İşgal İncirlik’ten yönetiliyor
Suriye’ye yönelik çok uluslu müdahale, Rusya’nın doğrudan savaşa girmesi, ABD-Rusya ve İran’ın PYD üzerinden çevreleme stratejisi yıllar sonra ilk kez Türkiye’yi çok dar bir alana sıkıştırdı.
Durum, Suriye meselesi olmaktan çıkıp Türkiye’ye karşı yeni bir cephe inşası halini aldı. Bu, oldukça tehlikeli bir durumdur.
Ülkemizin yıllardır verdiği mücadeleyi akamete uğratmaya, yeni yükseliş dönemini sabote etmeye dönük zımni küresel konsensüs hali, amaç olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşüyor.
S. Arabistan, Mısır ve bölge ülkelerinin yaşadığı dağınıklık, ayrışma ve sorunlar, duruma müdahale edebilecek en güçlü faktörün devre dışı kalmasına yol açtı. Açık konuşmak gerekirse, Türkiye yalnız kaldı. Birileri bu ülkeyi cezalandırmak istiyor; susturmak, diz çöktürmek, uzun yıllar sürecek şekilde etkisizleştirmek istiyor.
PKK üzerinden içeriye hapsedilen Türkiye, PYD üzerinden de Suriye’den çıkarılıyor. Türkiye ile işbirliği halinde olan Suriye muhalefeti de tasfiye ediliyor.
Önümüzdeki bir-iki hafta içinde güvenli bölge olarak tasarladığımız bölge işgal edilebilir. Hemen ardından Halep’e yönelik ağır kıyım ve yok etme operasyonları başlatılabilir. Türkiye ve bu sürece karşı olan S. Arabistan, Katar gibi ülkelerin alternatif bir oyun planı olabilir mi? Ya da işi zamana bırakıp yıllarca devam edecek, Rusya ve İran’ın nefesini kesecek bir gerilla savaşları dönemi başlar mı? İzleyip göreceğiz.
Gerçek Hayat dergisi olarak coğrafyamıza yönelik her saldırıya, girişime, bölgemizdeki her gelişmeye kararlı bir duyarlılık sergileyeceğiz. Her planı, hesabı, oyunu sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Çünkü biz, yüz yıl önce olduğu gibi, coğrafyamızda haritaların yeniden çizildiğinin, bütün oyunların bu amaca yöneldiğinin, söz konusu kapsamlı plan içerisinde Türkiye’nin esaslı bir dosya olduğunun farkındayız.
Yeri geldiğinde çağrılar yapıp sizlerden duyarlılık isteyeceğiz. Böyle bir tarihsel sorumluluğumuz olduğunun idraki içindeyiz. Mesela Kuzey Suriye projesi bize, bu ülkenin insanlarına yönelik yeni bir harita dayatmasıdır. Suriye’den çok Türkiye’ye yönelik bir savaşın parçasıdır. Bu kuşak, başarılı olursa, belki on yıl, yirmi yıl Türkiye’ye karşı yürütülecek savaşın ana cephesi olacaktır.
Geçtiğimiz hafta, Cumhurbaşkanı ile ABD yönetimi arasında keskin bir PYD restleşmesi izledik. ABD yönetiminin “PKK terör örgütüdür ama PYD ortağımızdır” türü akıllara durgunluk veren açıklamasına karşı Erdoğan’ın, “Bize bile verilmeyen silahlar PYD-YPG’ye verildi. Kiminle ortaksınız? Safınızı seçin” şeklindeki sözleri tarihsel niteliktedir. Bu restleşme, ABD’nin terör örgütleriyle ortaklığının belgelendiği tartışma olarak kayda geçecektir.
Çok kritik günlerden geçiyoruz. Hassasiyetimizin zirvesindeyiz. Ülke olarak, millet olarak bir anlamda teyakkuz halinde olmamız gerekiyor. Çünkü Savaş Türkiye’ye geliyor, Türkiye içlerine servis ediliyor. Bu gerçekten hareketle, yazı konularımızın, haber dosyalarımızın da ağırlığını bu konular oluşturuyor.
ABD yönetiminin PYD’yi İncirlik askeri üssünden yönettiğine inanıyoruz. Bu sadece bir kanaat değil, bu konuda bazı bilgi ve verilere de sahibiz. İncirlik’teki ABD askeri temsilcileri, PYD’ye gidecek silahların nereden nasıl geçirileceğini, ne kadar olacağını bile belirliyor!
Güneydoğu ilçelerimizde PKK’ya karşı amansız bir mücadele veriyoruz. Terörün bu bölgelerde yerleşmesine o merkezlerin doğrudan katkısı olduğunu, hatta işgal operasyonlarının bir şekilde buralardan planlandığını düşünüyoruz.
Bu yüzden, bir hamaset için değil, yıllardır söylenen şekliyle bir slogan olarak değil de, Türkiye’yi tehdit eden bir gerçek olarak söylüyoruz: Bu üs ABD’ye kapatılmalıdır!
Yine dolu dolu bir Gerçek Hayat hazırlamaya çalıştık. Dergimizin dağıtımı, tanıtımı, abone ve tirajının artırılması konusunda da hassasiyetlerinizi, desteklerinizi talep ediyoruz.
Haftaya görüşmek üzere.
İbrahim Karagül
Gerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni