Suriye Baas’ının hüküm sürdüğü 44 yıl boyunca Suriyeli Kürtler’e nüfus cüzdanı verilmedi ve her türlü mülk edinme hakkından mahrum bırakıldılar. Direnişin ilk döneminde Halep, Haseke, Rakka ve Lazkiye bölgelerinde yaşayan Kürtler Esed karşıtı blokta yerini alırken, çatışmaların başlamasından sonraki 4 aylık zaman diliminde PYD tarafından kurtarılmış Kürt kantonları projesi uygulamaya konuldu. Rejimle savaşmak yerine sessiz kalarak özerk bölgeler kurulması ve Suriye Kürdistanı ile ilgili çok yönlü angajmanlara hız veren PKK’nın Suriye kolu PYD, 2012-2013 aralığında farklı Kürt oluşumları hızla tasfiye ederek Kürt bölgelerinde tek güç konumuna yükseldi. Haseke’ye bağlı Amude kasabasında edebiyat öğretmenliği yaparken PYD tarafından yapılan baskılar sebebi ile Türkiye’ye göçmek zorunda kaldığını söyleyen Emin Süleyman yaşadıklarını Gerçek Hayat’a anlattı.
PYD Kürt değil kurt oldu
Öncelikle sizi Suriye’den Türkiye’ye göç etmeye zorlayan sebeplerin ne olduğunu öğrenmek istiyoruz?
Biz buraya Kürd’ün Kürd’e yapmış olduğu düşmanlığın neticesinde göç etmek zorunda kaldık. Kürtçede denildiği gibi ‘Dijminê xelkê ji xelkê bû. Dijminê me jî ji mala bavê me bû.’ (Herkesin düşmanı farklı kesimden iken bizim düşmanlarımız ise bizden idi.) Eğer çoban koyunların düşmanı olursa bizim kurttan şikayet etmemiz ne kadar doğru olur ki. PYD ve yandaşlarını Allah ıslah etsin. Onlar Esed’in 44 yıl boyunca deşmiş olduğu yaramıza merhem olacak iken Kürtler’e zulmediyorlar. Esed derimizi yüzdü, ruhumuzu aldı. Şu an bile birçok Kürt zindanlardadır. Hama’daki halkımız, Allah kendilerine rahmet etsin, öldürüldüler. Esed’in zulmünden kurtulan etlerimizin kemiklerini de PYD kırdı, dağıttı. Oraları güzelleştirmeleri gerekirdi. PYD, halkı için kurt değil Kürt olmalıydı.
PYD baskısı fikri planda mı yoksa daha üst boyutlarda mı ?
Kendileri gibi düşünmeyen ve birlikte hareket etmeyenlere her türden eziyet ediyorlar. Biz direndik ve aşiretimizden 6-7 kişiyi öldürdüler. Esed rejimi ne derse onu yapıyorlar. PYD bölgede Esed gibi tek başına hakim olmak istiyor. Bunlar kendi dışındaki herkesi hain gösteriyorlar.
Kürtler bu ve benzeri ayrılıkçı girişimlerden dolayı millet olarak da zarar görmezler mi?
PYD’nin icraatları, kavimcilik, ırkçılık ve militan laiklik anlayışından ibaret ve bu durum düşmanlığı tetikliyor. Orada kasaplar, fırıncılar vardı. Bunlar muhbir idiler, memur idiler. Borcu olanlar ve PYD’den dolayı bölgeyi terk edenler sonradan onlara tâbi oldular. Müslüman kimlikli kişiler onları sevmiyordu. Oradaki halkın çoğu kandırıldı. Erkekler dışında kadınları da zorla askerlik yapmaları için götürüyorlardı. Esed böyle bir durumda Kürtleri karşısına alamadı. Eğer biz bir olmazsak bizi bölecekler.
PYD’nin dine karşı yaklaşımı nasıl?
