyor.

En sık rastlanan suçlama: Taş atmak

Bu çocukların birçoğu tutuklama, nakil ve sorgu sırasında fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor. Filistinli çocuk tutukluların büyük bir kısmının suçu taş atmak.  Rapora göre İsrail, çocukları askeri mahkemelerde yargılayan tek devlet ve Filistinlilerin aksine hiçbir İsrailli çocuk askeri yargı sistemi ile karşı karşıya kalmıyor. Filistinli çocuk tutsaklar Cenevre Sözleşmesine aykırı olarak işgal altındaki Filistin topraklarından İsrail’e naklediliyor.

Hapishanelerden çıkan çocukların verdiği bilgilere göre, cezaevi kliniklerinde sürekli doktor ya da hemşire bulunmuyor. Ağır hastalık geçiren çocukların hastane nakilleri özellikle gerçekleştirilmiyor; gerçekleştirilse bile çocuklar hastanedeki doktor ve hemşireler tarafından dayak, hakaret ve tacize maruz kalıyor.

Çocuk esirlerin HaShoron, Mecdu ve Ofer cezaevlerinde tutuldukları, bazılarınınsa hala Etzion, Havara ve diğer sorgu merkezlerinde gözaltında oldukları biliniyor.

Esirler ve Özgürlüğe Kavuşanlar Heyeti, Ofer cezaevinde tutulan esirlere 90 bin şikel (23 bin ABD doları) gibi fahiş para cezası verildiğini açıkladı.

112015-israil-hapishanelerinde-400-filistinli-cocuk-bulunuyor--1

Filistinli gazeteci açlık grevinde

İsrail askerler uluslararası hukuku hiçe sayarak gece yarıları evlere baskın düzenliyor, gerekçe göstermeden Filistinlileri gözaltına alıyor. Bunun bir örneği de 21 Kasım 2015’te İsrail askerlerince Ramallah’taki evinde gözaltına alınan Filistinli gazeteci Muhammed El Kıyk. Hakkında hiçbir delil suçlama olmamasına rağmen tutuklanan Kıyk, İsrail’in bu idari tutukluluk kararı ve keyfi uygulamalarını protesto etmek için gözaltına alındıktan 4 gün sonra açlık grevine başladı. Yaklaşık 3 aydan beri açlık grevini sürdüren Kıyk’ın hastane raporuna göre durumunun kötüleşmeye doğru gittiği, ölüme biraz daha yaklaştığı ve grevi sonlandırsa bile artık eski sağlığına kavuşmayacağı bir aşamaya geldiği belirtiliyor.

Kıyk serbest kalması ve tedavisi için herhangi bir Filistin hastanesine nakledilmesi yönünde İsrail makamlarına talepte bulundu. Ne var ki İsrail Yüksek Mahkemesi bu talebi reddetti.Uluslararası Af örgütü Kıyk için kendi seçtiği bir hastaneye nakledilmesi çağrısında bulundu. Örgütten yapılan yazılı açıklamada, İsrail Yüksek Mahkemesinin, Kıyk’ın bir Filistin hastanesine sevk edilme yönündeki talebini reddetmesi eleştirilerek, “İsrail mahkemeleri yıllardır Filistinli tutuklulara yasal koruma sağlamakta başarısız oluyor. Hüküm giymeden hapiste tutulan Kıyk’ın avukatları, sağlık durumunun kritik olduğu yönünde hastaneye rapor sundu. Bu durum göz önüne alınarak İsrail makamları Kıyk’ın talebine saygı duymak ve onu seçtiği hastaneye acilen transfer etmek zorundadır” denildi.

Filistin halkı Kıyk’i yalnız bırakmıyor. İsrail’in idari tutukluluk kararı ve keyfi uygulamalarını protesto etmek için kasım ayından bu yana açlık grevi yapan gazeteciye destek için her cuma namazı sonrası hastane çevresinde gösteriler düzenliyor. Kıyk’e bir destek de Filistin İslami Hareketi lideri Raid Salah’tan geldi. Salah, Filistinli gazeteciyle dayanışma içinde olduklarını gösterebilmek için süresiz açlık grevine başladı.

 

Benzer konular