- Sayı 888

Katalonya: Biz değil, Avrupa bölünecek
Tarih onları kendi evlerinde avlayacak

Katalonya’nın İspanya’dan bağımsızlığını ilan etmesi, Avrupa’da yeni bir çözülme sürecinin başlangıcı olacaktır. Her ne kadar Irak ve Suriye’yi tartışıyor, bu iki ülkenin parçalanmasına dair ABD-İsrail ve Avrupa tezlerini engellemeye çalışıyor, Müslüman coğrafyanın tamamına yönelen yeni harita projelerine karşı önlem almaya çalıyorsak da, artık bir “Avrupa parçalanması” tartışmasının açma vakti gelmiştir.

Burada Avrupa Birliği’nin çözülmesini kastetmiyorum. AB zaten çözülecek, İngiltere’nin ayrılmasından sonra çözülme süreci başladı da. Alman nüfuz alanı dışındaki bütün ülkelerin AB rüyası, ideali, ütopyası bitmiştir. Güney Avrupa, Doğu Avrupa ve Kuzey Avrupa ile merkez Avrupa arasındaki ortak alanlar anlamını yitirmiştir.

Bir AB ideali, bir “Ortak Avrupa” ülküsü çoktan yok dolmuştur. Faşizmin ülke ülke dolaşması AB projesinin sonunu getirecektir. Ama dahası, yeni faşizm dalgası “Avrupa İç Savaşı”nın habercisidir. Artık buradan bakarak bir Avrupa geleceği tartışmak bir zorunluluktur.

Benim dikkat çekmeye çalıştığım şey çok daha mikro ölçekli bölünmelerdir. Katalonya’dan İskoçya’ya, Bask bölgesinden Korsika’ya kadar, etnik bölünmeler Avrupa kapılarına dayanmıştır. Birlik dağıldıkça, ekonomi zayıfladıkça, aşırı sağ-faşizm ülkeleri daha da rehin aldıkça Avrupa içindeki bütün etnik fay hatları harekete geçecektir.

Kıta Avrupası-İngiltere rekabeti Güney’den Doğu’ya Avrupa içindeki bu ayrışmaları provoke edecek, çözülmeyi ve çatışmayı daha da hızlandıracaktır. Dünyanın doğusu hızla yükselirken, güç ve ekonomi Doğu’ya kayarken, yeni iktidar alanları Doğu’da birikirken Avrupa’nın durgunluk dönemine girmesi, bütün tarihi ihtilaf noktalarını yeniden ortaya çıkaracaktır.

Bizler her ne kadar kendi coğrafyamıza yönelsek, çatışmalar her ne kadar bizim ülkelerimizde ve çevremizde yoğunlaşsa, ABD ve Avrupa bütün çatışmacı tezlerini buralarda uygulamaya soksa da, tarih onları kendi evlerinde avlayacaktır.

Öteden beri “Yeni Avrupa İç Savaşı”nın yaklaşmakta olduğunu, AB’nin bölünmesine, yeni Avrupa haritalarına, daha mikro ölçekte ülkelerin parçalanmasına dikkat çeken yazılar yazarken aslında bir hayalden ve temenniden söz etmiyordum. Dikkatli bakan herkes bunu görecektir. Çünkü Avrupa’nın dünyaya sunacağı hiçbir değeri, ideali, modeli kalmamıştır. Avrupa’nın kendine sunacak bir şeyi de kalmamıştır ve duraklama dönemine girmiştir.

Dünyanın dinamik bölgesi Doğu’dur, Asya’dır. Yükselen değerler, güçler bu bölgede yoğunlaşmaktadır. Türkiye, yıldız ülkeler arasında yerini almıştır. Güç, yeni ülkelere akmaktadır. Üstelik bütün bu ülkelerin, çevrelerin Batı’nın küresel hegemonya düzeninden nefret ettikleri ortadadır.

Katalonya’dan hareketle, bir domino etkisi Avrupa’yı hızla sarabilir. Güçlü liderler çıkaramayan, güçlü siyasi söylemler üretemeyen, ciddi bir ekonomik gerileme dönemine giren Avrupa, Ortaçağ tarihi ile yeniden yüzleşebilir.

Doğu’nun yükselişini, Avrupa’nın dramatik çöküşünü izliyoruz.

Açık söyleyeyim, bu dünyanın hayrınadır.

Açık söyleyeyim, bundan büyük bir keyif alıyorum.

Benzer konular