Suriyeliler hakkındaki yalanlar

Son dönemde sosyal medyada ülkemize sığınan mültecileri bütün asayiş olaylarının temel nedeni gibi gösterme eğilimi söz konusu. “Suriyeliler yüzlerce Türk’ü öldürdü” vb. söylentilerle Suriyeli mültecilere karşı bir düşmanlık inşaa edilmeye çalışılıyor. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, son günlerde Suriyeliler üzerinden oynanan oyunları yalan ve gerçekleriyle ortaya koydu. Gerçek Hayat’ın sorularını yanıtlayan Benli, Suriyelilerin karıştıkları olayların Türkiye’deki toplam asayiş olaylarına oranının yıllık ortalamasının yüzde 1,32 olduğunu, bu olayların önemli bir kısmının da kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan kaynaklandığını ifade ediyor. Benli, kamplar dışındaki Suriyeli sığınmacılara maaş verilmediğini, vatandaşlığa alınmadığını, bu kişilere TOKİ’den ev tahsisinin yapılmadığını ve Suriyeli gençlerin sınavsız üniversitelere yerleştirilmediğini de vurguluyor.

Türkiye’deki ve dünyadaki mültecilerin sayıları nedir?

Dünyada zorla yerinden edilen kişi sayısı 65,6 milyondur. Mülteci sayısı son 20 yılda 2 kattan fazla artmış durumdadır. Bu sayı, dünyanın 21. en büyük nüfusuna sahip ülke olan İngiltere’nin nüfusundan dahi daha fazladır. Geçen yıl, 10,3 milyon kişinin yerinden edildiği dikkate alındığında, her 3 saniyede bir 1 kişi yerinden olmuş durumdadır. Bu da 123 kişiden birinin yer değiştirmek zorunda kaldığını göstermektedir. Dünya genelinde evini terk etmek zorunda kalan 65 milyon kişinin 22,5 milyonu başka ülkelerde yaşamını sürdürürken, yerinden edilen 40,3 milyon insan, ülkeleri içinde yer değiştirmiştir. BM verilerine göre ülkesi dışına çıkan en çok mülteci 5 milyon 500 bin kişi ile Suriye’den, 2 milyon 500 bin kişi ile Afganistan’dan ve 1 milyon 400 bin kişi ile Sudan’ın güneyinden kaçmak zorunda kalanlardan oluşmaktadır. Türkiye, yaklaşık 3,5 milyon ile dünyada en fazla mültecinin barındığı ülke konumundadır. Türkiye’deki Suriyeliler, mülteci değil “geçici koruma altındaki kişiler”dir.  22.06.2017 tarihi itibarıyla ülkemizde geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin sayısı 3.056.999’dir.  Ayrıca 2016 yılı sonu itibarıyla toplam 282.518 Suriye dışındaki uyruklardan kişi uluslararası koruma talep etmiştir.

Şehir efsaneleri

Türkiye’nin Suriyelilere pek çok imkan tanıdığı, Türkiye vatandaşlarının ücretli olarak faydalandıkları pek çok hizmetten Suriyelilerin ücretsiz faydalandığı gibi bazı iddialar var. Bunlar doğru mu?

Bunlar Suriyelilere karşı önyargı oluşması için sürekli söylenen yalanlar. Suriyelilere maaş verilmesi, TOKİ’nin ev vermesi, dükkân açtıklarında vergi ödememeleri, hiç sınavsız üniversite sınavlarına girmeleri, vatandaşlık almaları, oy kullanmaları gibi söylemlerin hiçbiri doğru değil. Bu konuda çok fazla şehir efsanesi olduğu için özellikle ifade etmek istiyorum, kamplarda kalan Suriyelilere ekmek karnesi vermek yerine Kızılay Kart verilmektedir. Aileleri için yüklenen para 100 TL’dir. Bu ise, sanki 3 milyon Suriyeliye 1300 TL maaş olarak anlatılmaktadır. Bu durum Suriyeliler konusunda yalan propagandanın neden bu kadar etkili olabildiğini göstermektedir.

Geçici koruma kapsamının altında

Türkiye’deki mültecilerin barınma ve diğer temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik ne gibi faaliyetler yapılıyor?

