ABD’deki İsrail lobisi gerçekte kimi fonluyor?

Susan Abulhawa 1970 doğumlu Filistin asıllı bir Amerikalı yazar ve aktivist. Şu anda ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Abulhawa’nın “Gökyüzü ve Su Arasındaki Mavilik” isimli bir de kitabı bulunuyor. Kendisiyle röportaj yapma sebebimiz ise oldukça mühim; zira Abdulhawa, ilk olarak Al Jazeera’da yayınlanan bir habere göre, 21 Aralık’ta ABD’deki 150 kadar STK ve yardım kuruluşu aleyhine, İsrail’e gayri hukuki maddi yardım yapmaları nedeniyle dava açtı. Dava, Amerikalı sivil toplum kuruluşlarınca İsrail ordusuna yardım yapılmasını ve işgal edilen Filistin topraklarında kurulan yerleşim yerlerinin desteklenmesini durdurmayı hedefliyor. İsrail işgalinin bin bir yüzünün çarpıcı hikayelerinden sadece birinin serüveni için Abulhawa ilginç şeyler söylüyor. Biraz fazla iyimserlik olacak ama Susan Abulhawa’nın davasının olumlu sonuçlanmasını ve İsrail’in işlediği suçlara karşı, dünyanın BM tavrını, (yani, görmedim duymadım bilmiyorum tavrını) gözden geçirmek için bir işaret fişeği olmasını umut ediyoruz.

ABD’de bazı STK’ların İsrail işgalini 20 senedir destekliyor oluşu ciddi bir mesele. Özellikle, yapılan yardımın maddi miktarı (280 milyar dolar) göz önüne alındığında sorun daha da önemli hale geliyor. Öncelikle, belirtilen rakamlara nasıl ulaştığınızdan kısaca bahseder misiniz?

Bunlar basılmış ve üzerinde akademik çalışma yapılmış rakamlar ve muhtemelen de aslında olandan daha düşük olarak belirtilmiş. Geçmişte gazeteciler ve bazı organizasyonlar ABD Hazinesi’nin bu konuda adım atması için imza topladılar, ancak bir sonuç alınamadı.

Sözde “hayır” kurumları araştırılsın

Profesör Walt ve Mearsheimer, “İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası” kitabında ABD’deki İsrail lobisi ve Amerikan dış politikasının yakınlığından söz eder. Sizce STK’ların İsrail ordusuna ve kanunsuz yerleşimlere olan finansal desteği bu lobiden doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendi mi? Daha da önemlisi, size göre bu STK’ların İsrail lobisi ile organik ilişkileri söz konusu mu?
Bahsettikleriniz resmi bir inceleme altına alınması gereken hususlar. Aslında bizim Birleşik Devletler Hazinesi’nden beklediğimiz tam da bu sözde “hayır” kuruluşlarını araştırması. Böylece ABD kamuoyu gerçekte kimin fonlandığını ve kimin bu maddi desteği sağladığını, İsrail Lobisi ve İsrail Hükümeti arasındaki ne tarz bağlantılar olduğunu görebilsin. Şuna inanıyorum; böylesi bir inceleme uluslararası suçun kasıtlı olarak finanse edilmesini, koloniciliği, savaş suçlarını ve Filistin halkının kökten yok edildiğini gösterecek. Öyle bir durumda ise, bu suçlarından hesaba çekilmelerini isteriz.

İlaveten, Obama yönetiminin İsrail’e 3,7 milyar dolar askeri yardım yaptığı düşünülüyor. Davanın sonucunun bir örnek teşkil edeceği ve böyle yardımların gelecekte kesileceğini umut ediyor musunuz?
İsrail’e olan yardım bahsettiğiniz rakamların çok daha üzerinde. 3.7 milyar dolar yıllık yardım ve ekonomik, askeri, akademik ve ticari destek ve iltimasları kapsamıyor.

Son olarak, gayri hukuki maddi desteklere karşı olan inisiyatifinizin dünya kamuoyunu nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Sizce, bu dava Filistin’deki hukuksuz İsrail yaptırımlarına karşı bir bilinç oluşturabilir mi?

Bu davanın, İsrail’in suçları ve yerli Filistin halkının yok edilmesinde payı olan zengin ABD’li bağışçılar arasındaki girift ilişkiler hakkında bir bilinç oluşturacağını umut ediyoruz.

Türkiye’nin cesur ve sevgi dolu eli

Mavi Marmara sizin için ne anlama geliyor?

Mavi Marmara insani birlikteliğin, adalet için mücadele kardeşliğinin güçlü bir girişimiydi. Mavi Marmara ortak ideallerimizin ve mutabakatımızın bir yansımasıydı. Sonuç olarak, Türkiye’deki insanların Filistin halkına uzattığı asla unutulmayacak cesur ve sevgi dolu bir eldi. Furkan Doğan, İbrahim Bilgen, Fahri Yaldız, Ali Haydar Bengi, Cevdet Kılıçlar, Cengiz Akyüz, Cengiz Songür, Çetin Topçuoğlu ve Necdet Yıldırım katledildi, üstüne üstlük tıpkı Filistin halkının da olduğu gibi katilleri yargılanmadı. Hiç kimse İsrail’i işlediği suçlardan ötürü sorumlu tutmuyor. Hepimiz adaleti temin etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Nihai amaç bu olmalı. Adalet, özgürlük ve şeref…

Benzer konular