- Sayı 885

AB’nin çöküşü, yeni Avrupa haritası ve Avrupa iç savaşı

Katalonya’nın İspanya’dan bağımsızlığını kazanmasına yönelik girişimleri, Kuzey Irak’ta Mesut Barzani’nin senaryosu ile değil, Avrupa içi bölünmeleriyle tartışmaktır gerçeği aramak. Çünkü Avrupa iki büyük krizle karşı karşıya. Birincisi; Asya-Pasifik’te olduğu gibi, iki dünya savaşında olduğu gibi, yeniden büyük bir küresel krizin merkezinde olma riski. Ve bu ihtimal tehlikeli biçimde büyümektedir.

İkincisi, Avrupa Birliği artık bir gelecek vadetmiyor ve dağılma sürecine çoktan girdi. Baltıklardan Doğu Akdeniz’e uzanan yeni Roma İmparatorluğu projesi çöktü. İngiltere’nin ayrılması çözülmeyi ve çöküşü başlattı. Bundan sonra hem AB’nin dağılma haritasını hem de Avrupa ülkelerinin kendi etnik ve mezhep eksenli çözülme, daha küçük devletçiklere dönüşme hikâyelerini tartışacağız.

Yükselen ırkçılık (milliyetçilik ve aşırı sağ demiyorum, tamamen ırkçılık) ve zengin bölgelerin o ülkenin yükünden kurtulmaya dönük arayışları, Avrupa’nın hemen bütün ülkelerini tehdit edecek ve bu çözülme sürecini şaşırtıcı bir şekilde hızlandıracaktır.

Bizim coğrafyada her ülke ile ilgili çözülme, ayrışma ve çatıştırma senaryoları uygulayanlar, bu amaçla ülkeleri ve milletleri mahvedenler, sonu gelmez krizlerin alt yapısını hazırlayanlar, şehirlerimizin harabeye çevrilmesine ve insanların birbirini boğazlamasına yol açanlar, yüzlerce yıldır aynı sokakta yaşayan insanlar arasına entrika ve terörün her türünü servis edenler, işgaller ve büyük istila projelerine büyük bir talan iştahıyla katılanlar şimdi benzer sorunlarla kendileri de yüzleşmeye başladı.

İspanya’daki ayrılık rüzgârları İspanya ile sınırlı kalmayacak. Katalanların bağımsızlık çıkışları Katalanlarla sınırlı kalmayacak. Avrupa’nın diğer ülkelerine de sıçrayacak. 2008’de ABD ve Avrupa’yı, yani merkez ülkeleri, merkez ekonomileri vuran kriz sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir krizdi. Bir çözülme başlangıcıydı. Merkez ekonomilerin krizi merkezin durmasına, gerilemesine, çözülmesine yol açıyordu. Bunu söyleyenlere, yazanlara kimse inanmadı ama bütün öngörüler, okumalar bu yöndeydi.

İşte o çözülme, o jeopolitik sarsıntı şimdi Avrupa’yı vuruyor. Bizim şehirlerimize ihraç ettikleri kriz ve ayrışma, kendi ülkelerinde, şehirlerinde kimlik ayrışmaları olarak öne çıkıyor. İki yıldır AB için çözülme haritaları yayınlanıyor. Irak için, Suriye için parçalanma haritaları yayınlayanlar, AB projesinin çöküşünü, bölünmüş Avrupa haritalarının çizilmesinin önüne geçemiyor.

İki dünya savaşını yaşamış, İkinci Dünya Savaşı sonrası elde ettiği bütün değerleri, ilkeleri ve kurumları birkaç yıl içinde “terör” bahanesiyle çöpe atmış bir Avrupa’nın geleceğini büyük oranda güvenlik politikaları ve kimlik ayrışmaları belirleyecek.

Hemen bütün ülkelerde seçimlerden ırkçı çevrelerin anormal oy yükselişi ile çıkması bunun göstergesidir. Üçüncü büyük küresel şok dalgasının da Avrupa/Atlantik/Doğu Avrupa hattında ortaya çıkma ihtimali oldukça güçlüdür.

Bize “İslam İç Savaşı” tezi dayatanların, iki büyük “Avrupa İç Savaşı” ile dünyayı felakete sürükleyenlerin yeniden iç savaşla sınanma ihtimalini hiç de yabana atmamak lazım. Biz şimdilik fazla bir şey söylemesek de kendi dağılma haritaları gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Bu bölünme haritalarından sadece biri şöyledir:

Alman bölgesi: Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Hırvatistan, İsviçre, Slovenya, Slovakya…

Kuzey Bölgesi: İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, İzlanda, Estonya, Litvanya ve Letonya… Bu Baltık ülkelerinin Rusya tehdidine karşı en yakın müttefiki Almanya olacak.

Doğu Avrupa ülkeleri: Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan… Kendi içinde bölgesel bir yakınlaşmaya gidebilir.

Akdeniz ülkeleri: İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz, Kıbrıs Rum Kesimi ve Malta…

Alman-Fransız ekseni, yani çekirdek Avrupa ayakta kalabilecek mi, asıl mesele bu. Yoksa AB çoktan dağıldı, Avrupa ortak kimliği psikolojik olarak çöktü bile.

En sonunda İngiltere kendi yolunu seçti ve çözülmenin ilk adımını atarak Birleşik Avrupa fikrini mezara gömdü. İngiltere’nin bundan sonra, Katalonya’da olduğu gibi, Avrupa içi bütün ayrışmaları besleyeceğini söylemeye gerek yok sanırım.

Bırakalım biraz da onlar bölünmeyi, ayrışmayı hatta “Avrupa iç savaşı”nı tartışsın.

Benzer konular