Nizar Ekrem Harrat. 1957 yılında Suriye’nin başkenti Şam’da doğdu. Ömrünün büyükçe bir kısmı Mısır ile Suriye arasında geçti. Mısır’da bir fabrikası, Suriye’de satış mağazası vardı. Mobilya ve küçük çapta müteahhitlik işleri yaptı. Müşteri profili daha ziyade oteller ve tatil köyleriydi. Suriye devriminden sonra Mısır’da Suriye Göçmenler Topluluğu ve Devrim yanlılarının liderliğini yaparken Sisi rejiminin baskısıyla ülkeden çıkmak zorunda kaldı. Belki başka bir ülkeye gidebilirdi fakat Türkiye’ye gelmeyi tercih etti. Esed rejimi tarafında idama mahkûm edildi. Mısır’da ülkesi için hapis yattı.
-Suriyeli iş adamlarını bir araya getirme uğraşındasınız. Her şeyini geride bırakmış, yeni bir başlangıç yapmak zorunda kalan insanlardan bahsediyoruz. Bu anlamda genel bir çerçeve çizebilir misiniz?
Bir kere ülke bağlamından bağımsız olarak düşünülmesi gereken bir iş adamı gerçeği var. O da iki tür iş adamı profili olduğu. Birinci türe meslek erbabı, esnaf ve zanaatkâr dediğimiz topluluk giriyor. İkinci tür ise ticaret yapan insanlar grubundan oluşuyor. Devrim sonrası ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan iş adamları gerek Türkiye’de, gerekse diğer ülkelerde olsun pek çok iş yeri açtı. SIBA diye bir oluşum var. Açılımı Syrian International Business Association / Suriye Uluslararası İş Derneği. Dostlarımız bu derneğin şu anda İstanbul merkezli olmak üzere Türkiye ayağını temsil ediyor. Biz de destek veriyoruz. Tespitlerimize göre Suriyeli iş adamları Türkiye’de daha ziyade lokantacılık ve hizmet sektörüne dönük faaliyet veriyor. Burada ağırlıklı olarak küçük sermaye sahipleri bulunuyor. Burada ilginç bazı gerçeklerle karşılaşıyoruz. Örneğin daha önce Suriye’de devlet memurluğundan başka iş yapmamış pek çok insanın iş yeri açtığına tanık oluyoruz. Tabii, bu biraz da mecburiyetten kaynaklanıyor. Bu insanlar doğrudan mesleğin veya ticaretin içinden gelmiyor. Bu da doğal olarak bazı sıkıntıları beraberinde getiriyor. Bir de büyük sermaye sahipleri var. Bunlar daha ziyade Gaziantep ve İstanbul civarında kümelenmiş, buralarda fabrika açmış bir topluluk. Her iki kesimden iş adamlarına hizmet vermeye, onların işlerini kolaylaştırmaya gayret ediyoruz.
-Siz Mısır’dan geldiniz. Körfez ülkelerinden gelenler var. Suriyeli iş adamı niçin Türkiye’yi tercih ediyor? Bu tercihin sebebi nedir?
Daha ziyade şartların dayatması diyebiliriz belki ama şöyle bir gerçek de var. Türkiye iş adamlarına büyük fırsatlar sunan, her şeyden öte işinizi özgürce yapabileceğiniz bir ülke. Örneğin Suriyeli bir iş adamı açısından Mısır veya Körfez ülkelerinin gerek dil, gerekse kültürel ögeler açısından daha cazip olması beklenir. Ancak oralarda eğer çok büyük bir sermayeyi temsil etmiyorsa barınabilmesi pek kolay değil. Çünkü Mısır olsun, Körfez ülkeleri olsun gerçekten ciddi anlamda sizi kaçırmak için ellerinden geleni esirgemiyorlar, büyük bir baskıya maruz kalıyorsunuz. Örneğin 2013 yılında Mısır’da yaklaşık 700 bin civarında Suriyeli mevcuttu. Bugün bu sayının 130 binlere düştüğünü söyleyebiliriz. Oraya ciddi paralarla gidip iş kurabilen insanlar tutunabildi. Hatta onların bile birçoğu Mısır’ı terk etti. Çünkü günlük yaşamınıza dek sirayet eden, hissedilir bir baskı rejimi söz konusu. Özellikle Sisi darbesi sonrası ülke iyice çığırından çıkmış durumda. Bu minvalde başka bir gerçekten bahsetmek gerekirse daha önce Avrupa’ya gitmiş pek çok Suriyeli iş adamının bile daha sonra koşullar itibariyle Türkiye’yi tercih ettiğini görüyoruz.
-Peki, Suriye Uluslararası İş Derneği Türkiye temsilciliği nedir, ne iş yapar?
Uluslararası derneğimizin kuruluşundan başlayalım. İlk toplantımızı 2017 yılının Mart ayında Frankfurt’ta yaptık. İkinci toplantımızı ise Temmuz ayında Marsilya’da gerçekleştirdik. Bu toplantılarda derneğin tüzüğü belirlendi. Pek çok ülkeden Suriyeli iş adamı katıldı. Seçimler sonucu Yönetim Kurulu ortaya çıktı. Yönetim Kurulu İngiltere, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Mısır gibi farklı ülkelerde iş yapan insanlardan oluşuyor. Dernek merkezinin Kanada’da olduğunu ayrıca belirtelim. Derneğimizin Türkiye temsilciliğini açmamıza bir Gaziantep gezisi neden oldu diyebiliriz. Oradaki iş adamlarıyla verimli temaslar kurulunca böyle bir karar alındı. Yeni bir derneğiz, bu yılın ortalarında faaliyete geçtik. Şu ana dek İstanbul ve Bursa’da olmak üzere iki kez geniş katılımlı toplantı tertip ettik.
Derneğinize üye olmanın koşulları neler?
Suriyeli bir iş adamı olmanız ve Türkiye’de bir ticaret siciline sahip bulunmanız bizim için yeterli.
-Ne tür hedefleriniz var?
Yıllık periyotta en az 100 yeni üyeyi bünyemize katmak gibi bir hedefimiz var. Üyelerimizi Türkiye’deki ticaret mevzuatı açısından bilgilendirmek, Türk partnerler ile diyaloğu geliştirip her iki toplumun menfaatine ortak projeler gerçekleştirmek, üyelerimiz arasındaki ilişkileri daha da güçlendirip çabuk mobilize olabilmeyi sağlamak, mesleki gelişimi hedefleyen eğitim programları düzenlemek hedeflerimiz arasında. Bu arada aslen Suriye menşeli olup başka ülkelerin ürünü gibi algılanan ekonomik ve kültürel değerlerimize sahip çıkmayı unutmayalım. Netice itibariyle yurt dışına büyük göç veren bir ülkeyiz. Bu göç, değer üreten insanların ülkeden çıkışı, dolayısıyla değerin ülkeden çıkışı anlamına geliyor. Zamanla bu değerlerin başka ülkeler adına tescil edilmesi gibi bir risk söz konusu. Suriyeli iş adamları olarak bir sorumluluğumuz da bu, kendi değerlerimize sahip çıkmak.
***
Düzeltme: Üstad Nizar Harrat, Suriyeli bir işadamı ve sivil toplum lideri olarak Suriye Uluslararası İş Derneği’ne destek vermekte fakat resmi olarak yönetiminde yer almamaktadır. Biz röportajı yaptığımız sırada aramıza katılan değerli dostu Sayın Mahmud Badenceki derneğin yönetiminde yer almakta olup aynı zamanda müdürlük görevini yürütmektedir.