24 Haziran: Ya büyürüz ya küçülürüz
Ya özgür oluruz ya yeniden rehin oluruz
24 Haziran seçim sonuçları Türkiye’nin siyasi kaderini, gelecek yolculuğunu biçimlendirecek. Yıllardır devam eden değişimin, yeniden yükselişe geçme ve büyük Türkiye’yi kurma çabalarının, Osmanlı sonrası tarih yükselişine yönelik büyük yürüyüşün son aşamasına geçilmiş olacak. Türkiye’nin değişmesi, güç kazanması, bölgenin güç kazanması, yeni bir coğrafyanın, şerli bir coğrafyanın inşa edilmesi anlamına gelecek.
Yüz yıl sonra yeniden istila ile biçimlendirilmeye çalışılan coğrafyamız, Türkiye’nin öncülüğünde kendi geleceğini inşa etme yönünde büyük bir fırsat yakalamış olacak. Tarihin dönüşü Türkiye’nin öncülüğünde olacaksa, coğrafya için de 24 Haziran ve sonrası Türkiye yürüyüşü oldukça belirleyici olacak.
24 Haziran bana göre bir iç politik mesele değil. Elbette bu ülke Başkan seçecek, yeni bir parlamento oluşturacak. Ama bu ülke aslında 24 Haziran’da bir kader seçecek. Bir gelecek seçecek, bu geleceğe nasıl yürüyeceğini seçecek, kimlerle yola çıkacağına karar verecek. Bu ülke Osmanlı’dan bu yana ilk kez, belki de en etkili gelecek yürüyüşünü başlatacak. Bu sadece bir Türkiye meselesi değildir. Bunun coğrafyaya etkileri dünyaya etkileri sarsıcı olacak.
Türkiye’nin bu kader anının, dünyada derin değişimlerin, altüst oluşların dönemine denk gelmesi de ibret verici. Geçmiş hep böyledir. Bazı güçler ortaya çıkar, büyük güç kazanır, zayıflar ve çöker. Tam bu çöküş esnasında yeni bir güç o boşluğu doldurur. Batı dünyasının durgunluğa girdiği, Doğu’nun yükselişe geçtiği, Osmanlı sonrası Cumhuriyet üzerindeki vesayetin kırıldığı bir dönemde, büyük iddiaları olan, tarihi tezleri olan, gelecek projeleri olan insanların yola düşmesi, seferber olması bir tesadüf değildir.
Türkiye, 24 Haziran’a gelene kadar çok mücadele verdi, bedel ödedi. İşte şimdi bu mücadelenin son safhası için 24 Haziran sınavını geçmek zorunda. Aksi takdirde son on beş yıldaki kazanımların kaybedilmesi bir yıl bile sürmeyecektir. Muhalefetin tezlerine söylemlerine bakarsak, PKK’nın, ABD baskılarının ABD müdahalelerinin, coğrafyayı bu hallere sürükleyenlerin, Türkiye’yi yüz yıl boyunca vesayet altında tutanların bir şey yapmasına gerek kalmayacak.
Bence 24 Haziran’da yeniden tarihe dönüp dönmeyeceğimize, 21. yüzyıl coğrafyasını biçimlendirip biçimlendirmeyeceğimize, büyümemize veya küçülmemize, rehin alınmamıza veya özgürlüğümüze karar vereceğiz.
Bu, gerçekten böyle olacak.