Sayı 838 - Sayı

ABD kendi Putin’ini buldu

Donald Trump ABD’yi böler mi? Ya da yeni bir Doğu-Batı çatışmasına neden olur mu? Dünyanın hep endişe ettiği yeni dünya savaşı, daha doğrusu Dördüncü Dünya Savaşı Trump üzerinden mi servis edilir? Peki, İslam ve Müslümanlara ilişkin 25 yıllık istila planlarına Trump’ın ne tür etkileri olacak? Savaşı daha mı kızıştıracak, yoksa “Batı’nın İslam’la savaşı”na son mu verecek?

Bu beyaz Amerikalı, bu Alman, ABD’yi içe mi kapatacak yoksa Neocon-George Bush ortaklığının yaptığı gibi bir tür yeni Amerikan yüzyılı, yeni Haçlı istilası, yeni küresel hegemonya arayışı olarak tanzim etmeye mi çalışacak? Ya da ABD başkanı kim olursa olsun, oturmuş bürokrasi, temel stratejiler aynen devam edecek, Trump da sadece bir figür, bir karikatür olarak mı siyasi tarihe geçecek?

Bu soruların cevabını takip edeceğiz. ABD-İslam dünyası ilişkilerini her gün sorgulayacağız. Barack Obama yönetiminin terör örgütleriyle kurduğu ortaklık, özellikle FETÖ ve PKK/PYD ile Türkiye ve bölgeyi dizayn etmeye, haritaları değiştirmeye dönük çılgın tercihleri aynen devam edecek mi, bunu da izleyeceğiz.

Trump’ın Müslümanları sevmediği, tehdit gördüğü, düşman gördüğü, Soğuk Savaş sonrası ilan edilen terörle mücadele doktrinine inandığı bir gerçek. Bu da onun oldukça tehlikeli, dengesiz bir başkan olacağına işaret ediyor. Ama sıra dışı insanların sıra dışı tercihleri olur. Ezber bozarlar, aykırı hareket ederler, sistemi zorlarlar, çılgınlıklar peşinde koşarlar. Böyle insanlar en nefret ettikleri kişi ve ülkelerle ortaklık kurar, dostlarını bir günde terk edebilirler.

Açıkçası Trump’ın yönetim karakterini anlatan en net ifade “sıradışılık”tır. 21. yüzyılın ikinci çeyreğinden sonra yeni bir tarihsel dönem başlıyor ve ben bunu “olağanüstülükler çağı” olarak nitelendiriyorum. Olağanüstülükler çağında tarihte iz bırakacak insanlar sıra dışı olanlardır. Bu ikisi bir araya geldiğinde derin kırılmalar, sarsıntılar yaşanır. Kıyamet savaşı beklerken ABD’nin toplumsal bölünmüşlüğünü, içe kapanmışlığını tartışmaya başlayabiliriz.

Obama, 15 Temmuz saldırısıyla anılacak. Tarih boyunca bu millete yapılmış en ağır saldırılardan biriydi bu. Gülen ve teröristleri üzerinden içeriden, PKK/PYD üzerinden de dışarıdan vurdu Türkiye’yi. Bakalım terör ortaklığını Trump da devam ettirecek mi? Öyleyse Türk-Amerikan ilişkileri derin bir kırılma yaşayacak demektir. Ama tam tersi olur, terör desteği ve Pentagon merkezli harita çalışmaları askıya alınırsa, Türk-Amerikan ilişkilerinde şaşırtıcı bir yakınlaşma başlayabilir.

Biz bu dönemi terörle ortaklık, harita çalışmaları, 15 Temmuz’un sorgulanması, ABD’nin öncülük ettiği “İslam’la savaş” doktrininin devam edip etmeyeceği, Ortadoğu’yu parçalamaya dönük stratejilerin seyri açısından değerlendireceğiz, günü gününe takip edeceğiz.

Ne olursa olsun, Trump yönetimindeki ABD neyi tercih ederse etsin, biz ülkemiz için, coğrafyamız için, tarihimiz için, geleceğimiz için tavizsiz mücadeleye devam edeceğiz.

Çünkü bizim için yerel ölçekte de küresel ölçekte de tek gerçeklik budur!

İbrahim Karagül
Gerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Benzer konular