Görmek istemediğimiz dünyanın habercileri

Katliam, soykırım, açlık, felaket, ayrımcılık… Her an dünyanın bir köşesinde bir problem, bir sorun, bir dram yaşanıyor. Birçoğundan haberimiz bile olmuyor, bir kısmını da öyle kanıksamışız ki okuyup geçiyoruz. Vicdanımız biraz sızlayacak gibi olursa da “imkânımız yok, yapacak bir şey de” diyerek susturmayı başarıyoruz. Şükür ki tam bu noktada harekete geçmeyi tercih eden pırıl pırıl gençler var. Human Movie Team, ağzıyla su taşıyan karınca misali, “Ateşi söndüremesek de safımız belli olsun” diyerek yola çıkan, 18-25 yaş aralığındaki 20 üniversite öğrencisi genç kızdan oluşuyor. Dikkatimizi çekmeyen, görmek istemediğimiz ya da alıştığımız insani dramlara dikkat çekmek için videolar hazırlıyor, İngilizce, Arapça ve Türkçe olmak üzere 3 dilde yayınlıyorlar. Yeri geldiğinde bu 6 dile kadar çıkıyor. Şimdiden ses getiren işlere imza attıklarını söylemek gerek.

Ekibin bir araya gelmesi geçtiğimiz yıl Uluslararası Mülteci Hakları derneğinin Mülteci Hikâyeleri video serisi ile olmuş. Mültecilerin içinde bulunduğu şartlara dikkat çeken bir dizi multimedya çalışması yapan gençler, imza attıkları işler beğenilince, insan hakları üzerinde çalışan platformlardan da çeşitli talepler almışlar. Human Movie üyelerinden Betül Doğan, “Gönüllü olarak bazı platformlara video klipler hazırlıyorduk ancak bunu bir isim altında yapmıyorduk. Daha sonra bir isim altında bir araya gelmeye karar verdik. Çalışma alanımız genelde insan hakları ihlalleri, mazlum coğrafyalarda yaşanan zulümler gibi konular olunca ve de daha çok multimedya çalışmaları üzerinden gitmek istediğimiz için Human Movie Team adını aldık” diyor.

Mutfağa girdiler

Ekip olarak mülteci hikâyeleri için bir araya geldiklerinde işin mutfağına girmişler. Yönetmen Tülay Gökçimen, organize olmaları ve kendilerini geliştirmeleri noktasında yardımcı olmuş. Eslim Biset Bol, “Kurgu, çekim teknikleri gibi birçok açıdan kendimizi geliştirmeye, yaptığımız işin her bölümünü hepimiz öğrenmeye çalıştık. Sadece kurgu, sadece çekim ya da sadece çeviri yapmadık. Her aşamasıyla ilgilenerek bir video ortaya çıkarmayı öğrendik” diyor.

Grup üyeleri kendilerini geliştirmelerinin yaptıkları işe katkı sağlayacağının da farkında. Bu nedenle her biri kendisine bir bölge ve/ya ülke belirlemiş. Anadolu Ajansı ve TÜGVA’nın işbirliği ile yaptıkları Çatışma Bölgeleri ve İnsan Diplomasisi Atölyesi’ne katılıp bölge uzmanlığı kazanmaya çalışıyorlar. Bölgesinin dilini bilmeyenler dil kurslarında ter döküyor. Hepsinin hedefi çalıştıkları bölgeyi de bizzat giderek görmek ve anlamak.

BM irtibata geçti

Haber kaynakları ise bazen bölgede çalışan bir aktivist, bazen yerel bir haber sitesi, bazen de sosyal medya oluyor. Bazen de kendi çektikleri videoları kullanıyorlar. Yurt dışında eğitim gören arkadaşları da bulundukları yerden hem haber geçiyorlar hem de sokak röportajları yapıyorlar. Örnek vermek gerekirse, Halep kuşatma altındayken bir yetimhanede mahsur kalan 47 yetim çocuğun sesini onların duyurduğunu söylemek lazım. Bölgedeki bir aktivist tarafından çekilip kendilerine yollanan videoyu hemen İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça ve Türkçenin de olduğu 6 dile çevirip sosyal medyada paylaşan Human Movie Team’in bu paylaşımı anında ilgi gördü. Bir süre sonra BM Sözcüsü ekibe ulaşıp bilgi aldı ve o çocuklara ulaşılıp yetimhaneden çıkarılmaları sağlandı.

Ajitasyon yapmıyoruz gerçeği veriyoruz

Arapça Mütercimlik öğrencisi olan Eslim Biset Bol, aynı zamanda basın tercümanlığı da yapıyor. Libya’yı takip eden ve Libya uzmanı olmak için dersler alan Bol, bölgeden haberler alabilmek için farklı grupların sözcüleriyle irtibata geçtiğini anlatıyor. Bol, yayın ilkeleri hakkında da şunları söylüyor: “Kanlı, ajitasyona sebep verecek görüntüler kullanmamak. Orada yaşanan olayı insanlara anlatmak istiyoruz, fakat bomba altında paramparça olan bir çocuğu paylaşarak insanları bu görüntüleri kanıksar hale getirmek istemiyoruz.”

Sümeyye Yiğit ise Mısır ve Cezayir üzerine çalışıyor. Yiğit, “Allah’ın hukukunu gözeterek bu yolda bir şeyler yapmak istedik. Bölgelerimizin tarihini öğreniyor ve bugünkü sosyal, politik durumlarına da hâkim olmaya çalışıyoruz. İnsanlar olaylardan ancak büyük bir katliam olunca haberdar oluyor fakat Ortadoğu’da her gün bir sıkıntı yaşanıyor. Bunları canlı bir şekilde gündemde tutmak, insanları haberdar etmek amacıyla bu paylaşımları yapıyoruz” diyor.

