Ramazan geldi, hoş geldi, sefalar getirdi! Ramazan-ı Şerif ayımızın İslam topraklarındaki kan ve gözyaşının sona ermesine vesile olmasını, Allah (c.c.)’den niyaz ederek başlayalım bu hafta söze…
Remd kökenden türeyen ‘Ramazan’ kelimesi güneşin yakıcı sıcaklığı mânâsına gelmektedir. Oruç ayına bu ismin verilmesi, ateşin herhangi bir şeyi yakıp bitirmesi gibi, orucun da insanların günahını yok ettiği içindir.
İslam ıstılahında ise, akil baliğ bir Müslüman’ın tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadarki bir zamanda ibadet niyetiyle yeme, içme ve cinsi münasebetten uzak kalmasıdır. Hicretin 2. yılında, Şaban ayının 10. gününde farz kılınır.
Her şeyi yoktan var eden Allah-ü Teâlâ, yarattıklarını da birbirine üstün kılmıştır. Tüm yaratılmışlar içinden insan, insanlar içinden Hz Muhammed (a.s.v.), mekânlar içinden Mekke, Medine ve Kudüs, geceler içinden Kadir Gecesi, günler içinden Cuma, aylar içinden ise Ramazan’ı seçmiştir.