‘Acımasız Direniş’ zafere dönüşmek üzere,
ayaklarınızı yere sağlam basın!
Artık “Türkiye Ekseni” diye bir gerçeğimiz var. Sadece bizim değil, coğrafyanın ve dünyanın böyle bir gerçekle yüzleşmesi var. Türkiye içinden yapılan bütün müdahaleler sonuçsuz kalınca, Türkiye’nin yakın çevresinden kuşatma planları etkisiz kalınca, Batı’dan tahrik ve baskı altına alma hesapları suya düşünce daha bir muhteşem hal olan bir ülkenin yıldızlaşmasının çarpıcı öyküsü var.
1917’de kaybettiği Kudüs’ün imdadına yetişen, bunun için dünyanın en büyük gücüne kafa tutan, Müslüman dünyayı korkularından sıyırıp Kudüs için harekete geçiren, Batı dünyasını ABD-İsrail komplosuna karşı uyaran, İsrail’le gizli anlaşmalar yapıp İslam’ın kutsallarını masaya süren rejim ve liderleri yapayalnız bırakabilen bir Türkiye var. Sadece Kudüs çıkışı üzerinden “Arap-İsrail ittifakı” diye yutturulan büyük komployu fiyaskoya dönüştüren bir ülke var.
Birinci Dünya Savaşı ile yarım kalan bütün hesapları yeniden açan, yüz yıllık sabırdan sonra meydan okumaya girişebilen, sadece kendisi için değil bütün coğrafya için coşku ve söylem üreten, duruş belirleyen bir ülke var. Selçuklu-Osmanlı geleneğini bugüne çağıran, bu büyük miras üzerinden yeni bir güç inşasına girişen, küresel eksen kaymalarını hesap edip ona göre etkinlik alanları oluşturmayı başarabilen Türkiye var.
Özellikle son altı yılda yaşadığı çokuluslu saldırıların hepsinden zaferle çıkan, içerideki düşmanı sindirip dışarıdaki düşmana ağzının payını veren, yeri geldiğinde Avrupa’yı azarlayan, yeni geldiğinde ABD’ye had bildiren, Türkiye ve bölgeye yönelik pervasızlıkları büyük bir cesaretle ters yüz eden, asla ürkmeyen, asla sinmeyen, asla özür dilemeyen, yalvarmayan, diz çökmeyen bir lider var.
Tarihi peşinden sürükleyen, büyük tarih hesaplaşmasının öncüsü olan, Türkiye’den bir küresel güç çıkaran, Atlantik kıyılarından Pasifik kıyılarına kadar Müslüman dünyanın sokaklarını dalgalandıran Erdoğan var. 21. yüzyıla dönük bütün planlarda, hesaplarda tarih dışına itilmek istenen, küresel iktidar alanının dışında tutulan, imha edilmek istenen Müslüman coğrafyanın büyük iddialarını başının üstünde taşıyan, medeniyet havzamızdan zinde bir güç çıkaran Erdoğan var.
Buna karşı çöken bir Avrupa, duraklama dönemine giren bir Amerika var. Kudüs üzerinden bize komplo kuranlar, “nasılsa bunların bir şey söyleyecek mecali kalmadı” diyenler şimdi Kudüs üzerinden bir güç yükselişini hayret ve şaşkınlıkla izliyor.
Artık ABD’nin küresel hegemonyası çökmüştür. Artık Avrupa’nın yüzyıllara dayanan üstünlüğü sona ermiştir. Artık Batı’nın küresel iktidar alanı daralmış, ufalmıştır. Artık Atlantik ittifakının Türkiye’yi rehin salıp yedeğinde tutma tarihi sona ermiştir. Asya’daki büyük yükselişle, Latin Amerika ve Afrika’daki itirazlarla beslenen ve Batı’yı sınırlayan bir tarih aralığı oluşmuş, Türkiye bu aralığa yerleşmiş, çevresini beraberinde aynı yere taşımıştır.
Bu bir coğrafya yükselişidir. Bir tarih yükselişi, hesaplaşmasıdır. 21. yüzyılda yok edilmek istenenler dünyayı şaşkına çevirmeyi başarmıştır.
Artık Erdoğan sadece Türkiye değildir, bir iç politik taraf ve kimlik değil, küresel bir aktördür. Artık Türkiye sadece Türkiye değil, Batı’nın cephe ülkesi değil, yeni bir merkezdir, güç alanıdır, küresel oyuncudur.
Tarih yapıcı rol yeniden omuzlarımıza yüklenmiştir.
“Acımasız Direniş”, zaferle sonuçlanmak üzeredir.
Ayaklarımızı yere sağlam basma zamanıdır!