Güney Afrika’da bir Türk aday

Dört bir tarafında seçimlerin yapıldığı Afrika kıtasında bu yıl Güney Afrika Cumhuriyeti de yeni başkanını ve temsilcilerini seçmek için sandık başına gidiyor. Irkçı apartheid rejiminin son bulmasından bu yana tek başına iktidarda olan Mandela’nın partisi Afrika Ulusal Kongresi (ANC) 25 yıldan sonra ilk defa başka bir parti ile koalisyon yapma ihtimali ile karşı karşıya. Bu seçimi bizim için önemli kılan diğer bir faktör ise, seçimde başkan adayı olarak bir Türk iş adamının yarışıyor olması. 18 yıl önce Güney Afrika’ya gelen Mehmet Vefa Dağ, “Vefa Holding”in sahibi. Dağ, ticaretten sonra siyasete de atılıyor. Dağ ile siyasete girme hikâyesi ve partisinin geleceği hakkında konuştuk.

İnsanlar yurtdışına çıktığı zaman genellikle Avrupa ülkelerini tercih eder, hangi sebep sizi Güney Afrika’ya getirdi?

Üniversiteden mezun olduktan sonra başarılı bir öğrencilik hayatımın olmasına rağmen İmam Hatip geçmişimden dolayı memurluk sınavlarında bir türlü başarılı olamıyordum. Öyle bir ortamda geleceğimin olmadığını anladığım için yurtdışına çıkmaya karar verdim. O vakte kadar aklımda ne Güney Afrika ne de yurt dışına çıkma fikri vardı. Burada yaşayan bir arkadaşım bana burayı tavsiye etti. Ben de Güney Afrika’ya geldim. Buraya gelirken valizim ve ideallerimden başka bir şeyim yoktu. Elimdeki imkanlarla ticarete başladım.

“Sözümüzü yutarız” ayetinden esinlendim

Başka bir ülkede eğitim almak, çalışmak, ticarete girmek başka siyasete atılmak başka bir şey. Güney Afrika’da siyasete girme süreciniz nasıl oldu?

İktidardaki ANC hükümeti toplumda büyük hayal kırıklıkları oluşturmaya başladı. Halka verilen sözler tutulmuyor, beklentilerse tükenmiş durumda. Toplum altarnetif bir parti arayışında. Ben de Güney Afrika’ya tüm imkânlarımla katkıda bulunmak amacı ile 2009 yılında Ulusal Parti’de ilk defa politikaya atıldım. 2014 yılında partinin CEO’su oldum. Daha sonra bu partiden ayrılarak 2016 yılında Güney Afrika’da ilk yabancı kökenli insan olarak Aşura Partisi’ni kurdum. Partimizin adını da Şura Suresi’ndeki “sözümüzü tutarız” ayetinden esinlenerek koymuştuk. Bu parti sadece belediye başkanlığı için Cape Town’daki Müslümanlara yönelik bir partiydi. Seçimlere girdik ama istediğimiz başarıyı yakalayamadık, çünkü partiyi seçimlere bir ay kala kurmuştuk. Kendimizi halka yeteri kadar tanıtamadık.
2017 yılında arkadaşlarımızla Aşura Partisi’nin ismini tüm ülkeye hitap edecek şekilde Güney Afrika Ulusal Demokratik Parti’si olarak değiştirdik. Bu parti ile tüm ülkede seçim çalışmaları yapıyoruz.

Partinizi kurarken herhangi bir zorlukla karşılaştınız mı?

Tabi ki karşılaştık. Aşura Partisi’ni bir ayda kurmuştuk fakat Güney Afrika Ulusal Demokratik Parti’sini kurmamız bir buçuk yılımızı aldı. Partimiz olmadık sebeplerle iki defa YSK tarafından reddedildi. Yabancı kökenli olduğum için hâlâ bir takım dışlamalara maruz kalıyorum.

23 Mart’ta büyük miting

İnsanların partinize bakışı nasıl?

Şunu net bir şekilde ifade edebilirim ki, Güney Afrika Ulusal Demokratik Parti’sini kurduktan sonra hiç beklemediğimiz bir ilgiyle karşılaştık. Toplumda inanılmaz bir teveccüh var. Partimize milletvekilliği adaylık başvuruları çok yüksek düzeylerde. Şu an bütün eyaletlerde adaylarımız var. Partimizde siyah, beyaz, melez, Hintli her renkten aday var. Güney Afrika’nın gökkuşağı toplumunu yansıtan bir partiyiz. Belli bir kesimi değil, tüm halkı kucaklayıcı bir potansiyelimiz var. Güney Afrika’da kabileler çok önemli yer tutar. Eyaletlerden birindeki başkan adayımız çok köklü bir kabilenin reisi.

