PKK’nın Suriye uzantısı PYD işgallerinin başladığı 2015-2017 yılları arasında DEAŞ bahanesi ile bir çok Türkmen ve Arap, topraklarını terk etmeye mecbur bırakıldı. İlk olarak Haseke-Ayn İsa ve Tel Abyad merkez ile birlikte Süluk kasabalarında “DEAŞ’a yardım ediyor” gerekçesi ile binden fazla aile, Rakka ve muhalif bölgelere zorla göç ettirildi. Suriye iç savaşının ilk döneminden başlayarak Esed rejimi ile ortak hareket eden Suriye PKK’sı, tapu kayıtlarında yapılan değişikliklerle bir çok ev ve araziye kendi yandaşlarını yerleştirdi. Göçe zorlanan siviller arasında PYD karşıtı Kürtler de yer aldı.
DEAŞ ilk bahane oldu
Halep’in kuzey ilçelerinden Münbiç, zorunlu göç ve sonrasında yüksek fiyatlar verilerek Arap ve Türkmenler’e ait ev ve arazilerin el değiştiği son yerleşim birimi oldu. Savaş öncesi nüfusu 600 bin olan Münbiç’te halen 170 bin sivil yaşıyor.
DEAŞ tarafından 2014 yılı Ocak ayı içerisinde işgal edilen Münbiç, savaşın başladığı tarihte il olmaya hazırlanıyordu. Halep’in en büyük ilçesi olan Münbiç’te % 80 oranında Arap nüfus yaşıyordu. 2016 yılı Haziran ayında terör örgütü PYD’nin kontrolüne geçen ilçede tehcir ve özel ve kamu arazileri ile ev-işyeri gaspı devam ediyor.
Akşam 7 ila sabah 8 saatleri arasında sokağa çıkmanın yasak olduğu kentte, belediye, eğitim, yargı ve asayiş PKK militanları tarafından sağlanıyor. Tel Abyad örneğinde olduğu gibi ABD destekli PYD terör örgütünün kente girişi ile birlikte, DEAŞ bahanesi ile birçok aile Rakka’ya sürüldü. Göçe zorlanan ailelerden bir bölümü DEAŞ kontrolündeki Rakka-Tabka yerine Azez’e muhalif bölgelere geçme şansı buldu.
Kamu binaları ve devlet arazileri PYD zimmetine geçirildi
Münbiç’te yerleşen PYD’li militanlar ilk olarak kamu mallarına el koyarak örgüt zimmetine geçirdiler. Orman arazileri, Tarım Bakanlığı’na ait tarım arazileri, kültür merkezleri, üniversiteler başta olmak üzere tüm okullar, değirmenler, çimento fabrikaları, tahıl siloları başta olmak üzere tüm arsa ve binalar PYD zimmetine geçirildi.
Münbiç’i terk eden de etmeyen de suçlu sayıldı
Kandil’den gelen teröristlerin yönetime getirildiği Münbiç’te şehir sakinlerinden bir çoğu DEAŞ döneminde kenti terk etmemeleri sebebiyle ihanetle suçlandı. Yine aynı dönemde evlerdeki eşyalar, hububat, sanayi ekipmanlar ve ticari işyerleri (kuyumcu, döviz bürosu v.b) talan edildi.
Devam eden süreçte ise DEAŞ döneminde ilçe dışına giden Münbiçliler suçlu sayılarak tüm mallarına el konuldu. Münbiçli eski müftü Ahmed el İsa, 3 katlı apartmanı ile 70 dönemden fazla arazisine Münbiç’i terk ettiği gerekçesiyle el konulan isimlerden birisi. Münbiç’i DEAŞ sebebi ile terk eden Türkmen işadamı Favaz Çekirge de tüm mal varlığına PYD’nin el koyarak mağdur ettiği bir diğer isim. Benzer uygulamalara maruz kalan aileler arasında Arap Fireyci ve Hamam aşireti mensupları da bulunuyor.
Astronomik rakamlar teklif ediliyor
PYD işgalinin başladığı 2016 Haziran ayından itibaren baskı ve şantaj yolu ile 2 bin 500’den fazla aile Münbiç’i terk etmek zorunda kaldı. 2017 yılından itibaren ise Türkiye, Avrupa ve Arap Ülkelerinde yaşayan bölge sakinleri aranarak, toprak, ev ve işyerlerini satmaları karşılığında yüksek rakamlar önerildi. Münbiç merkezde, Sahet Ammar, Suk Reisi, Haya Serap, Hay Hazavna, Tarık el Halep, Hay Serap, Tarık el Cezire, konut, işyeri ve arazilerin el değiştirme faaliyetleri açısından öncelik taşıyor.
