Şeytanın karargâhı: Vatikan

Vatikan, Roma’nın ortasında 80 dönümlük bir araziye kurulmuş, din sömürüsü, kara para aklama, taciz ve tecavüz şirketi. Dünyadaki en zengin ve güçlü kurum Vatikan, yaklaşık 1.4 milyar insanın parasını alıyor, hayatını yönetiyor. Dünyada en çok yayın organı Vatikan’a ait. Forbes dergisine göre Vatikan, dünyanın en gizli ve karanlık bankası. Kara para aklama, uyuşturucu trafiği, taciz-tecavüz denilince ilk akla gelen Vatikan, doğum kontrol haplarına ve kürtaja karşı. Fakat doğum kontrol hapı, kürtaj malzemesi, ceninli makyaj malzemesi üreten tüm büyük kuruluşların hepsinin de hissedarı.

Bugünkü Hıristiyanlığın kurucusu, o zamanki Roma toprağı olan Tarsus’ta doğan Saint Paul (Sen Pol) yani Pavlus (Paulus).
Yahudi olan Pavlus, Hz İsa’yı hiç görmemiş ancak Hz İsa’nın hayalini gördüğünü iddia eder. Kendisini ‘seçilmiş havari’ olarak tanıtır.
Günümüz Hıristiyanlığı, Hz İsa’ya inen vahiyle hiçbir alakası olmayıp, Pavlus’un yorumlarıdır.
Bu gerçekleri Haham Baruch Efrati, 2015’te, “Hıristiyanlık ve onlara ait peygamber kıssaları, 1 ila 15’inci asır arasında yaşamış Yahudi hahamlarca yazıldı” diyerek  itiraf eder.
Pavlus’a göre, Pavlus, kendi İsa’sının peygamberidir. Yahudi Sen Pol, vahyin aslî mahiyetini bozar. Yani tehvid çizgisinden çıkarıp, ‘teslis’ şirkini oluşturur. İlk kiliseyi kurarak, Hz İsa (a.s.)’dan yıllar sonra ‘Hıristiyanlık’ olarak adlandırılacak olan şirk dinini meydana getirir.
İsa (a.s.)’a, Allah’ın oğlu iftirasını atar ve taraftarlarını da buna inandırır. “İlk günah” safsatasını icât ederek, işledikleri günahların faturasını Âdem (a.s.)’e keser. Her doğan insanın, Âdem (a.s.)’in günahı ile doğduğunu iddia eder. Vaftizi de bu yüzden uydurmuştur.
Şeytanın kalfası bu büyük yalancıya göre, Allah, kendi gibi ilah özelliklerine haiz olan oğlu İsa’yı, insanları bu suçtan, yani aslî günahtan arındırmak için yeryüzüne gönderir. Kıyamet gününde de insanları diriltmek ve ilâhî bağışa kavuşturmak için yeryüzüne yeniden inecektir.
‘Yeni Ahit’ adıyla Hz İsa adına Ondan 50 yıl sonra uydurulan kitapta Pavlus, İsa (a.s.)’ın -hâşâ- Rab olduğu yalanını söyler. Hiçbir İncil yazarı, İsa peygamberin havarisi de değildir. İncil yazarlarından Luka ise Pavlus’un talebesidir.
Hz İsa’nın şeriatından sünnet olma emrini, domuz yeme ve şarap içme yasağını, paganların hoşuna gitmeyeceği gerekçesiyle çıkartır.
Şeytanın kalfasına göre, Hz İsa peygamber değil, Rab’dir, Mesih’tir, oğuldur, kutsî bir ruh gelmiştir. İncili kendisinin yazdığını da açıkça itiraf etmektedir.
Onun ileri sürdüğü her şeyi ona ‘İsa’ zannettiği şeytan vermiştir. Bu da şeytanın/cinlerin ona söyledikleri idi. Pavlus, şeytanla irtibatını şöyle itiraf eder: “Ben Yahudi’yim. Kilikya’nın Tarsus şehrinde doğdum… Şam’a doğru yola çıkmıştım. Amacım, oradaki İsa inananlarını da cezalandırmak üzere bağlayıp, Kudüs’e getirmekti. Ben öğleye doğru yol alıp Şam’a yaklaşırken, birdenbire gökten parlak bir ışık çevremi aydınlattı. Yere yıkıldım. Bir sesin bana, ‘Saul, Saul! Neden bana zulmediyorsun?’ dediğini işittim. ‘Ey Efendim, sen kimsin?’ diye sordum. Ses bana, ‘Ben, senin zulmettiğin Nasıralı İsa’yım’ dedi. …”
Elbette Pavlus yalnız değil, şeytanla iş tutuyor, akıl ve yardım alıyordu. İşi birlikte başarmışlardı. Bugün mezarı Roma’da olan Pavlus, mânâsı ‘peygamberlik’ olan ‘papalığı’ tesis eder.
Vatikan, Roma’nın ortasında 80 dönümlük bir araziye kurulmuş, din sömürüsü, kara para aklama, taciz ve tecavüz şirketi. Bu faaliyetlerin hepsinden daha önemli görevi ise İslam’ın gelişmesine mâni olmak. Dünyada en çok düşman olduğu ülke Türkiye.
Müstâfî papa 16. Benedikt ile Merkel 2006’da “AB’ye giriş kartı yani izni kiliseden, Hıristiyanlıktan geçer” demişlerdi. Papa ise “Türkler başka bir kültüre ve medeniyete aittirler” şeklinde memnuniyet duymamız gereken açıklamalar yapmıştı. Zira diyordu ki, Türkler bizden değil!
Dünyadaki en zengin ve güçlü kurumu Vatikan, yaklaşık 1.4 milyar insanın parasını alıyor, hayatını yönetiyor. Dünyada en çok yayın organı Vatikan’a ait. Forbes dergisine göre, Vatikan, dünyanın en gizli ve karanlık bankası.
Kara para aklama, uyuşturucu trafiği, taciz-tecavüz denilince ilk akla gelen Vatikan, doğum kontrol haplarına ve kürtaja karşı. Fakat doğum kontrol hapı, kürtaj malzemesi, ceninli makyaj malzemesi üreten tüm büyük kuruluşların hepsinin de hissedarı.
Neresinden tutsanız elinizde kalan devlet görünümlü karanlık örgütün hem Türkiye’de hem de dünyada yeterince tanınmadığı ortada.
Yaklaşık 20 asırlık bir maziye sahip olan Vatikan, aynı zamanda bir entrika merkezidir. Her türlü büyü ve sihir işlerinin yanı sıra aralarında pek çok papanın da olduğu sayısız insanı infaz etmiş bir kurumdan söz ediyoruz. Pek çok papanın Yahudi olması da ayrı bir ilginçlik. Aytunç Altındal’ın tabiriyle, Vatikan kelimenin tam mânâsıyla bir gayya kuyusu.
“Eşcinselleri ve trans bireyleri her şartta kabul etmeliyiz” diyen bir Papa var Vatikan’ın başında. Papa Francis, 2014’de Katolik Kilisesi’nin yüzde 2’sinin yani her 50 din adamından birinin pedofili yani sübyancı olduğunu açıklamış ve bu rakamın danışmanları tarafından verildiğini, yüzde 2’lik oranın da dünya genelindeki yaklaşık 414 bin din adamından 8 binine denk geldiğini söylemişti.
8 bini çocuklara tecavüz edenin kim bilir kaçı müşterilerine (gerçi onlar buna dindaş diyor) tecavüz etmiştir? Uyuşturucu ticareti yapan, kara para aklayan Vatikan’ın çocuklara tecavüz etmesinden daha normal ne olabilir?
Bizim asıl eksikliğimiz, dünyaya gerçek Hıristiyanlığı anlatamamak. Gerçi neyi anlattık ki?

Bu Tora’yı Kim İçin Bastılar?

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye Yazma Eserleri Kurumu (YEK) bazı eski eserleri yeniden basarak önemli bir işe imza atmıştı. Merkezini İngiltere’den Almanya’ya taşıyan ve başında bir Yahudi bulunan karanlık TIMA ile giriştiği işbirliği yüzünden tartışmaların odağındaki Kurum, şimdi de yayınladığı Tora Tefsiri ile gündemde.
İki yıl İsrail Hayfa Üniversitesi’nde eğitim, Ben Zvi Enstitüsü’nde proje yapan, Marmara İlahiyat’tan bir akademisyen, toplumumuzun en temel “eksiğini”, 10 asır önce bir Yahudi tarafından kaleme alınan Tora (Tevrat) Tefsirini günümüz Türkçesine çevirerek gidermiş. YEK’de bunu basarak büyük bir “hizmet” yapmış.
Artık bir İncil Tefsiri ve bu dinlere ait diğer metinleri de yayınlayarak, Müslüman topluma yönelik irşatlarını tamamlarlar.
Haberi bile olmadan yazılan bir takdim yazısından hareketle devlet yayınına kılıf üreten Murat Bardakçı, Siyonist Rafael Sadi’nin arkasında olduğu ‘karanlık küp’ adlı Odatv ile “Siyonizm karşıtı olmak, Yahudi düşmanlığıdır” manşetini atan Şalom’u mutlu edenler, Vatikan’ı da mutlu etmeyi unutmamalıdır!

Benzer konular