Yabancı kökenli olmanıza muhalefet ediliyor mu, insanlar bunu nasıl karşılıyor?

Güney Afrika doğumlu olmadığım için zaman zaman saldırılar oluyor. Tepkiler özellikle ana muhalefetteki Demokratik Birlik (DA) Parti’sinden geliyor ama gariptir ki, Western Cape Eyaleti’nin şu anki başbakanı Hellen Zile Almanya doğumlu. Sanıyorum bu saldırıları bizim partimize en çok kendi partilerinden katılım olmasının verdiği tedirginlikle yapıyorlar. Çok büyük ihtimalle seçimlerde o partiyi en güçlü olduğu Western Cape Eyaleti’nde ciddi bir şoka uğratacağız. Partimiz dışından baskı var ama biz yolumuzda emin adımlarla yürüyoruz.
Halktan bize karşı bir tepki yok aksine bizi kucaklıyorlar. Hiç beklemediğimiz bir ilgi ile karşı karşıyayız. Zaten halk iş yapacak adama bakıyor. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Bize insanların güveni yüzde yüz. Bunu da iş hayatımızdaki başarılarımıza bağlıyor olmalılar. 23 Mart’ta da büyük bir miting yapacağız, o bizim gövde gösterimiz olacak.

ÇOCUKLARIN YÜZDE 83’Ü EVLİLİK DIŞI
Ülkenin en önemli sorunları ve sizin bu sorunlara yönelik çözümlerinizden bahsedebilir misiniz biraz?

Ülkenin en büyük problemi işsizlik. Resmi rakamlara göre ülkenin yüzde 28’i işsiz. İşsiz olan insanlar suça bulaşıyor ve ülkede suç oranları artıyor. Afrika kıtasının bu ülkesini sanayi ülkesi yapma hayalimiz var.
Her şehre tam teşekküllü devlet hastanesi yapacağız. Adil eğitim olanaklarına ulaşamayan yüz binlerce gencimiz var. Her şehre bir üniversite kuracağız. Büyük şehirlerin hepsine birer havaalanı kuracağız. Bununla kalmayarak üç başkentimizi hızlı tren rayları ile birbirine bağlayacağız.
En önemli sorunlarımızdan biri bu ülkede milyonlarca insan suyu, elektriği ve hatta tuvaleti olmayan, bir nevi hastalık saçan “teneke evlerde” yaşıyor. Bu insanlarımıza ev vereceğiz.
Güney Afrika’da insanlar paraları olmadığından evlenemiyor ve ülkedeki çocukların yüzde 83’ü evlilik dışı. Evlenen her çifte 50 bin rand evlilik ödeneği vererek evliliği teşvik edeceğiz.
Şu an ülkede 15 milyon AIDS’li hasta var. Bu rakam nüfusun dörtte birinden fazlasına denk geliyor. Bu insanlara ilaçlarını biz üretelim diyoruz. Dışarıdan almayalım. Sadece 2,7 milyar rand paramız ilaca gidiyor.
Bizim manifestomuz 300 sayfadan oluşuyor. Her soruna çözümle geliyoruz. 21. yüzyıl Güney Afrikasını hayal ediyoruz. Değişimi hayal ediyoruz. Kendimize yetip çevre ülkelere fayda sağlayalım diyoruz. Sanayi, sağlık, eğitim, alt yapı, politikada şeffaflık, her alanda.

30 SANDALYE HEDEFLİYORUZ

Seçim çalışmaları nasıl gidiyor?

Küçük beklentilerle yola çıkmadık. Ülke yönetimine talibiz ve bunu kadrolarımızla yapabilecek potansiyeldeyiz. Teşkilatlarımız tüm ülkede koşturuyor. Propagandamızı 3 ayrı dilde yapıyoruz. Geldiğimiz süreç itibari ile 8 tane yerel parti de bize dâhil oldu. Kendilerine neden bize katıldıklarını sorduğumuzda, bize inandıklarını söylediler. 400 sandalyeli parlamentodan en az 30 koltuk hedefliyoruz. Bu seçimin sürpriz partisi olacağız. Bunları gördüğümüz ilgiye dayanarak söylüyorum.

Benzer konular