PYD’li tacirler devrede
Yurtdışı ve Suriye içerisinde zor kullanılarak ya da yüksek rakamlar teklif edilerek elde edilen arazi ve taşınmaz mülkler bölgede tanınmayan isimler tarafından alınıyor. Normal şartlarda evinin 1 milyon Suriye Lirası etmeyeceğini söyleyen Münbiç sakinlerinden Hüseyin Abu PYD’li aracılar tarafından evi ve 400 metrekarelik arazisine 3 buçuk milyon Suriye lirası teklif edildiğini söylüyor.
Asayiş ekipleri izin vermeden mülk satışı yapılamıyor
PYD Terör Örgütü tarafından çıkarılan genelge uyarınca, asayişin onayı olmadan hiç bir şekilde gayrimenkul veya ev satışı yapılamıyor. Bu hususta herhangi bir ihlal yasal icraat gerektirecektir denilen genelge ile değiştirilen demografik yapının alt yapısı oluşturuldu. Terör örgütünün yayınladığı korsan genelgede şu hususlar yer aldı.
‘Bu karar gayrimenkul pazarına hükmedilmesine imkan tanımaya, en son gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmaya, mülkiyeti PYD düşmanı kişi ve kurumlara ait gayrimenkulleri istimlak etmeye ve üstün nitelikli arsaların satışını engelleme amacı taşımaktadır.’
Batılı kurumlar destekliyor
Gaziantep, Şanlıurfa ve Kilis’te faaliyet gösteren ve batılı ülkeler tarafından açılan sözde yardım kuruluşları PYD işgalindeki bölgelerde devam eden arazi ihlallerini destekliyor. Bu kurumlarda çalışan şahıslar Suriye dışında yaşayan kişilerle yapılan pazarlık ve satışlarda aracılık ediyor. Aynı kurumlar PYD için faaliyet yürüten şahısların fonlanmasında da etkin rol üstleniyor.
Son bir buçuk yılda 700 milyon dolar bu amaçla örgüte aktarıldı.
Satış yapılan şahıslar tanınmıyor
Tel Abyad ve Münbiç’te arazi satışlarında resmi devir sahipleri tanınmayan ve bölgeden olmayan isimler.
Aracılık eden isimlerden bazıları ise, Abu Lokman, Muhammed Batran, Rıfat Batran ve Cuma Batran gibi isimlerden oluşuyor.
Nüfus ithal ediyorlar
Yerel halk farklı yöntemlerle yurtlarından sürgün edilirken daha önce toplam nüfusa oranla % 7’lik bir dilime sahip Kürt varlığı son dönemde % 15’i aştı. Münbiç’e getirilen Kürtler daha çok Kamışlı, Aynel Arap ve Irak’tan getiriliyor. El Asaliye köyü de aynı amaçla kullanılan yerleşim birimleri arasında.
Rojova vatandaşlığı ihdas ettiler
Bölücü örgüt PKK’nın Suriye uzantısı PYD, Tel Abyad, Ayn İsa, Resulayn ve Münbiç‘te açılan nüfus kayıt merkezlerinde Rojova vatandaşlığı ihdas etti. Esed rejiminden bağımsız olarak kimlik dağıtan terör örgütü bölge halkından bir çok kişinin ismini ise resmi kayıtlardan sildi.
PYD ve destekçisi batılı vakıflar tarafından, Fırat Kalkanı bölgesinde de geniş çaplı bir nüfus haritası oluşturuldu. El Bab, Cerablus başta olmak üzere Münbiç ve Tel Abyad benzeri arazi alımları için bölgede alt yapı çalışmaları yapılıyor. Örgüt ve destekçileri yakın dönemde ilan edilecek sözde Suriye Kürt Devleti’nin alt yapısının bu yolla gerçekleştiğini iddia etmekte. Bu kapsamda Afrin-Aynel Arap bölgeleri arasında kalan tüm köy ve kasabalara yönelik benzer faaliyetler devam ediyor. Yardım adı altında bölgede bulunan tüm köy ve kasabaların nüfus bilgilerini toplayan batılı yardım kuruluşları, PYD için veri tabanı oluşturuyor. Bölge sakinlerinin ırk, maddi durum, düşünce yapısına dair tüm bilgiler bu raporlarda ayrıntılı olarak yer alıyor.