Teröre karşı İslam ittifakı

ABD merkezli araştırma şirketi Pew, dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde 23’ten yüzde 35’e yükseleceği öngörüsünde bulunuyor. Bu, İslam’ın yakın bir gelecekte dünyanın en yaygın dini olacağı anlamına geliyor. Lakin Endonezya’dan Tunus’a, Afganistan’dan Nijerya’ya, Somali’den Türkiye’ye kadarki Sünni Müslüman coğrafya, yapı kodları henüz ortaya çıkarılmamış profesyonel bir terör örgütü tarafından adeta esir alınmış durumda.

Sultanahmet bombalamasında da görüldüğü üzere; Müslüman ülkeler arasındaki askeri ve istihbari iletişim boşluklarını kullanan, süregiden bölgesel siyasi krizleri fırsata çeviren gizemli bir terör örgütüyle karşı karşıyayız. Bazen Avrupa’yı da sersemleten bu şiddet odağı, kimi zaman IŞİD, kimi zaman Boko Haram, kimi zaman El Kaide adıyla beliriyor ama en fazla da Müslümanların karşısına dikiliyor. Ne ilginçtir ki Müslüman coğrafyasındaki terörü bitirmek bahanesiyle İslam beldelerini işgal edip askeri üsler kuran Batı ülkeleri, onu bitirmek bir yana daha da azdırıyor.

İlk etapta askeri ve istihbari bilgi paylaşımını esas alacağı açıklanan ittifak, ilerleyen dönemde terör gruplarına karşı doğrudan askeri müdahaleyi de öngörüyor. Henüz iki aylık bir bebek hükmünde sayılması gereken İslam Askeri İttifakı’nın bugün karşı karşıya olduğu sorunları, ittifakı bekleyen tehlikeleri, çözüm önerilerini, Emekli Büyükelçi ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kavas ile konuştuk.

Devamı Gerçek Hayat’ın 797. sayısında…

Benzer konular