Türkiye’de bu konuda özellikle Göç İdaresi Genel Müdürlüğü etkin çalışmaktadır. 2011 yılında iç karışıklıklar nedeniyle ülkemiz sınırlarına gelen veya sınırlarımızı geçen Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşları, Suriye’deki vatansız ve mülteciler 22 Ekim 2014 tarihinde yürürlüğe giren Geçici Koruma Yönetmeliği ile birlikte geçici koruma kapsamına alınmıştır.

Suriyelilerin barınma ve temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı tarafından kurulan ve yönetilen Geçici Barınma Merkezleri mevcuttur. Bu merkezlerde eğitim ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere Suriyelilerin yiyecek ve barınma ihtiyaçları karşılanmaktadır. Bu gün hâlihazırda toplam 10 ildeki (Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Kilis, Mardin, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Adana, Malatya) 23 merkezde 245 bin 401 Suriyeli barındırılmaktadır. Sağlık hizmetleri, geçici barınma merkezlerinin içinde ve dışında Sağlık Bakanlığı’nın kontrolü ve sorumluluğunda yürütülmektedir. Geçici Barınma Merkezleri dışında 2 milyon 81 bin 598 Suriyeliye sağlık hizmeti verilmiştir. Kamp dışındaki Suriyelilere maaş verilmemektedir. Bu yabancılar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, Kızılay, BMMYK, STK’lar vb. kuruluşlardan yardım alabilmektedirler. Buna karşın kendileri çalıştıkları için örneğin ABD’de sıklıkla gördüğümüz sokaklarda yatan evsizler Türkiye’de çok sık rastlanan bir durum değildir.

Buradan doğan vatandaş olmuyor 

Türkiye’deki mültecilerin ülkemizdeki doğum oranı kaçtır, Türkiye’de doğan mültecilere yönelik çalışmalar ile sınırlarımıza mülteci olarak girenlere yönelik çalışmalar arasında fark var mı?

2011- 2016 yılları arasında ülkemizde geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerden 224 bin 750’si Türkiye’de doğmuştur. Türkiye’de doğan Suriyelilerin kendiliğinden Türk Vatandaşlığı kazandığı ayrı bir yanıltmadır. Söz konusu çocuklar, ailelerin tabi olduğu statüye tabi olmaktadır. Yabancıların Türkiye’de doğan çocukları ile aileleri hakkında yapılan işlemler arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Suriyeliler geçici statüde oldukları için, Suriyeli anne babanın çocuğu Türkiye’de doğsa da kendiliğinden vatandaş olmamaktadır.

Yabancı öğrenci sınavına giriyorlar

Mülteci çocukların eğitim ve adaptasyonlarına ve genel uyuma ilişkin ilişkin ne tür faaliyetler yürütülüyor?

Uyumu gerçekleştirmenin en önemli yolu, eğitimdir. Hâlihazırda ülkemizde bulunan yabancılar Milli Eğitim Bakanlığına bağlı örgün eğitim kurumları ve geçici eğitim merkezlerinde eğitim hizmetlerinden faydalanabilmektedirler. Okul çağındaki Suriyeli çocuk sayısı 968 bindir. Ülkemizde eğitim ve öğretim çağında bulunan 508 bin 846 öğrenci eğitim hizmetlerinden faydalanabilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde kamp içi 31, kamp dışı 401 olmak üzere 432 geçici eğitim merkezi bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülkemizde bulunan yabancıların tamamının yalnızca örgün eğitim kurumlarında, Türk vatandaşı çocuklar ile birlikte eğitim hizmetlerinden faydalanmasına yönelik faaliyetler yürütülmektedir. Çalışmaların tamamlanmasının ardından geçici eğitim merkezlerinin faaliyetleri durdurulacaktır. Türkiye’de üniversite öğrenci sayısı, toplam 7 milyon 233 bindir. Bu öğrencilerin 108 bin 832 si yabancı uyrukludur. Yabancılar yurtdışında okuyan Türkler gibi, yabancı öğrenci sınavına girerek öğrenci olmaktadır. 7 milyon 233 bin öğrenci arasında 15 bin 123 kişi Suriyeli üniversite öğrencisidir.   Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı bir proje kapsamında bin 275 Suriyeli öğrenciye burs vermekte olup, bunların 777’i bu yıl üniversiteyi kazanan Suriyelilerden oluşmaktadır.  Lisans öğrencilerine 700 TL burs verilmektedir. Yüksek lisans ve doktora bursları daha fazladır.

