O silahları Cizre’ye kim gönderdi?
Gerçek Hayat durağan, sadece günü kurtaran bir dergi olmayacak. İddia sahibi, sürekli yenilikleri ve sınırları zorlayan, cesur sözler söyleyen, haftalık bir dergi olmanın bütün imkanlarını kullanan hareketli bir dergi olacak. Böyle planladık, böyle inanıyoruz, böyle olması için de yoğun çaba harcıyoruz.
Türkiye için, coğrafyamız için, insanlarımız için her zaman söyleyecek bir söz üretmemiz gerektiğini, bu buhran dönemlerinde iz bırakmayı, ayaklarımızı sabit tuttuğumuz yerden konuşmayı, kendimize ve dünyaya böyle bakmayı, iddialarımızı da buna göre belirlemeyi seçtik.
Bu yüzden her hafta dergiyi hazırlarken sevimli bir heyecan duyuyoruz. Sayfaları şekillendirirken, dosyaları işlerken, yazıları okurken son derece içten, samimi bir ruh hali ile hareket ediyoruz.
Bu sayımız da öyle öyle. Yine dopdolu, her sayfasını dikkatle okuyacağınız, elinizden bırakmakta zorlanacağınız bir dergi hazırlamaya çalıştık. Sıcak konulara değinmeye, hepimizin bir şekilde ilgi alanına giren konuları seçmeye, gündelik hayatımızdaki yansımalarına dokunmaya çalıştık.
Yılmaz Bilgen’in PKK’nın eski Marmara sorumlusu ile yaptığı söyleşi, inanıyorum, şaşkınlıkla karşılayacaksınız. Sur’da, Cizre’de, Silopi’de ve bir çok yerde PKK’nın camileri ateşe vermesini, okullara saldırmasını, ambulansları ve anaokullarını hedef almasını, Kur’an nüshaları arasına bile bombalı tuzaklar kurmasını, kosaca bütün değer yargılarımızı aşağılayan üslubuna tanık olurken, bu söyleşi size neyin ne olduğu konusunda sağlam bir düşünme zemini verecektir.
Okurken, örgütün ülke içinde ve dışında hangi pazarlıkların malzemesi olduğunu, İslami değerlerden neden nefret ettiğini, Kürt meselesi ile neden alakası olmadığını, nasıl bir uluslararası ihalenin parçası olduğunu, Türkiye’nin iç politik serüvenine ve çokuluslu bölgesel müdahalelere göre nasıl pozisyon aldığını göreceksiniz.
Uyuşturucu trafiğinden, silah sevkiyatlarına, yabancı istihbarat teşkilatlarının talimatlarından ülke içindeki saldırıların gerekçelerine, Türkiye’ye sokulan silah sevkıyatlarından komşularımızın ve müttefiklerimizin bu örgüt üzerinden bizimle nasıl hesaplaştıklarına dair iddialar sizi ciddi biçimde rahatsız edecektir.
Okuyun ve kafanızdaki bütün sorulara cevap arayın..
Biliyorsunuz bin 128 akademisyen geçtiğimiz hafta PKK’ya arka çıkan, devleti soykırımla suçlayan bir bildiri yayınladı. Terörün entelektüel kılıfa sokulmuş girişimine karşı kamuoyu çok ağır bir reaksiyon gösterdi, ciddi bir sorgulama başladı.
Eskiden bu tür bildiriler sorgulanmazdı, daha doğrusu kamufle edilir ve işler o örtü altından yürütülürdü. Ancak şimdi kamuoyu hassasiyeti zirvede ve herkes kendi günahıyla yüzleşmek zorunda.
Artık kimse ülkeye, millete karşı verdiği savaşı gizleme yüksüne, başka kavramların arkasına sığınma şansına sahip değil. Sevda Dursun bin 128 kişinin teröre destek bildirisini sordu ve cevaplarını sizler için hazırladı.
Emeti Saruhan, kamuoyunda NSU davası olarak bilinen, Almanya’daki Trükleri hedef alan, aslında Alman derin devleti ile aşırı sağcı grupların ortak operasyonlarının sonucu olan cinayetleri mercek altına aldı. Muhterem Dilbirliği ile konu üzerine yaptığı söyleşi oldukça güzel. Konuyu yakından izleyen biri olmama rağmen şahsen söyleşiden oldukça yararlandığımı söylemeliyim.
Turgay Bakırtaş, son dönemde haksız saldırılara maruz kalan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı konu aldı. Hemen söyleyeyim, Diyanet’e yönelik sistematik saldırıların sebebi ortada: Son yıllarda Mehmet Görmez’in öncülüğünde Diyanet teşkilatı küresel ölçekte büyük çalışmalar yapıyor. Bir nitelik değişimi, bir stratejik pozisyon alma söz konusu. Böyle olunca da Diyanet’e yönelik saldırıların çokuluslu boyutları olduğu kanaatindeyim. Bakırtaş’ın, Mehmet Ali Büyükkara ile söyleşisini dikkatinize sunuyorum.
Unutmayın, Gerçek Hayat; Kemal Sayar, İbrahim Tığlı, Murat Zelan, Selçuk Türkyılmaz, Ömer Lekesiz, Cihan Aktaş, Ayhan Ogan, Ali Ayçil, Ersin Çelik, Nedret Ersanel gibi kalemlerin katkılarıyla bu kadar zengindir.
Haftaya buluşmak üzere…
İbrahim Karagül
Gerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni