Haber için Filistin’e gittiğinde tanıştığı Müslümanlardan etkilenerek araştırma sürecine giren, 5 yıl sonra da Müslüman olan gazeteci, aktivist Lauren Booth, Mazlumder’in davetlisi olarak İstanbul’a geldi. Gazze’ye ve Suriyeli mültecilere yönelik çalışmaları ve İngiltere’nin eski başbakanlarından Tony Blair’in eşi Cherie Blair’in kızkardeşi olmasıyla tanınan Booth’la Avrupa’daki İslamofobi, Avrupa basınının Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı olan tavrı ve referandumu konuştuk.
Avrupa’da gittikçe yükselen ırkçı ve İslamofobik bir dalga var. Bu orada yaşayan Müslümanları nasıl etkiliyor?
Mescidimiz var, dua edebiliyor, namaz kılabiliyoruz. Çalışabiliyoruz. Çocuklar okula gidebiliyor. Ama gittikçe bu zorlaşıyor. İngiltere’de üç yaşından itibaren çocukları gözetim altında tutuyorlar. Geçtiğimiz günlerde çok konuşulan bir olay oldu. 4 yaşındaki bir erkek çocuğu, sınıfta elinde bıçak olan bir adamın resmini çizdi. Öğretmen “Bu nedir” diye sorduğunda çocuk Cucumber (salatalık) demeye ve elinde bıçakla salatalık doğrayan bir adam resmettiğini anlatmaya çalışıyordu. Fakat öğretmen çocuğun cevabını Cooker Bomb (aşçı bombası) olarak anladı ve hemen çocuğu müdüre çıkardı. Bu Müslüman çocuğun annesini-babasını çağırdılar. Çocuğu radikal bir şekilde yetiştiriyorsunuz dediler. Bu çocuk sadece 4 yaşındaydı. Yani Avrupa’da 4 yaşındaki bir çocuğu bile radikal terörist gibi görüyorlar. Cucumber’ı bile Cooker Bomb dedi diye anlıyorlar.
Şimdilik rahatça yaşıyoruz dediniz ama Avrupa’da başörtüsü yasağı kanunlaştı?
Brexit’ten çıktığımıza ilk defa memnun olduk. Çünkü AB’den ayrıldığımız için bu uygulama Avrupa uygulanacak ama İngiltere’de uygulanmayacak. Müslümanlar daha iyi organize olursa kendi haklarını daha iyi savunurlar.
AVRUPA’DA BAŞÖRTÜMÜ ÇEKTİLER
Siz hiç İslamofobik bir saldırıya maruz kaldınız mı?
Evet, bir ay önce Manchester’da birisi başörtümü çekmeye çalıştı. Bana terörist diye bağırdılar. Ben onlara karşılık vermedim. Aslında iri yapılı biriyim fakat gidip onlarla kavga etmektense “Barış sizinle olsun” diyerek gülümsedim. Bu benim için imtihan. Bazı kızlar güvenlik için hicaplarını açıyorlar. Bazı kadınlar korku içinde yaşıyorlar. Güvenlik için de günlük huylarımızı değiştiriyoruz. Allah’tan yardım istiyoruz. Bunlar çok zor ve tehlikeli günler.
Peki, gerçekten bir İslam korkusu söz konusu mu yoksa gördüklerimiz İslam karşıtlığı mı?
Her ikisi de var.
MEDYA ERDOĞAN’I KARALIYOR
Avrupa medyasında çok bariz bir ‘Erdoğan düşmanlığı’ söz konusu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evet Erdoğan’a karşı büyük bir karşıtlık var Batı cephesinde. Aslında Avrupa’da insanların Erdoğan ile bir sorunu yok. Medya Erdoğan için bu şekilde karalama yapıyor. Sanki Avrupa’ya milyonlarca Türk geliyormuş gibi bir algı oluşturuyorlar. Bir yandan da “Erdoğan, DEAŞ’ı destekliyor” fikrini yarattı medya.
Peki bunun sebebi ne? Medya neden böyle bir imaj oluşturmaya çalışıyor?
Türkiye’deki politikaların zayıf olmasını istiyorlar. Türkiye zayıf, aciz, onlara devamlı muhtaç bir ülke olsun istiyorlar. Kendi kapılarında dursun, Müslümanlar kapılarında beklesin, ezik bir ülke olsun, el açsın, istedikleri gibi sömürsünler… Ortadoğu’da kuvvetli bir lider ve kuvvetli bir Türkiye istemiyorlar.
AVRUPA KARANLIK DİPLOMASİ YÜRÜTÜYOR
Biliyorsunuz yakında Türkiye’de referandum var. Avrupa’nın referandumla bu kadar ilgilenmesinin sebebi ne?
Dışardan gözlemlediğim kadarıyla Avrupa içinde karanlık bir diplomasi söz konusu. Orada karanlık bazı işler çevirdiler. Türkiye ile Türk diasporasının bağlantı içinde olmalarını, Türk toplumlarının birleşmelerini pek istemiyorlar.
KABİN YASAĞI TAMAMEN EKONOMİK
Biliyorsunuz Amerika, bazı ülkelerden yapılan uçuşlarda yolcuların akıllı telefonlardan büyük elektronik cihazları yanlarına almalarını yasakladı. Sizce bu terör önlemi mi?
THY, Katar, Suudi Arabistan Havayolları ile Avrupa’ya ve Amerika’ya giden uçuşlarda bilgisayar taşıma yasağı getirdiler. Eğer gerçekten bu havayollarında terör olayları varsa Katar ve Türkiye ile bu terör bilgilerini paylaşıyorlar mı? Terör saldırısı yapmak isteyen biri İberya’ya, Luthansa’ya, Virgen Air, Air France’a binebilir. Bu tamamen ekonomik bir yaptırım. Çünkü bu durumda yolcular Türkiye ya da Katar üzerinden geçemeyecek. İstanbul’dan Newyork’a gitmek istesem, laptopla uçakta çalışıyor olsam, 11 saat sürüyor, Türk Havayolları ile gitmem. Açıkçası bu ekonomik bir yaptırım, ambargo uyguluyorlar. Burada yaptıkları şey 3. Havaalanı’nın açılmasına karşı.
***
Tony ve kardeşim Cherie için dua ediyorum
Müslüman olduğunuz zaman aileniz nasıl karşıladı?
Annem, “Kafadan çatlaklara bağladın” dedi. Ama ben Müslüman olduktan sonra annem için çok daha iyi bir evlat oldum. Benim kızlarım da çok genç ve güzel maşallah. 14-16 yaşında Avrupalı kızlara bakınca çok can sıkıcı gibi duruyorlar ama Londra’da veya New York’ta alkol ya da kötü alışkanlıklara bulaşmamış, oturup annesiyle satranç oynayan, 14 yaşındaki bir kız, düşünebiliyor musunuz? Annem onların hicaplı olmasını beğenmiyor. Anneme dedim ki hicapsız olsalardı ne yaparlardı? Düşünebiliyor musun? Kötü alışkanlıklar edinirlerdi. Öyle söylediğimde “Tesettürün iyi bir şeyin iyi olduğunu düşünüyorum” dedi.
Peki, Tony Blair ve kız kardeşiniz? Onlar nasıl karşıladı?
Onlar kendi hayatlarını yaşıyorlar. Onlar için dua ediyorum. Bu konuyla ilgili kamuya açık hiçbir açıklama yapmadılar. Ben kendi halimde Müslüman toplumlarla ilginip, vakıflarla çalışıyorum.