Buraya alıştılar dönmezler söylemi doğru değil 

Suriye’deki iç savaş bittiğinde mülteci statüsündeki Suriyelerin ne kadarının ülkelerine dönmesini bekliyorsunuz? Bu konuda bir çalışmamız var mı?

Ülkelerindeki savaş durumu devam ettiği için, geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerin, ne zaman ve ne kadarının ülkesine dönüş yapacağına ilişkin net bir tahmin yapmak mümkün değil. İlgili kurumlarca, her ihtimali dikkate alan çalışmalar sürdürülmektedir.  184 bin 901 Suriyeli Ramazan bayramında bayramlaşma için, ülkelerine çıkış yaptı. Essalame Gümrük Kapısı Müdürü General Kasımi, “Aldığımız bilgilere göre gelenlerin yüzde 20’ye yakını Türkiye’ye geri dönmeyecek” diyor. Bu konuda elimizdeki somut bir veri, Fırat Kalkanı Harekâtı sonrası güvenli bölge sağlandığında 50-100 bin arası Suriyelinin geri dönmesidir.  1 Mayıs 2017 tarihli Başbakanlık Afet ve Acil Durum (AFAD) Başkanlığı, Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan sonra ülkelerine dönen Suriyelilerin sayısının 50 bini geçtiğini ifade etmiştir.  Sadece artık temizlenen Cerablus’a dönenler bile 44 bin 600 kişidir.  Bu noktada “buraya alıştılar dönmezler” söylemi doğru değildir. Türkiye her zaman Suriye’den daha gelişmiş ve daha refah içindeydi. Buna rağmen Suriyeliler daha önce gelmedi. 2011 yılı sonrası ülkelerinde savaş ve kan olduğu için geldiler.

Suç oranları düşük 

Türkiye’deki başta Suriyeliler olmak üzere değişik kökendeki mültecilerin karıştıkları adli ve kriminal olayların oranı genel suç oranına göre kaçtır? Son dönemlerde bazı şehirlerde özellikle Suriyelilere yönelik tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?

2014 yılı Türkiye de toplam adli olay sayısı 1 milyon 870 bin 374 iken, olaya karışan Suriyeli sayısı 10 bin 352. 2015 yılında 1 milyon 858 bin 120 adli olaya karışan Suriyeli sayısı 13 bin 557.  2016 yılında 1 milyon 876 bin 816 adli olaya karışan Suriyeli sayısı 14 bin 457.  2017’nin ilk 6 aylık döneminde 956.306 olaya karışan Suriyeli sayısı 7.157’dir. Ülkemizde bulunan Suriyelilerden suça karışanların sayısı genel suç oranları dikkate alındığında düşük oranlarda seyretmektedir.  İçişleri Bakanlığı’nın 05.07.2017 tarihinde açıkladığı rakamlara göre Suriyelilerin karıştıkları olayların Türkiye’deki toplam asayiş olaylarına oranı 2014-2017 arasında yıllık ortalama yüzde 1,32’dir. Bu olayların önemli bir kısmı da, kendi aralarındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanan olaylardır.

Suriyeliler de Türk Ceza Kanunu’na tabi 

Adana’da bir Suriyeli gencin sosyal medyadan paylaştığı video Türk vatandaşlarında tepkiye neden oldu, bu konuda Suriyelilerin kendi vatandaşlarına yönelik otokontrole dayalı faaliyetleri var mı?

Had bilmez bir kişinin yaptığı bir saygısızlığı bir topluma mal etme hatalıdır. Ülkemizde bulunan Türk Vatandaşları ile yabancılara yönelik herhangi bir ayrım gözetilmeksizin ülkemiz yetkili makamları tarafından Türk Ceza Hukuku uygulanmaktadır. Ülkemizde bulunan Suriyelilerden suç işleyenler hakkında karıştığı suçun niteliğine göre adli ve idari makamlar tarafından yapılan değerlendirmeye göre karar verilmekte.  Eğer gerekli görülmesi halinde Geçici Koruma Yönetmeliğinin 8 inci maddesi kapsamında bu yabancıların statüleri iptal edilmesi ve haklarında idari gözetim kararı alınması mümkündür.

