Olağan şüpheli hep İslam
Türkiye’de, dünyada arkası gelmeyen saldırılar ve bu saldırılarda hayatını kaybedenler son bir yılın başlıca gündemi. Türkiye’ye her fırsatta terör konusundaki tavrını yumuşatmasını öğütleyen Avrupa’nın terörle sınavı da hayli sert. Fransa’daki saldırıların ardından ilan edilen sıkı yönetim ve güvenlik önlemleri, bu saldırıların Brüksel’de de ortaya çıkmasına engel olmadı. Brüksel’in şaşkınlığı henüz geçmemişken, ABD’deki saldırı gündeme geldi. Bir bara yapılan saldırının ilk akla gelen faili Müslümanlardı. Tıpkı Türkiye’deki ya da Avrupa’daki saldırılarda olduğu gibi. ABD’deki saldırıda öldürülen Omer Mateen hep Afganistan kökenli oluşuyla gündeme geldi ama güvenlik firmasında çalıştığı ve New York Polis departmanı kıyafetiyle defalarca fotoğraf çektirdiği çok az konuşuldu. Mateen’in eski eşi Sitora Yusufiy’e göre, Omar “akli dengesi yerinde olmayan” birisiydi. Perşembe günü gerçekleştirilen Nice saldırısının failiyse Lahouaiej Bouhlel. Tunus kökenli, “yakışıklı ve asabi” oluşuyla öne çıkıyor. Kadınların beğendiği bir erkek olması, eşiyle anlaşamaması ve üç çocuğu, hakkında diğer bilinenler. Tüm bu bilinenler arasında Müslüman oluşu yok. Yine de ülkede başlayan gözaltı dalgasından nasibini alanlar Müslümanlar. Terör de evrensel, önyargı da. Sonradan aklansalar da Müslümanlar hep olağan şüpheli.