Nerede ihlal varsa ilgileniyoruz

İletişim Fakültesi öğrencisi olan Rubaşa Ergin bir yandan İngilizce ve Arapça çalışırken, bir yandan da Suriye hakkında kendini geliştiriyor. “Gazeteci olmak istiyorum. Hedefim Ortadoğu’da sahada çalışmak. Alan uzmanlığı olarak Suriye’yi seçtim. Birinci derecede çatışma bölgesi. Oradaki haberleri bulmak ve buraya iletmek ve çevirmeye çalışıyoruz. Savaş muhabirleri, gazeteciler, sahada olan aktivistler, yerel medya, hepsini takip ederken olaylara tek taraflı da bakmıyoruz. Mesela Suriye’de Esed’in kanallarını da takip ediyoruz. Amerika ve Avrupa basınını da takip ederek orada oluşan İslamofobi olaylarını takip ediyoruz. Herhangi bir yerde insan haklarıyla ilgili bir şey varsa bizim alanımıza giriyor” diyor Rubaşa Ergin.

Tüm dünyayı bilmek zorundayız 

Elif Kırmaç eğitim aldığı Psikoloji dalını insanlara yardım edebilmek için seçmiş. Bölge olarak kendine Filistin’i seçen Kırmaç, “Çekim, kurgu gibi teknikler benim için yeni bir şey ama İslam coğrafyası ve mazlumlarla ilgili anlamlı bir şeyler yapmak istiyordum. Böylece başladım. Tüm çalışmalarımızı teknik imkânsızlıklar içinde yapıyoruz. Derslere gitmiyoruz. Emanet bilgisayarlarla video yetiştirmeye çalışıyoruz. Sabır ve iyi niyetle ilerlemeye çalışıyoruz ve Allah yolunda kaybolan bir şey olmayacağını düşünüyoruz. Gündemi takip ediyoruz. Çünkü herkes sadece kendi bölgesinden değil tüm dünyadan haberdar olmak zorunda” diyor.

Ekipmanları ödünç alıyorlar

Ekibin tek evli üyesi Meryem Songür Işkın fotoğrafçılık üzerine kendisini geliştirmeye çalışıyor bir yandan da lisansa hazırlanıyor. Mavi Marmara şehidi Cengiz Songür’ün kızı olan Işkın’ın, bu olaydan sonra zaten var olan Filistin ilgisi daha da artmış. Bu nedenle bölgesi Filistin ve Balkanlar. Işkın da tamamen gönüllü olarak yaptıkları bu çalışmalarda imkânlarının kısıtlı olmasının olaylara hızlı reaksiyon gösterebilme kabiliyetlerini azalttığını anlatıyor: “Kendi emektar bilgisayarlarımız çalıştığımız programları kaldırmıyor. Normalde bir saatte yapabileceğimiz bir video 5-6 saatte ancak tamamlanıyor. Ekipmanları bazı kurum ve kuruluşlardan rica ederek ödünç alıyoruz. Elimizde kılıfsız tripod, otobüsle çekim yapmaya gidiyoruz. Çizilmesin emanettir diye üstlerine titriyoruz” diyor. Tamamen gönüllü olarak, mazlum insanların seslerini duyurmaya çalışan Human Video Team’in yeni açtıkları sosyal medya hesaplarının takipçi sayısı şu an az. Ancak bu kadar takipçiyle bile dikkat çekmeyi başarıyorlar. Ekipman, eğitim, sosyal medyada takip, TT, RT… her türlü destek bekliyorlar. Fazlasıyla da hak ediyorlar, sizce de öyle değil mi?  twitter.com/humanmovieteam

***

İzle düşün harekete geç

Betül Doğan “Sloganımız ‘İzle, düşün, harekete geç’. İnternet sayesinde dünya küçücük bir ekrana sığdı. İnsanlara bir şey izletiyoruz ve düşünmeye başlıyorlar. Bir süre sonra harekete geçiyorlar. Bize ‘Biz neler yapabiliriz’ diye mesajlar geliyor. Çok farklı görüşte insanlardan bile ‘Arkanızdayız, tebrik ederiz’ mesajları alıyoruz” diyor.

***

Kâğıt toplayıcısının hayatı değişti

Human Video Team’in dokunduğu hayatlardan birisi de Suriyeli mülteci Nadir İbrahim. Suriye’de zengin bir adamıyken göç yolunda servetini kaybeden Nadir İbrahim’le Süleymaniye’nin arka sokaklarında bir hurdacıda kâğıt toplarken karşılaşmışlar. 5 dil bilen iş adamının Lübnan’da bıraktığı ailesini geçindirebilmek için kâğıt toplamaya çalışması duygulandırmış onları ve videonun kayıt tuşuna basmışlar. “Suriyeli mülteciler hakkındaki algı eğitimsiz, kırsal kesimden gelen insanlar olduğu. Biz bu algıyı değiştirmek ve onların da bizim ülkemize katkıda bulunduklarını göstermek istiyoruz” diyorlar. Nadir İbrahim’in hikâyesini yayınlanınca AA ve ulusal medya kuruluşları kendisine ulaşıp görüşmüş. İbrahim şu an Kurtköy’de bir şirkette iyi bir maaş karşılığında çalışıyor.

 

Benzer konular