***

Kandan ve savaştan kaçtılar

Türkiye’deki mülteciler sosyal ve ekonomik hayatta yer almaya başladı, bu mülteciler ilerleyen yıllarda kültürel hayatta bir soruna yol açar mı? Açarsa nasıl sorunlar yaşanır?

Suriyelilerle aramızda dil ve kültürel farklılıklar olması ister istemez sorunlara yol açmaktadır. Bu nedenle sayısal olarak Suriyelilerin çok fazla olduğu örneğin bir Urfa’da bu konu hiç dile gelmezken birkaç bin Suriyelinin olduğu başka bir şehirde ya da herkesin zaten başka bir yerden geldiği İstanbul da çok ciddi sıkıntılara yol açabilmektedir. Bunu Urfa örneğinden gidersek zaten akrabalıkların bulunması, kültürlerin daha yakın olması ile açıklamak mümkün. Unutulmaması gereken gerçek, Türkiye’nin Suriyelilere kapılarını açtığı dönemde, Suriye’de insanlar savaşın neden olduğu kıtlık nedeniyle kedi köpek yemek için fetva istedikleridir. Daha yakın bir tarihte Halep düştüğünde  kadınların intihar fetvası istediler. Suriye’de 15 Temmuzda bizim vatandaşlarımızın kahramanca yaptığı gibi göğüs göğüse bir çarpışma alanı yok. DAEŞ ayrı katliam yapıyor, Esed kendi insanlarına varil bombası atıyor, PYD ayrı insanlarını öldürüyor, koalisyon güçlerine ait uçakların attıkları bombaların durumu ortada. Suriyeliler Türkiye’ye daha fazla refah içinde yaşamak için gelmediler, kandan ve savaştan kaçtılar.

***

Geçici kimlik kartları var 

Suriye’deki iç savaşın ardından karşılaşılan mülteci ve sığınmacı sorunuyla birlikte Türkiye’nin göçmen politikasında, sığınmacı ve mülteci politikasında ne gibi değişiklikler yaşandı?

Türkiye çok göç alan bir ülke olarak bu konudaki politikası oldukça titiz, resmi anlamda çok az mülteci kabul etmektedir. Aynı durum vatandaşlık başvuruları için geçerli. Vatandaşlık kanununda yabancıların vatandaş olma şartları var takdir Türkiye’nin olduğu için,  bu yetki çok nadir kullanılmaktadır. Türkiye 2011 yılı sonrası Suriyeliler geldiğinde, ırk, dil, din ve mezhep ayrımı yapmaksızın savaş kaçanlara açık kapı politikası uygulasa da, Türkiye’ye gelen Suriyelilere geçici konuk statüsü verdi. Düzeni sağlamak üzere herkesin parmak izini alarak geçici kimlik kartları verdi.

25 Milyar dolar harcadık 

BM ve Avrupa’dan şu ana kadar kaç liralık yardım geldi, sağlık ve eğitim giderlerini oradan mı karşılıyoruz?

Uluslararası standartlarda toplam yapılan harcamalar miktarı (STK’lar ve Uluslararası yardımlar dâhil) 15 trilyon 303 milyar 750 milyon 658 bin 98 lira.  Türkiye’nin Suriye krizinde mülteciler için kamu kurumu, sivil toplum kuruluşları ve halk tarafından yapılan toplam harcaması ise toplam 25 milyar dolar. Sağlık ve eğitim giderleri ulusal bütçeden karşılanmaktadır. Bu çok ciddi bir rakam olup, Türkiye’nin özverisini göstermektedir. Bunun yanlış anlaşılmaması için tekrar etmek istediğim üzere, Suriyeliler kamplar dışında kendi ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Hatta iki yıl üst üste en çok yatırım yapan yabancılar Suriyeliler olmuştur.

 

Benzer konular