İslam dünyasının gençleri arasında diyalog ve anlayışı güçlendirmek üzere kültürel, fikri, akademik çalışmalar yürüten İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun son Genel Kurul toplantısı geçtiğimiz hafta İstanbul’da yapıldı. Müslüman gençlerin gelişimine hizmet eden ve gençlik alanında iş birliği imkanı sağlayan forumun bir sonraki dönemde ümmete hizmet etme görevini üstlenecek ilgili kurullarının seçiminde dört yıllığına Başkan olarak Av. Taha Ayhan getirildi. Gençlerin uçlara yönelip kaybolmamasını sağlamak bu ümmetin her bir mensubu olarak bizlerin boynunun borcu olduğunu söyleyen Ayhan’la Gençlik Formunu ve Türkiye’nin başkanlığını konuştuk.
-İslam işbirliği teşkilatı gençlik formu ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?
İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu, ilk olarak 2004 yılında İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği için Gençlik Forumu adıyla İstanbul’da kurulmuş, 2008 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı, Forum ve Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan uluslararası sözleşme ile uluslararası örgüt ve diplomatik misyon niteliği kazanmış öte yandan İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından da ilgili kuruluş olarak resmen tanınmıştır. Son yapılan Genel Kurul ile birlikte ismi İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) olarak değiştirilmiştir. O dönem Başbakanlık görevinde bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek himaye ve destekleriyle, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin ve diğer ülkelerde yaşayan Müslüman nüfusun gençlerinin her yönüyle gelişmesi, çok yönlü işbirliklerinin sağlanması ve yoğun bir diyalog ortamının oluşturulması temel amaçlarıdır.
-Kuruluş amaçlarına uygun faaliyetler yapılıyor mu?
2009 yılından itibaren forumun kamp, sergi, model İİT, bilimsel etkinlikler başta olmak üzere çeşitli etkinliklerine katılmış ve yakından şahit olmuş biri olarak diyebilirim ki, forumun tüm dünyadaki gençleri doğru bir payda üzerine buluşturan bereketli bir zemin sağladığı ulusal ve uluslararası kamuoyunca yakinen biliniyor.
KUDÜS GENÇLİK BAŞKENTİ İLAN EDİLDİ
-İslam İşbirliği Teşkilatı Mescid-i Aksa’ya bir saldırı sonrası kurulmuştu ve kınama dışında pek bir yaptırımı olamasa da Kudüs hep gündeminde oldu. Gençlik Formunda da Kudüs ve Mescidi Aksa öncelikli gündem mi olacak?
İİT sizin de isabetle değindiğiniz üzere Mescid-i Aksa ve Kudüs’ü müdafaa amacıyla kurulmuş bir uluslararası teşkilat. Bu yönüyle her bir faaliyetinin bu temel amaca hizmet ediyor olması gerektiği de açıktır. Öte yandan İCYF ‘in en temel amacı da kanaatimizce Kudüs’ün hür, Mescid-i Aksa’nın özgür olması, bu bilincin tüm ümmet gençliğine kazandırılması ve bu yolda elden gelen her türlü diplomatik adımı atarak, uluslararası kamuoyunu, bu sorunu çözmeye yönelik sevk etmeye gayret etmesidir.
Bu noktada aynı amaç doğrultusunda yapılan tüm diğer faaliyetlerin yanı sıra, Amerika’nın hukuksuz kararına somut bir tepki olarak, Kudüs 2018 Gençlik Başkenti ilan edilmiş, eski Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Osman Aşkın Bak bey başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen spor bakanlarının katılımıyla çeşitli etkinlikler yapılmış ve önemli bir deklarasyon yayınlanmıştır. Bize düşen bu gayreti arttırarak devam ettirmek, ülkemizin Kudüs ve Mescid-i Aksa konusundaki tartışılmaz ve sarsılmaz iradesini İCYF çalışmalarında ortaya koyabilmektir.
NEBEVİ METOD İZLENECEK
-İslam dünyası deyince birçok sorunun yanı sıra mezhepsel farklılıkların da ortaya çıktığı bir topluluktan söz ediyoruz. Özellikle gençlik çağında bu farklılıklar çok fazla tolere edilebilecek bir şey olmayıp, radikalleşebiliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
İfrat veya tefrit, hiç veya hep, az veya çok ne olursa olsun uçları tercih etmek yerine ortalamayı, vasatı ve itidali tercih etmenin doğru olduğudur. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de, bu noktada uçları tercih eden insanlar, topluluklar ve gruplar maalesef vardır ve olmaya devam edeceklerdir. Öte yandan herhalde insanlığın en güzel ve bereketli yanı farklılıkların insan olmak paydasında erimesi ve farklılıkların zenginliğe dönüşmesidir. Pek tabi ki ümmeti oluşturan bireylerin, toplulukların, grupların ve milletlerin de bu farklılıkları serdediyor olması bir zenginlik ve bir bereket kaynağı olsa gerektir.
Bununla birlikte bu farklılıkların uç fikir ve inançlara, tolere edilemez bir hale dönüşmesi, toplumsal vasatın itidalden ifrat veya tefrite doğru kayıyor olması dün olduğu gibi bugün de görülen ve artan iletişim imkanlarıyla yarın daha da çok görülmesi muhtemel olan bir sorundur. Hiçbir genç kardeşimizin uçlara yönelip kaybolmamasını sağlamak bu ümmetin her bir mensubu olarak bizlerin boynuna bir borçtur.
-Size verilen görevle birlikte bu konuda yapmayı düşündüğünüz şeyler var mı?
İİT kuruluş gayesinin en güzel ve bereketli yanı gençliği ümmet olma, kardeş olma, iman etme paydasında yani olabilecek en doğru ortak zeminde bir araya getiriyor olmasıdır. Bize düşen de bu ortak payda etrafında mümkün olduğu kadar genç kardeşimizi bir araya getirmek ve ümmet olma bilincini elden geldiğince aşılamaya gayret etmektir. Bu noktada nebevi metod herhâlde en tatmin edici ve en kati sonuç verici metot olacaktır.
***
HAYIRDA YARIŞ SEÇİMİ
-Türkiye’nin oy birliği ile seçilmiş olmasını nasıl değerlendirirsiniz?
İslam İşbirliği Teşkilatı BM’den sonra dünyada en çok üyesi olan 2. uluslararası örgüt konumundadır. Bu uluslararası teşkilatın gençlikle alakalı organizasyonu olan İCYF, ülkelerin ciddi teveccüh ve yoğun ilgisine her daim mazhar olmaktadır. İCYF seçimleri 56 ülke delegasyonu ve 11 üye uluslararası gençlik teşkilatının katılımıyla yapılıyor. İstanbul’da 22-24 Ekim 2018 tarihleri arasında ev sahipliği yaptığımız 3. Olağan Genel Kurul yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Genel Kurul üç gün boyunca ümmet gençliğinin sorunlarını ele aldı, çözüm önerilerini tartıştı ve son madde olarak da bir sonraki dönemde ümmete hizmet etme görevini üstlenecek ilgili kurullarının seçimini demokratik ve şeffaf bir oylamayla gerçekleştirdi. Ümmetin ve ümmet gençliğinin bir araya getirilmesini amaçlayan, kardeşlik bağının arttırılması şiarıyla yola çıkmış bir uluslararası teşkilatın yapacağı seçimlerde bir yarış olması ancak hayırda yapılacak bir yarış olarak anılabilirdi. Fakat hamdolsun ki ümmet birliğine yönelik amaç kendini seçimlerde de göstermiş, özellikle Başkanlık makamı noktasında Türkiye tüm delegasyonların tamamının oyuyla ve oybirliğiyle seçilerek bu görevi dört yıllığına üstlenmiştir.