Sayı 793 - Sayı 793

Gerçek Hayat 100 yıllık paylaşıma direnmektir…

Dar bir kadroyla, ancak geniş bir destekçi halkasıyla çıkardığımız Gerçek Hayat, benim için yönettiğim bir dergi olmaktan çok, okumaktan haz aldığım bir yayın organına dönüştü. Her sayısı, bir öncekinden daha derin, daha keyifli, daha zarif, daha sorumlu ve çok daha bizden oluyor.

Yazılar, dosyalar yayına hazırlanırken, tek tek okuyorum ve heyecanımı çevremdeki arkadaşlarla paylaşıyorum. Her sayısında birkaç kapak konusu oluyor ve biz bunların hangisini kapağa taşıyalım diye kararsız kalıyoruz. Sanırım Gerçek Hayat benim için giderek tiryakiliğe dönüşüyor ve kendimi derginin sadık bir okuyucusu olarak tanımlıyorum.

Bu sayı bugüne kadar hazırladıklarımızın en iyisi. Çünkü bizim için her sayı bir öncekinden birkaç adım önde olmak zorunda. Sadece sıcaklık, içtenlik değil; dosya ve yazıların içerik zenginliği göz önüne alınırsa bugün Türkiye’nin en etkili yayın organlarından birinin Gerçek Hayat olduğunu pekala söyleyebilirim.

Üniversitelerde, İHH standına yönelik saldırılarla başlayan, ODTÜ’de namaz kılan öğrencilere saldırıyla devam eden yeni bir gerilim senaryolaştırılıyor. 1 Kasım seçimlerinin hemen sonrasında görüştüğümüz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, üniversiteleri karıştırma çabaları olduğuna dönük uyarısını hatırlıyorum. Bu uyarı sonrasında olanları ve olabilecekleri göz önüne alarak, “Üniversitelerde neler oluyor” sorusunu sorgulama ihtiyacı hissettik.

Gezi isyanının nasıl tezgahlandığını iyi bildiğimizden, 17 Aralık ve terör üzerinden yürütülen “Türkiye’ye diz çöktürme” operasyonlarının anlamını kavradığımızdan, “Geriye sadece üniversite mi kaldı” sorusunu sormamız zorunlu hale geldi. Üniversite üzerinde oynanmak istenen oyunda PKK unsurları ve paralel çevreler arasında bir bağ olup olmadığı dikkatle incelenmeli. Turgay Bakırtaş’ın Gerçek Hayat’ın bu sayısındaki dosyasını bu çerçevede okumanızı öneririm.

Erdoğan “One Minute” çıkışından daha önemli ne söylemiş olabilir? Emeti Saruhan, Mustafa Özel ile ufuk açıcı bir söyleşi yaptı sizin için. Kanaat ekonomisi, kapitalizmin sınırlarını zorlaması, iyi sistemlere kafa yorma önerisi, adalet ve kanaate sarılma zamanı, Erdoğan’ın “kanaat ekonomisi” ifadesinin anlaşılıp anlaşılamadığına dair Özel’in söylediklerini dikkatle okumanızı tavsiye ederim. Çünkü ben dikkatle okudum ve zihnimde yeni şeyler canlandı, yeni sorularım oldu.

Turan Kışlakçı, bu sayıda coğrafyamız üzerinde hazırlanan yeni harita çalışmalarından söz ediyor. Sykes-Picot anlaşmasının üzerinden tam yüz yıl geçti. Ülkelerimizi, sokaklarımızı, şehirlerimizi, zihinlerimizi ve gönüllerimizi parçalara ayıran bir kirli paylaşım yeniden mi yapılıyor? ABD ile Rusya, Kerry ile Lavrov arasında benzer gizli pazarlıklar mı var? Rusya’nın bu denli Suriye içine girmesi, böyle bir anlaşmanın ürünü mü? Soracağımız çok soru var.

Bugün yaşadığımız bölgesel kaosu anlamlandırmamız ve nerede duracağımızı belirlememiz için öncelikle çok güçlü sorularımızın olması gerekiyor. Ardından da çok şiddetli bir direniş irademizin… Bence siyasilerimizden gazetecilerimize kadar herkes bir an önce bu konuya eğilmeli, çok acil hazırlıklara girişilmeli.

Biz kendi haritamızı belirlemezsek onlar Anadolu haritasını bile yeniden çizecekler çünkü. PKK-PYD ve IŞİD üzerinden sergilenen müdahale işte bu yeni harita çalışmalarının ön hazırlıkları gibi. Kışlakçı’nın bu dosyasını mutlaka okuyun.

Yine bu sayıda, Zahran Alluş’un Rusya-İsrail- ABD ortaklığı ile şehit edilmesi, Suriye direnişinin bayraktarlarının bu kapsamda hedef alınması inceleniyor. Bu konuyu da yeni Sykes-Picot çalışmalarıyla birlikte değerlendirmek mümkün.

Selçuk Türkyılmaz ise köşesinde Star Gazetesi Necip Fazıl Ödülleri’nden hareketle çoğumuzun farkına varmadığı, “Müslüman aydın ve okuyucuları” üzerine ciddi bir detaya dikkat çekiyor.

Bahattin Yıldız ve Mustafa Keleşoğlu ile başlayan portre serimizde bu hafta Mustafa Ağırman var. Özellikle belli bir kuşağı Gerçek Hayat okuyucularına tanıtmak için çaba harcadığımızı fark etmişsinizdir.

Haftaya daha zengin bir Gerçek Hayat için çalışacağız. Tabii ben de iyi bir Gerçek Hayat okuru olarak yine burada olacağım…

 

İbrahim Karagül
Gerçek Hayat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

Benzer konular