ABD, Suriye’yi “Esad İdlib’de Sarin gazı kullandı, kimyasal katliam yaptı” diye bombalamış! Dünyanın, insanlığın vicdanı için harekete geçmiş, Suriye yönetimini cezalandırmış! Akdeniz’deki savaş gemilerinden elli dokuz Tomahawk füzesi fırlatarak, Suriye yönetiminin en kritik askeri üssünü yok etmiş!
Savaşın başladığı günden bu yana, yüz binlerce insanın ölümüne yol açan, şehirleri harabeye çeviren savaşın altıncı yılında ilk kez Şam yönetimine ders vermiş! Nedense, saldırı yapılacağı ve hedefin neresi olacağını herkes biliyormuş. Rusya’ya bilgi verilmiş, o da Esad yönetimine haber vermiş ve saldırıdan önce üs boşaltılmış. Elli dokuz füzenin yarısı üsse isabet etmiş, yarısı ise kayıp!
Ama bu saldırıdan geriye, Trump’ın kahramanlığı, kararlı oluşu, kimyasal saldırıya karşı insanlık vicdanını harekete geçirmesi kalmış. ABD geri dönüyor, Şam yönetimini devirecek, Suriyeliler kurtulacak temalı yaygaralar anında ortalığı kapladı.
Hiç kimse, İdlib’deki kimyasal saldırıdan hemen önce ABD yönetiminin Pentagon ve CIA’ya bağımsız operasyon yapma yetkisi verdiğini hatırlamadı. Bu yetki verildikten sonra okulların, ana okullarının, namaz sırasında camilerin bombalandığını, çoğu çocuk yüzlerce insanın ABD saldırılarında hayatını kaybettiğini hatırlamadı.
Hiç kimse, Suriye’de yüz binlerce insanın ölümünün ABD’nin önce gaz verip sonra geri çekilmesinden kaynaklandığını sorgulamadı. Hiç kimse Irak işgalini ve milyonun üstünde insanın ölümünü hatırlamadı. Hiç kimse Ebu Gureyb’leri, işkenceleri, dini aşağılamaların bizzat Pentagon tarafından planlanıp uygulandığını hatırlamadı.
ABD Suriye’ye açık müdahale edince mesele bitecek sanıyorlar. Daha büyüyecek, daha kanlı olacak, savaş daha da yayılacak. ABD müdahalesiyle savaş Suriye dışına taşacak ve Suriye diye bir ülke kalmayacak. En önemlisi de böyle bir müdahaleyle Türkiye’ye karşı ABD-PKK ortaklığı üzerinden yeni haritalar oluşacak.
Türkiye’deki PYD kriptoları, tam teslimiyet halinde ABD’nin peşine takılalım istiyorlar. Sorgulamayalım, temkinli olmayalım, onlar ne derse yapalım istiyorlar. Çünkü ABD ne kadar bölgeye yerleşirse onlar o kadar kazanacak. Suriye’nin acıları üzerinden, Suriyeli çocukların ölümü üzerinden, kanı üzerinden kazanacaklar.
Tıpkı ABD gibi. Bizim acılarımızı ve öfkelerimizi kullandılar hep. Bunları birer silah olarak bize doğrulttular ve yıkım getirdiler. Bunun en son örneği İdlib’de Esad yönetiminin yaptığı kimyasal katliamdır.
Şimdi bu katliam üzerinden yeni oyun kuruyorlar. Rusya ile hesaplaşmalarını, bölgeye yerleşme planlarını İdlib’in çocuk şehitlerinin arkalarında bıraktığı acılar üzerinden biçimlendiriyorlar. Son ABD saldırısı ile kimyasal saldırı arasındaki bağ budur.
Yaşananların insanlıkla, vicdanla alakası yoktur. Suriye’yi parçalamakla, paylaşmakla, Rusya ile restleşmekle, İsrail ve PKK/PYD’ye alan açmakla alakası vardır. Yaptıkları şey, düpedüz acılarımızı ve öfkemizi bize karşı kullanmaktır.
Acılarınıza ve öfkenize sahip çıkın! Elimizdeki en güçlü silah bu.