Sudan’daki değişim Eritre’yi etkiler mi?

24 Mayıs 1991’de Etiyopya’dan bağımsızlığını ilan eden Eritre, 28 yıldan bu yana yaşadığı baskı rejimi, ekonomik sıkıntılar ve bölgedeki istikrarsızlıklar dolayısıyla zor günleri atlatamıyor. Müslümanların ilk hicret ettiği yerlerden biri olan Eritre’de bugün insanlar, ne yazık ki başka ülkelere hicret etmek için fırsat kolluyor.

Afrika boynuzu geçen yıllara rağmen karmaşa içinde ve bölge batının oyuncağı durumundaki yetersiz rejimler altında yönetiliyor. Ne yazık ki, bölgedeki yöneticiler ülkelerini geliştirme konusunda değil de, kargaşaya kim daha hızlı sürekler yarışındalar.

Somali, bedel ödüyor olsa da normalliğe doğru adım adım ileriyor. Cibuti, yabancı devletlerin kanatları altında kendini güvende hissetmeye çalışıyor. Etiyopya’daki yönetim medyayı iyi kullanarak gerçeği gizliyor. Sudan ise baskı rejiminden kurtulma düşüncesiyle 1985 yılında Cafer Numeyri’ye yapılan darbenin getirdiği reform ruhuna geri dönüyor.

Yemen, Suudi Arabistan, BAE ve İran’ın varlık mücadelesinin sahası olmuş durumda. Binlerce insan öldü, ülke dünyanın en istikrarsız ülkesi hâline geldi. Bölgede Sudan, Etiyopya, Cibuti ve Yemen arasında kalan Eritre’yi 28 yıldır yöneten Isaias Afewerki, değişimin rüzgârına kapılmamak için kafasını kuma gömüyor.

Bölge temelde kendine özgü istikrarsızlık unsurlarına sahip. Bunun yanında Suudi Arabistan ve BAE’nin emperyalist tutkusu bölgenin daha fazla istikrarsızlaşmasının baş nedenlerinden biri durumunda.

Eritre son zamanlarda komşusu Etiyopya’da yaşanan değişimlerin farkında. Eritre’nin diğer komşusu Sudan, baskıcı rejime karşı değişimi asker eliyle de olsa çıkış arıyor. Sudan başta olmak üzere tüm bölgede halkların talepleri karşısında sivil ya da askerlerin daha fazla direnmesi beklenmiyor.

ERİTRE’DE SUDAN PROTESTOLARI BAŞLAR MI?

Eritre Devlet Başkanı Isaias Afewerki, Sudan ile arasında bazı farklılıklar olmasına rağmen geçen 28 yıl boyunca Ömer el-Beşir rejimine benzer bir rejime sahipti. Eritre 28 yıldan bu yana bir anayasaya sahip değil, sık sık ilan edilen ‘duyurulara’ göre yönetiliyor ve hiçbir müessesesinin kurum kapasitesi mevcut değil.

Ülkedeki kurumlar Devlet Başkanı Isaias Afewerki’ye sadık grupların atamaları ile yönetiliyor. Ülke dışa kapanık bir rejime sahip olması nedeniyle, ‘Afrika’nın Kuzey Koresi’ nitelemesine mâruz kalıyor.

Afewerki ve ona yakın elitlerin paranoyak güvenlik endişesi, ülkedeki ifade özgürlüğünü yok etmiş durumda. Ülkede temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, mahkeme sisteminin olmayışı, muhalif her kesimin süresiz olarak ziyaret hakları olmaksızın ve insanlık şartları dışındaki cezaevlerine konulmaları durumun vahametini gösteriyor. Ülkedeki medya araçları tamamen devlet kontrolü altında. Devlet televizyonu ve haber ajansı dışında özel medya barındırmayan tek Afrika ülkesi olan Eritre’de Afewerki rejiminin istediği anda internet erişimi kısıtlanabiliyor.

İnsanlık dışı uygulamalara maruz kalan Eritrelilerin çoğu, ülkeden kaçmak için fırsat kolluyor. Resmi rakamlara göre Akdeniz’de mülteci statüsünde farklı ülkeye geçmeye çalışırken ölen insanların arasında en fazla Eritreliler bulunuyor.

Eritreliler yaşadıkları baskı rejimine karşı bir türlü direnç gösteremiyor. Çünkü Eritre’de hükümet karşısında en önemli güç olabilecek ordu bile Afewerki’ye sadık askerlerden oluşuyor.

DİASPORA KAYGILI AMA AKTİF

Eritre’de değişimi gerçekleştirebilecek tek güç, olsa olsa dünyanın çeşitli ülkelerine göçmüş Eritreliler olabilir. Diaspora Eritre’deki akrabalarının güvenlik durumlarından endişe ettikleri için temkinli hareket etse de ülkede yaşanan insan hakları ihlalleri ve baskıcı rejime karşı dünyanın çeşitli bölgelerinde önemli etkinliklere öncülük etmekte.

Diaspora daha önce #Enough (Yeter) hashtagini kullanarak 2011 yılında Tunus’tan başlayan Arap Baharı rüzgarı etkisi altına Eritre’nin de girmesini istemişti. Facebook gruplarında örgütlenen Eritreliler Afewerki karşıtı gösteriler başlatmıştı. Yüksek katılım ile başlayan gösteriler daha sonra gündemin soğuması nedeniyle durmuştu. Diaspora özellikle Eritre’de doğmayan gençlere yönelik hapishanedeki haksız tutuklamalar ve şüpheli ölümlere odaklanan kampanyalar yaparak gençlerin farkındalık oluşturmasını sağlıyor.

ERİTRELİLER NE DÜŞÜNÜYOR?

Gerek Eritreliler gerekse diaspora haddini fazlasıyla aşan bu rejimin savunulamaz ve devam edemez olduğu konusunda hemfikir.

Ancak ülkede dengeleyici güçlerin olmaması, Eritre halkı arasında siyasi görüş ayrılığı ve halkın ‘bilinmeyenden’ korkması kitlelerin hareket etmesini zorlaştırıyor.

Yine de Eritre’yi bu kabustan kurtarmak için neler yapılması gerektiği ve ciddi bir planlamaya ihtiyaç olduğuna dair genel bir fikir birliği var.

Eritre’de her ne kadar ordu Afewerki’ye sadık milislerden oluşsa da, Afewerki karşısında durabilecek tek güç yine ordu. Eritre ordusunun bir gün Afewerki rejimini ortadan kaldırmak için harekete geçmesi kaçınılmaz.

Benzer konular