906 - Sayı

Size ‘Türkiye Cephesi’ açtırmayacağız!

Suriye’nin parçalanması önlenirse, bölgemize yönelik Batılı projelerin tamamı boşa çıkacaktır. Suriye bütün kalırsa, bölge bütün kalacaktır. En önemlisi de Suriye’yi kurtarırsak Türkiye’yi kurtarmış olacağız. Türkiye’yi kurtarmak istiyorsak Suriye’ye yönelik Batılı müdahalelerin tamamına karşı durmamız gerekir.

ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin temel amacı Suriye’yi bölmek, parçalamak, bu proje üstünden Türkiye Cephesini açmaktır. Savaşın başlatılmasının nedeni de buydu. Bugün ülkenin kuzeyinde yirmiden fazla ABD üssünün inşa edilmesi bundandır. PKK ile, terörle ortaklık kurmaları bundandır. DEAŞ’ı Suriye ve Irak şehirlerine sürmelerinin nedeni buydu. Avrupa ülkelerinin terör mensuplarını koruyup kollaması bundandır. FETÖ, PKK, DEAŞ arasındaki geçişkenlik, ortak yönetim, tek merkezden sevkiyat nasıl bir çokuluslu saldırı altında olduğumuzun işaretidir.

Öyleyse teröre karşı savaş bu güçlere karşı savaştır. Afrin’de PKK’yı ABD subayları yönetiyorsa, askerlerimiz ABD silahlarıyla şehit ediliyorsa, milletimiz aslında ABD ile savaştığını biliyorsa fotoğraf netleşmiştir.

Şu an Suriye’de dünyanın hemen bütün devletlerinin bulunması, hepsinin birbiriyle hesaplaşması bundandır. Türkiye’nin Afrin’e müdahale etmesi bundandır. Bir çokuluslu saldırı hazırlığını önleme girişimidir.

Batı’nın 1991’de başlayan coğrafyamızı işgal ve istila harekâtı ilk kez sert bir kayaya çarptı. İlk kez Türkiye, bu istilanın karşısında dimdik kendini gösterdi. Çünkü ülkemiz ilk kez büyük hedefin kendisi olduğunu öğrendi. İşte bundan sonra Türkiye olmadan bu coğrafyada hiçbir şey inşa edemeyeceklerini öğrenecekler. Türkiye’yi hedef almanın ne anlama geldiğini görecekler. Birleşik Arap Emirlikleri ile, Suudi Arabistan ile, Ürdün ile ya da dost oldukları terör örgütleriyle bölgeyi dizayn etmenin mümkün olmadığını görecekler.

Washington’da, Paris’te, başka Batı şehirlerinde ya da başkentlerinde Suriye’yi parçalama toplantıları yapıldığına dair haberler sızıyor. Tıpkı Dünya Savaşı’nda Yalta’da yaptıkları gibi, o zamanki bir dizi gizli bölüşüm toplantıları gibi. Bu toplantılara katılan BAE ve Ürdün gibi ülkeler bir süre sonra siyasi tarihten silinecek. Basra Körfezi’nde büyük fırtına koptuğunda bu ülkelerin bazılarının ömrü çoktan tamamlanmış olacak.

Çünkü bölgenin bin yılı bize çok şey anlatıyor, çok şey öğretiyor. Türkiye var olacak. Tarih yapıcı irade var olacak. Bölgenin bin yılını biçimlendiren siyasi genetik var olacak. Aynı iradenin, siyasi genetiğin, aklın, tarih yapıcı rolün bundan sonrasının yüzyıllarında da coğrafya inşa etmeye devam edeceği görülecek.

Emin olun, bu böyle olacak. Washington’daki Suriye’yi bölme, Türkiye’yi kontrol altına alma, Türkiye ile Rusya ve İran’ın arasını bozma ve sonrasında “Türkiye Cephesi” açma planları ellerinde patlayacak. Biz bu yollardan çok geçtik, iyi biliyoruz.

Siz siz olun, İslamcılık, muhafazakârlık kisvesi altında veya o kimlikte bazı çevreler üzerinden servis edilen çokuluslu senaryolara dikkat edin.

Zaman uyanık olma zamanıdır.

Benzer konular