Camiler var ancak halk camilere gidemiyor. Halk çarşaf giymekten de korkuyor. Çünkü biri çarşaf giydiği zaman onu IŞİD’çi diye gösteriyorlar. Müslüman olan birileri bir çalışma yapsa ya da bir yer Müslümanların kontrolünde ise hemen PYD buna müdahale ediyor. Kürt halkına fikrini açıkça izah edip Kürtleri karşısına almak istemiyor. Ben dinin düşmanıyım diyemiyor. Ben dışarıdaki güçlerin söylemi ile hareket ediyorum demiyor. PYD’nin amacı sadece Müslümanları birbirinden ayrıştırmak.
Baas ve PYD dönemi arasında Kürtler için değişen ne oldu?
44 yıl boyunca Esed bize baskı uyguladı. Emeğimizi zorla elimizden alıyordu. Kendi anadilimizi konuşamıyorduk. Hakkı konuşan, İslam için çalışan herkesin emeğine el koyuyordu. Çok ağır vergilerle halkı köle durumuna sokmuştu. Baas Partisi tek başınaydı. Suriye halkını tek başına yönetiyordu. Biz de çobanın otlattığı koyun misali onlar ne derse onu yapıyorduk. PKK’yı savunan bazı Kürtler de 1980 yılında Türkiye’den Suriye’ye gelip “Bizim davamız devlettir. Bizim davamız Kürdistan’dır. Biz özgür değiliz. Hakkımız yok, dilimiz yok” dediler. Amaçları ise sadece Komünizm, Marksizm ve Leninizm’dir. PKK, Leninizm’dir. Bize Kürdistan’ı savunacaklarını söylediler ancak Esed’le hareket ettiler. Biz Esed’e karşı çıkınca Esed de PKK üzerinden Kürtleri birbirine kırdırtmaya çalıştı.
Yağmur gibi mermi sıktılar
PYD’nin kısa zamanda Kürt bölgelerinde büyük bir güç elde etmesi neyle açıklanabilir?
PYD, önce bize baskı uyguladı. Bize zorbalık yaptı. Esed, Kürtlerin olduğu yerlerde PYD’ye belediye, karakol ve emniyeti verdi. Bunun üzerine PYD, Kürtler üzerindeki baskılarını arttırdı. İlk olarak konvoylarla Amude kasabasına gelmişlerdi. Biz Esed’e karşı çıktık ve onun devrilmesi için sokak eylemleri yaptık. Böyle bir eyleme anında gökten yağmur gibi mermi yağdırdılar. Sekiz kişi öldü ve onlarca yaralı verdik. Esed, intikamını bizden PYD eliyle alıyordu ve bu sebeple bunları her bakımdan güçlendirdi ve Kürtlerin üzerine saldı.
PYD’nin varlığı ve uygulamaları uzun vadede Kürtler arasında daha büyük çapta çatışma, şiddet ve ayrışma oluşturur mu?
Bir kere halkımıza zulmediyorlar. Bazıları öldürüldüğünde yorganların kılıfını çocukları için kefen yapıp öyle gömdüler. Çünkü halkın çarşıya gidip kefen almalarına bile müsaade etmediler. Baskı konusunda PYD, Esed’i aratmadı. Kürtçede buna kardeş katli derler. Elbette bu durum büyük bir öfke ve kin birikmesine sebep oluyor. Orada fertleri kutsuyorlar, yöneticileri kutsuyorlar. Nasıl ki Suriye halkı Esed’i kutsuyorsa PYD de yöneticilerini kutsuyor ve onları sevmeyenleri, onlardan yana olmayanları hain ilan ediyor. Onlara yanlış olan bir şeyleri söylediğin zaman seni darp ediyorlar, sana ceza veriyorlar. Doğruyu söyleyeni ya tutukluyorlar ya da öldürüyorlar ya da sen onlara uyacaksın. Bunca zulüm ve baskı elbette yeni bir çatışma ve ayrışma doğuracak ve Kürtler birbirini öldürmeye devam edecek.